Prof. Bastin: Batılı iş dünyasında tüm gözler, Asya-Pasifik genişleme planlarında artık. Çin 'in mesajı; ilk-başlayanlarla aynı avantajı yakalamak için ikinci bir şansınız olmayacaktır!

Beijing Uluslararası İşletme ve Ekonomi Üniversitesi'nden misafir profesör Mike Bastin, Beijing'de yapılan APEC toplantısının, Avrupa Birliği (AB) iş dünyası için önemli yatırım fırsatları yarattığını söyledi.Aynı zamanda Southampton Solent Üniversitesi İşletme Okulu'nda öğretim görevlisi olan Bastin'in konuyla ilgili yazısı, 1 Aralık günkü China Daily gazetesinde yayınlandı.

Mike Bastin, yazısının başında "Beijing'de toplanan son Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) konferansı sadece Asya-Pasifik liderlerinin bir araya geldiği sıradan bir toplantı mı oldu?" diye soruyor ve şu yanıtı veriyor: "Kesinlikle değil. Beijing konferansı, "ortaklık" ve "birliktelik" teması ile belki de bölgede daha uyumlu bir Asya-Pasifik'e doğru ilk büyük adımın, ayrıca bölgede daha ciddi bir ekonomik entegrasyonun müjdecisidir."

"Bölgede daha istikrarlı bir dönem başlıyor"

Mike Bastin'e göre, hâlâ yavaş durumdaki Avrupa ekonomisi için APEC'in sunduğu fırsatlardan daha büyük bir destek olamaz. Bustin, bölgede daha istikrarlı bir dönemin beklendiğini şu satırlarla dile getiriyor:

"Asya Pasifik bölgesinde neler oluyor? Siyasi cephede, önemli ilerleme sağlandı. Asya-Pasifik'in en büyük ekonomileri arasında yaşanan gerginlik konularında yumuşama sağlandı, ilişkiler sürdürülebilir hale getirildi. Bu nedenle bölgede daha istikrarlı bir dönem bekleniyor. Hatta ABD Başkanı Barack Obama'nın açıklamalarından anlıyoruz ki, Amerika Birleşik Devletleri bile Çin'in yükselişini memnuniyetle karşılıyor görünüyor."

Beijing toplantısında Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Japon mevkidaşı Shinzo Abe arasında, ılık bile olsa bir el sıkışma yaşandı. Bu gelişme, bölgesel ekomik kalkınmada ağırlığı olan iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde önemli bir ilerleme olarak yorumlandı.

"Büyük çaplı büyümeye zemin hazırlandı"

Mike Bastin,"Avrupa işletmelerinin, bu olumlu gelişmeleri yorumlamaları gerekir" diyor ve ekliyor: "Bu son APEC toplantısı Asya-Pasifik bölgesinden Avrupa yatırımlarına büyük bir çağrıdır.Asya-Pasifik bölgesi genelinde ticaret ve yatırımı artıracak heyecan verici bir dizi girişimde bulunuldu, gelişmeler sağlandı. ABD ile Çin arasındaki ilişkileride de ilerleme sağlandı. Bunlar, özellikle Asya-Pasifik genelinde genişlemeyi planlayan Avrupa iş çevreleri için mükemmel bir haber."

Mike Bastin makalesini şu satırlarla sürdürüyor: "Çin liderliğindeki Asya Altyapı Yatırım Bankası Beijing toplantısında daha da geliştirilen sayısız girişimden biridir. Konuyu önceleri şüpheyle karşılayan Dünya Bankası liderleri bile artık bu yeni yatırım bankasının meşruiyetini kabul ettiler. Böyle bölgesel ve altyapı odaklı bir yatırım bankası, Asya'nın yoksul bölgelerinde, çok yakın bir zamanda, büyük çaplı büyümeye zemin sağlayacaktır. Altyapı geliştirme, sürdürülebilir ve hızlı sanayileşme bu zeminin yapı taşlarıdır."

Bustin, Batılı işletmelere, Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın yanı sıra bölgesel faaliyetleri ve gelişmeleri de takip etmelerini öneriyor ve şöyle diyor: "Asya'nın en fakir ülkeleri, şimdi Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın tohumlarını attığı finansal sermaye ile cazip yatırım ve ticaret fırsatları sunuyor. Avrupa işletmelerinin Asya-Pasifik derinliklerine genişlemeleri için yüksek getirili ilk hamle avantajını değerlendirebilecekleri gerçek bir fırsat var."

Avrupalı yatırımcılar için bir başka fırsat Asya Altyapı Yatırım Bankası ortaklığı. Zira Beijing, APEC toplantısında, bankanın ilk altyapı odaklı yatırım fonlarının bir kısmına, özel sermaye talebini tekrarladı.

En heyecan verici girişim

Ama Avrupa iş çevrelerini en çok heyecanlandırması gereken, yine Beijing önderliğindeki bir başka Çin girişimidir: Tüm Asya-Pasifik bölgesi genelinde kurulacak bir serbest ticaret alanı. Toplantının teması olan "ortaklık ve ekonomik entegrasyon", gerçekleşen hemen her tartışmaya nüfuz etti ve tartışmaları yönlendirdi.

Beijing Uluslararası İşletme ve Ekonomi Üniversitesi'nde misafir profesör olarak çalışan Mike Bastin, "Avrupa işletmeleriyle, onların Asya genişleme planları konusunda çalışan biri olarak ve kendi deneyimlerine dayanarak" şu vurguyu yapıyor:

"Avrupa işletmelerinde genellikle bölgeye son derece parçalı, birbirinden kopuk bir yaklaşım vardır. Fakat ilk kez şimdi, Asya-Pasifik bölgesi genelinde önemli bir ekonomik entegrasyon yönünde kesin bir yöneliş var. Avrupa işletmeleri, artık Asya söz konusu olduğunda kendi yaklaşımlarını, zihniyetlerini değiştirmekle ve 'birleştirilip bütünleştirilmiş' genişleme stratejisi çizmekle işe başlayabilir.

