CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
"Çin'in yer almadığı bir TPP başarısızlıkla sonuçlanacaktır"
  2015-08-07 20:42:10  cri

Amerikalı uzmanlar, Çin'in dahil olmadığı bir Trans-Pasifik Ortaklığı'nın (Trans-Pasific Partnership-TPP) başarısız bir anlaşma olacağı değerlendirmesinde bulundu.

Amerikan Ticaret Odası Asya Kıdemli Başkan Yardımcısı Tami Overby, Asya-Pasifik ticari bağları hakkında Hawai'de yapılan son görüşmeler sırasında Çin'in Asya'nın en büyük ekonomisi olduğunu, bu nedenle TPP'nin bir parçası olması gerektiğini açıkladı.

TPP global ekonominin yüzde 40'ını kapsıyor

Öncelikle TPP'nin biraz detaylarına inelim, dünya ekonomisi için bu anlaşma ne anlam ifade ediyor ya da ülkelerin görüşleri hangi yönde? TPP, temelleri 2008'de atılan ve Asya-Pasifik bölgesindeki 12 ülkeyi kapsayan bir tür serbest ticaret anlaşması (Free Trade Aggreement-FTA). Avustralya, Brunei, Kanada, Şili, Japonya, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Peru, Singapur, ABD ve Vietnam'dan oluşan bu ortaklık, global ekonominin yaklaşık yüzde 40'ını içine alıyor. Anlaşma, Obama yönetiminin Asya ile ekonomik bağları güçlendirme politikası olmakla birlikte 21. yüzyılın uluslararası ticaret ve yatırım kuralları olarak kabul edilecek nitelikte.

TPP ile ilgili çoğunlukla olumlu görüşler yer alırken bazı endişeler de yok değil. Kanada, daha fazla süt ithalatının ABD ve Yeni Zelanda'yı olumsuz etkileyeceğini düşünürken Yeni Zelanda'da bazı gruplar anlaşma ile Asya-Pasifik bölgesinde ticari faaliyetlerinin belli sınırlarda tutulmasına kararlılıkla karşı çıkıyor.

Yeni Zelanda'da süt ürünleri üreticilerinin endişeleri artıyor

Yeni Zelanda'nın tarım sanayii, TPP üye ülkeleri dışında süt ürünleri konusundaki ticari faaliyetlerin dondurulması korkusuyla hükümete baskıyı artırdı. Birleşmiş Çiftçiler sanayi grubu, hükümete, çok taraflı bu FTA imzalanmadan evvelki son görüşmelerde tarım konusunda çıkarlarına uyacak bir fikir birliğine varılması çağrısında bulundu.

Yeni Zelanda Birleşmiş Çiftçiler grubu süt ürünleri masası yetkilisi Andrew Hoggard, süt ürünleri için ülkeler arası kolay geçiş imkanı sağlamayan bir anlaşmanın FTA sayılmayacağını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

"Şu konuda açık olmak gerek. Süt ürünleri bizim en büyük ihracat kapımız. Serbest ticaret anlaşmasının Yeni Zelanda için süt ürünlerine sınırlamalar getirmesi demek, Japonya için otomotiv ve teknoloji sektörüyle alakalı hiçbir şey içermemesiyle aynı durumdur."

ABD'nin TPP ülkelerine yaptığı süt ürünleri ihracatının Yeni Zelanda'nın ihracat hacminin yarısından fazla olduğunu belirten Hoggard, ABD'nin süt ürünleri için kapsamlı anlaşmaya varma sürecinde liderlik etmesini ve Avustralya ile Yeni Zelanda'nın yanında yer almasını beklediklerini sözlerine ekledi.

Kanada Süt Ürünleri Uluslararası Ticaret Müdürü Yves Leduc ise, Kanada'nın piyasasını tamamen açtığında yoğun bir şekilde ABD'den sübvansiyonlu süt ürünleri akını gerçekleşeceği için Kanadalı çiftçilerin gelirlerinde azalma ve sektörde istihdam kaybı yaşanacağı görüşünde.

