Bayer Çin Tahıl Bilimleri Merkezi, Çin genelinde beş biyo-tarım inceleme birimi kurmuş. Rob Hulme, o merkezlerde çalışan, 1200 bilim adamından oluşan bir ekibin başı...
Bayer'in Tahıl Bilimleri Çin Bölümü Başkanı Rob Hulme, Çin'de tarım teknolojileri konusunda yerel yönetimlerle çalışıyor; o eyelet senin, bu eyelet benim dolaşıp köylerde yeni teknoloji yöntemleri öneriyor.
"Çiftçi kanı" taşıyor
Rob Hulme, büyükbabasının çiftlik hayatını, onun günlüğünden 1920'de yazılmış şu satırlarla aktarıyor: "Sabah saat 3'te çiti açtım, 40 atın yemini verdim, ardından sabana bağladım."
Hulme ailesi 1200 hektarlık topraklarını beş nesil boyunca işledi. Şimdi geride kalan o günlerde, güneydoğu Avustralya'da atlar, geniş toprakların en ağır emekçileriydi. Biçerdöverlerle bile haftalarca sürebilecek yüzlerce hektar buğday hasadını, insan ve hayvan gücünü birleştirerek sadece bir kaç gün içinde yapabiliyorlardı.
Hulme kendisi de hasatta çalışmış. Atalarından gelen "çiftçi kanını" hâlâ damarlarında taşımaktan gurur duyuyor. Ama o artık "eski bir çiftçi" olmaktan, takım elbisesiyle şirket yönetim kurullarında boy göstermekten mutlu.
48 yaşındaki Hulme'nin Bayer'deki görevi, ona ülke genelinde bir rol yüklemiş. Bu nedenle onu bir hafta Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde pamuk tarlasında, öbür hafta Guangxi'de bir pirinç tarlasında görebilirsiniz. Ya bu yılki hasat hakkında konuşuyordur ya da zirai ilaçların etkileri hakkında...
Hulme'nin Çin ile olan ilişkisinin tohumları, yaklaşık 50 yıl önce Yeni Güney Galler eyaletinde, Holbrook'ta atılmış. 2 bin sakiniyle Holbrook, Avustralyalılar için bir kasaba ama Çinliler burayı sevimli bir köy olarak kabul ediyor. Avustralya'daki birçok kasaba gibi buranın da bir birahanesi, bir balık ve yonga dükkanı ve bir de Çin restoranı var. Hulme için burada, Kung Pao tavuk, Sichuan sığır eti ve ballı kızarmış karides yemek, Avustralyalı öğrencilerin öğle yemeğinde yedikleri Vegemite sandviç kadar doğal hale gelmiş…
Hulme, bir çiftçiye yakışır bir yılda; Çin takvimine göre at yılında doğmuş: tutkulu, bağımsız ve erken yaşta memleketi terk etmesi mukadder! Küçük bir çocukken çiftlik yaşamını bırakarak altı yılını yatılı okulda geçirdikten sonra, New England Üniversitesi'nde beş yıl ziraat okumuş.
"Sürdürülebilir tarım için nadas"
Hulme'nin üç erkek kardeşi hâlâ çiftlikte yaşıyor. Her yarı yıl arazinin bir yarısına buğday ve kanola ekiyor, diğer yarısında 4 bin koyun ve kuzu otlatıyorlar. Böylece dinlendirilen toprağın besin değeri yükseliyor.
Hulme, özellikle ekilebilir arazilerin kısıtlı olduğu koşullarda toprağı nadasa bırakmayı, sürdürülebilir tarım için köklü çözüm olarak değerlendiriyor. Bu yöntemde, zararlı bitkileri yok etmek için kimyasal ilaçlara gerek kalmaz. Amaç nesiller boyu kullanılabilmesi için toprakta besin tutmaktır.
Çin'de bu yöntem jeolojik nedenlerle sorunlu oluyor, buna karşılık toprağın işlenmesinde birçok yöntem kullanılıyor. Hulme "Çin'deki bu büyük çeşitliliğe aşık" olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
"Kuzeydoğu Çin'de geniş bir çiftliğin ortasında oturup gözlerimi kapattığımda, kendimi Midwest'te veya Avustralya'da hayal ediyorum. Orada 3 milyon dolarlık traktörle ilaçlama yapar ve hasat için 12 metrelik biçerdöverler kullanırlar. Sichuan'da ise çiftçiler hektarın onda biri kadar bir arazi üzerinde, hem buğday hem biber yetiştirirler..."