"Çin'in, 2025 yılına kadar Asya-Pasifik bölgesi genelinde bir serbest ticaret bölgesi kurma vizyonu, daha büyük yatırım ve ticaret fırsatlarına yol açacak heyecan verici, iddialı bir hedefi temsil ediyor. En önemlisi, bu girişim, Çin'in hem Asya-Pasifik bölgesiyle hem dünyanın geri kalanıyla ciddi bir bağlantı kurma stratejini yansıtmaktadır."

Asya'da büyümenin motoru olan Çin, gereken tüm yatırım ve ticaret avantajları ile ekonomik entegrasyon için çok ihtiyaç duyulan yol göstericiliğini ortaya koymuş, haklı olarak bu işin liderliğine yükselmiştir. Bastin, "Avrupa işletmelerine bu artan entegrasyonun ortaya çıkaracağı yarara, Asya-Pasifik bölgesi genelinde daha fazla yatırıma hazırlanmalarını, Çin anakarasında sağlam bir temel oluşturmak için fırsatı kaçırmamalarını öneririm" diyor. Kendini yeniden inşa eden Çin, henüz değilse bile bölgenin ekonomik merkezi olacaktır.

"Çin'in sürücü koltuğundaki konumunu pekiştirdi"

APEC toplantısı da Çin'in Asya'nın ekonomik ve ticari motoru olarak önemli bir konuma yerleşmesine hizmet etti.

Çin ayrıca tartışmanın, mevcut ekonomik entegrasyon planlarının ve şemalarının dışına çıkmamasını sağladı. Bastin bu durumu, "açıklık ve kapsayıcılık eksikliği" olarak değerlendiriyor ve ekliyor: "En azından ABD liderliğindeki Trans-Pasifik Ortaklığı, Asya ekonomik entegrasyon tartışmasına katkıda bulunmuştur. Ancak Asya-Pasifik ticaret anlaşması son derece belirsiz görünse de sadece 21 APEC üyesinden 12'siyle, Trans-Pasifik Ortaklığı'nda herhangi bir ilerleme mümkün değildir."

Bastin, eleştirilerine rağmen son tahlilde Çin'in hakkını teslim ediyor ve yazısına şu satırlarla devam ediyor: "Çin, ABD'nin emriyle başından beri Trans-Pasifik Ortaklığı'ndan dışlandı. Buna rağmen Çin, Asya-Pasifik Serbest Ticaret Alanı planlarından Trans-Pasifik Ortaklığı katılımcılarını dışlamadı, kendi deneyimlerini ve kaydettikleri ilerlemeyi masaya getirmelerine izin verdi. Ve ABD, Asya ekonomik bütünleşmesinden çok yararlı bir ders aldı: Bölgede Çin, sadece Çin itici güç olabilir."

Dahası, Asya'da ekonomik entegrasyonu ve ticaretin serbestleştirilmesi amaçlayan son APEC toplantısında Çin'in tartışmalarda gösterdiği inisiyatif, Çin'in "sürücü koltuğundaki" konumunu onayladı. APEC üyeleri, özellikle, Çin'in Yeni İpek Yolu ve Deniz İpek Yolu planlarını, bu planları birlikte ilerletme önerisini memnuniyetle karşıladı. Bu girişimlerin her ikisi de Asya-Pasifik bölgesi ile Avrupa'yı birbirine bağlayan büyük ticaret ve altyapı ağları kurmayı hedefliyor.

Toplantıda, Modern Yeni İpek Yolu projesinin bir parçası olarak, Çin genelinde demiryolları, yollar ve boru hatları inşa etmek ve genişletmek için ilk aşamada 16 milyar 300 milyon dolarlık fon oluşturulmasının planladığı açıklandı. Bu, Çin'in yoksul batı bölgelerinde çok ihtiyaç duyulan gelişimi hızlandırmak anlamına da geliyor. Çin toplantıda aynı zamanda İpek Yolu projelerine diğer ülkelerden yatırımcıları davet planını da açıkladı.

"Yoksul Çin illerinde yatırım yapın!"

Mike Bastin, "Avrupa iş dünyası için, şimdi yatırım zamanı olabilir" diyor. "O yoksul Çin illerinde yatırım yapmak, Avrupa iş dünyasının, gelecekte önemli olabilecek bir köprübaşı pozisyonu oluşturmalarına yardımcı olur.

"APEC toplantısı beklentilerin ötesinde, çok daha yüksek bir düzeyde tamamlandı. Toplantının 'Ortaklık' ve Asya-Pasifik bölgesi genelinde 'uyum' teması, ekonomik bütünleşmeye taze bir devinim, net bir yön verdi. Bir kez daha ortaya kondu ki bütünleşme hem bölgeye hem küresel ekonomiye uzun vadede sadece yarar getirecektir."

Mike Bastin, yazısının sonunda, Çin'in Asya-Pasifik bölgesi dışındaki ülkelere ve şirketlere de yatırım ve ortaklık çağrısını hatırlatıyor: "ABD ve Avrupa iş dünyasında tüm gözler, Asya-Pasifik genişleme planlarında artık. Çin 'in APEC toplantısında verdiği mesaj açıktır: İlk-başlayanlarla aynı avantajı yakalamak için ikinci bir şansınız olmayacaktır!"