"Çin, Asya'nın en büyük ekonomik gücü"

Öte yandan Amerikan Ticaret Odası Asya Kıdemli Başkan Yardımcısı Tami Overby'ın, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin'in ortaklığa katılması konusundaki olumlu görüşlerini aktarmaya devam edelim. TPP'nin Çin için tasarlanmış olduğu görüşünü reddederek, "açık bir anlaşma" olduğunu hatırlatan Overby, "TPP'nin ileride Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi'ne çerçeve oluşturmasını umut ediyoruz. Bu sebepten TPP, Çin olmadan başarısız bir anlaşma olacaktır" ifadelerini kullandı.

Carneige Uluslararası Barış Kurumu Asya Programı kıdemli ortağı Yukon Huang ise görüşlerini şöyle aktardı:

"Herkes TPP'nin Çin üyeliğine ihtiyacı olduğunun farkında. Amerikan bakış açısıyla benim gözlemim, eğer gerçekten standartlarınızı yükseltmeyi hedefliyorsanız, Çin'i bu ortaklıkta görmek isteyeceksiniz."

Overby, Vietnam gibi bir ülke TPP standartlarını karşılabiliyorken Çin'in de bu yüksek standartları karşılayabileceğine inandıklarını belirtti. Her ülkenin bir günde her şeyi yapması gerekmediğini söyleyen Overby, ekonomilerin istenilen seviyeye ulaşması için bir geçiş süreci olduğunu, hatta bu ekonomilere kapasite inşası ve birtakım yardımlar bile sağlanabileceğini bildirdi.

ABD, TPP görüşmelerini zaman kısıtlaması nedeniyle mevcut üyelerle sonuçlandırmak isterken, ABD Başkanı Barack Obama ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice dahil bazı ABD üst düzey yetkilileri Çin'in ortaklıkta yer almasını olumlu karşıladıklarını açıkladı. Bu bilgileri aktaran Dünya Bankası ve ABD Maliye Bakanlığı eski yetkilisi ve şimdiki Brookings Kurumu'nda görev yapan David Dollar, tüm TPP üyelerinin Çin'in katılımını görmek isteyeceğini, bu durumun kendilerine de faydalar getirdiğini vurguladı.

Peterson Uluslararası Ekonomi Kurumu ticaret uzmanı Jeffrey Schott ise, Çin dahil birçok ülkenin TPP'nin ekonomileri için sağlayacağı avantajları veya ortaklığın yüksek standartlarını karşılama konusunda yüzleşebilecekleri zorlukları gündemine aldığını belirtti.

Çin'in FTA gelişimi üç aşamadan oluşuyor

TPP'yi Çin açısından ele aldığımızda şu noktayı gözden çıkarmamamız gerekiyor: Ekonomiler arası serbest ticaret anlaşmaları konusunda Çin, biraz daha geriden geliyor. Lakin son yıllarda bu tür çalışmalarını da hızlandırmış durumda. Buna en büyük örnek Kore Cumhuriyeti, Avustralya ve İsviçre gibi bazı ülkeler ve bölgelerle son yıllarda imzalanan serbest ticaret anlaşmaları. Ayrıca Çin, Asya-Pasifik bölgesi için son derece önem arz eden Bölgesel Kapsamlı Ekonomik İşbirliği ve Asya-Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi görüşmelerine de katılım gösteriyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında Çin'in serbest ticaret stratejisini değiştirmeye başladığını, dış dünyaya açılma ve küreselleşme hususunda artık daha kararlı ve emin bir profil çizdiğini görüyoruz.

ChindaDaily yazarlarından Zhang Lin, konuya ilişkin bir yazısında Çin'in geçirdiği bu değişimi, serbest ticaret anlaşmaları alanında attığı ilk adımlardan bugüne kadarki sürecin üç aşamadan oluştuğunu belirtiyor.

Bu aşamaların başlangıcında Çin, ilk serbest ticaret anlaşmasını 2001 yılında imzaladı. Çin'in en büyük gelişmesi bu dönemde ASEAN ile vardığı mutabakat oldu.