Bayer'in Tahıl Bilimleri Çin Bölümü, şirketin Almanya'daki Araştırma Geliştirme Merkezi'ne bağlı. Hulme de Çin Bölümü Başkanı olarak gezileri sırasında bu çeşitliliği inceliyor. Şirket, önümüzdeki beş yıl içinde, zararlılara karşı 22 çeşit yeni ilacı tanıtmayı, onlardan beş veya onunu Çin'de piyasaya sürmeyi planlıyor.
"İhtiyaca göre üretiyoruz"
Hulme Çin tarımındaki çeşitliliğe hayran olmakla birlikte bir sıradışılığa da dikkat çekiyor: Tüm eyaletlerde benzer hastalıklar, benzer zararlılar var ve gelişmiş ülkelerin üç katı miktarda ilaç ve gübre kullanıyorlar. Hulme'nin kardeşleri hektar başına yılda 10-20 litre ilaç kullanıyor, Çin'de 40-60 litre kullanılıyor.
Hulme, Çin hükümetinin sorunun farkında olduğunu, bu konuda bir şeyler yapmaya çalıştığını belirtiyor. Çin Ticaret Bakanlığı, önümüzdeki birkaç yıl boyunca zararlılara karşı ilaç kullanımında sıfır büyüme planlıyor. Hulme şunları söylüyor: "Bayer hükümetle çalışıyor ve önerilerde bulunuyor; Kuzey Amerika ve Avrupa'daki uygulamalarımız referans oluyor."
Bütün dünyada olduğu gibi böcekler geleneksel tarım ilaçlarına bağışıklık geliştirmiş. Çiftçiler de ilacın etkili olması için daha büyük dozlarda ilaç kullanmaya başlamışlar. Bu durum hem çiftçilerin sağlığına hem çevreye zararlı.
"Biz, ihtiyaca göre etkisi değişik süreli ilaçlara odaklanıyoruz. Örneğin ekimden sonra fideyi 40-50 gün süreyle hastalıklardan koruyanlar veya domateste olduğu gibi depolama süresini uzatanlar hatta taşıma ve rafta kalma süresi boyunca etkili olanlar var."
"Bizim için iyi bir yatırım"
Bayer de zirai kimyasal üreticisi diğer çokuluslu firmalar gibi ürün fiyatlarında sık sık artışa gidiyor; bu durum Çinli çiftçi için elbette bir risk unsuru. Bu hatırlatma üzerine Hulme maliyetlerden söz ediyor: "Genellikle yeni bir ürün geliştirmek sekiz-on yıl sürüyor ve başlangıç yatırımı olarak maliyeti 400 bin Avro'dur (490 bin dolar). Aslında, kimyasalların maliyeti, ekimin maliyeti içinde çok küçüktür. Öte yandan ucuz ürünler kullanmanın maliyeti, sonuçta elde edilecek üründeki kayıp dikkate alındığında, çok daha yüksek olacaktır. Önemli olan maliyetin etkin olmasıdır."
1 Aralık günü, Hulme Çin'e gelişinden üçüncü yıldönümünü kutladı ve bu süre içinde 24 bölgeyi gezdi; güneyin asidik kızıl topraklarını ve kuzeydoğunun siyah, verimli topraklarını gördü.
Bayer Çin Tahıl Bilimleri Merkezi, Çin genelinde beş biyo-tarım inceleme birimi kurmuş ve Hulme o merkezlerde çalışan, 1200 bilim adamından oluşan bir ekibin başı. Bunların yarısı şirketin ürünlerinin doğru ve güvenli kullanımı konusunda çiftçilere eğitim vermek amacıyla sahada çalışıyor. "Bu bizim için iyi bir yatırımdır" diyor Hulme, "biz eskiden beri yenilikçiyiz, ama gerçek tarım alanlarında uygulama yapma şansımız olmuyordu."