Zhang, ikinci aşamayı 2005-2010 arası olarak ele alıyor. Bu dönemde Çin, serbest ticaret bölgelerinde hızlı bir büyümeye tanıklık etti. İşte bu süreçte Çin'in üst düzey politikacıları, FTA'lar ile "ikili ve çok taraflı ticari ve ekonomik işbirliğini güçlendirme" politikasını benimsemeye başladı. Fakat bu iki aşamada anlaşmalar genellikle gelişmekte olan ekonomilerle gerçekleştirilmişti.

2010 yılında ise her şey değişmeye başladı ve Çin serbest ticaret anlaşmalarında geçirdiği üçüncü aşamaya geldi. Bu aşamada artık Çin stratejisini "kapsamlı, yüksek kalitede ve arz dengeleri doğrultusunda" geliştirmeye başladı. Bu amaçla FTA standartlarını yüksek tutarak uluslararası yatırım piyasasına ayak uydurabilmeyi, Doğu Asya ve Güneydoğu Asya'da kurduğu serbest ticaret platformları aracılığıyla ABD ve AB ile ikili yatırım anlaşmalarını artırmayı hedeflemekte.

Çin FTA stratejisini küresel standartlara göre belirliyor

Çin'in FTA stratejilerini değiştirmesi ve geliştirmesinde etken olan bazı faktörler de bulunmakta. Bunlardan ilki Dünya Ticaret Örgütü (WTO) müzakerelerinin Doha ayağında mutabakata ulaşılamadığı için duraklayan ticari serbestleşme idi. Böylelikle birçok ülke bölgesel entegrasyon ve yatırımda serbestleşmeyi destekleyen ticaret konusunda daha bağımsız olduğundan serbest ticaret bölgesi anlayışı önem kazandı.

Bir diğer faktör ise ABD'nin başı çektiği gelişmiş ekonomiye sahip ülkelerin oluşturduğu yeni yatırım düzeni ve Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması ile Trans-Atlantik Ticaret ve Yatırım İşbirliği Anlaşması gibi FTA'larla standartları belirlemesi oldu. Bu yeni kuralların oluşumuyla Çin de küresel trendlere uyum sağlayabilmek için yabancı ülkelerle FTA işbirliğine verdiği önemi artırdı.

Zhang'a göre Çin'in FTA çabaları, kendi içindeki ekonomik reformları teşvik etmeye yardımcı olabilir. 30 yıllık reform süreci ve 10 yıllık WTO üyeliği esnasında Çin, büyük başarılar elde etti. Lakin bu reformlar şu anda zor bir süreçten geçmekte. İhracat maliyetinin artışıyla kar marjı düşen işletmeler ağır bir baskıyla mücadele içinde bulunuyor.

Tüm bu problemler Çin'in enerji kaynakları ve iş gücüne dayanan geleneksel dış ticaret modelini değiştirmesi, uluslararasılaşma seviyesini yükseltmesi ve yabancı ülkelerle işbirliğini artırarak iç reformları da desteklemesi gerektiğini gösteriyor.

Çin, TPP'ye açık olmalı

Aynı zamanda Çin Sosyal Bilimler Akademisi Dünya Ekonomi ve Siyasi Enstitüsü'nde araştırmacı olan Zhang Lin, Çin'in Trans-Pasifik Ortaklığı'na açık olması gerektiği kanaatinde. Zira ABD tarafından ileri sürülen TPP, küresel ekonominin geleceğine öncülük ediyor. Fakat kısa vadede Çin, TPP üyeliği için hazırlıklı değil. Her ne kadar dışa açılma stratejisini yürütürken küresel ekonomi kurallarına uyum sağlaması ihtiyacı bulunsa da bu durum Çin'in, ilerleyen yıllarda da bu ortaklığa dahil olacağını göstermiyor.

Çin'in bu aşamada bölgesel ekonomik işbirliğinde ASEAN ülkelerine başı çekme fırsatı vermesi, Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomilerin farklı ihtiyaçlarına cevap verebilecek bölgesel ekonomik güç olmayı sürdürmesi ve bölge ülkeleriyle entegrasyonu teşvik etmesi gerekiyor.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China