CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Çin ekonomisi Ar-Ge'ye odaklandı
  2014-11-14 17:28:09  cri

Çin fabrika-merkezli bir hareketle ekonomiyi yeniliğe dayalı olarak geliştirecek… Çinli biliminsanları "Tanrı Parçacığı" konusunda da atağa hazırlanıyor.

Çin 2020 yılına kadar innovasyon, Türkçesiyle yenilik güdümlü bir ekonomi kurmak niyetinde. Bu amaçla bilim ve mühendislik sektörlerini geliştirmeye odaklandı. Çinli girişimciler de dünyanın önde gelen yenilikçileri olma çabası içinde. Bu hedefe ulaşmak için çeşitli önlemler alınıyor, çalışmalar yapılıyor.

"Darboğazı, yenilikle aşabiliriz"

Hedef, yeni bir hedef değil. Yenilik Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zhang Laiwu "Yenilik odaklı büyüme Çin'in kalkınmasında biricik model olacak" diyor. Zhang geçen yıl yapılan bir toplantıda şöyle konuşuyordu:

"Günümüzde, yatırımın ne kadar olduğu, üretimi çok fazla belirlemiyor. Kriz ise, finans sektörünün aşırı genişlemesine ve teknolojik yeniliğin son yıllarda ivme kaybetmesine yol açtı. Çin karşı karşıya olduğu arazi ya da işgücü arzı gibi konulardaki darboğazı yenilikle aşabilir. Yalnızca teknolojide değil, ürün geliştirmede, yeni pazarların keşfinde ve yeni kaynaklara ulaşmada da sorunları yenilik anlayışıyla aşabiliriz."

52 km.lik "parçacık çarpıştırıcısı" inşa edecek

Çin, temmuz ayı sonlarında, Higgs bozonu (diğer adıyla Tanrı Parçacığı) denen gizemli ve algılaması son derece zor olan atomaltı parçacığı incelemek için 52 kilometrelik bir "parçacık çarpıştırıcısı" (collider) inşa etme planını açıkladı. Önde gelen uluslararası fizik dergisi Fizik Dünyası'na göre, halen hükümet için bir proje hazırlamakta olan Çinli araştırmacılar, eğer projeleri onaylanırsa, uluslararası parçacık fiziği alanında ön plana çıkacaklar.

14 Mart 2013'te bilimadamlarıTanrı Parçacığı'nı bulduklarını açıklamıştı. 08 Ekim 2013 tarihinde Alfred Nobel adına verilen Nobel Fizik Ödülünü, Peter Higgs ve François Englert'in kazandığı açıklandı. Tanrı Parçacığı buluşunun, enerji ile kütle elde edilmesine ve evrenin oluşumuyla ilgili soruların yanıtlanmasına olanak sağlaması bekleniyor.

Çin'in inşa edeceği çarpıştırıcı, dünyanın en büyük çarpıştırıcısı olacak. Avrupa'daki çarpıştırıcı 27 kilometre uzunluğunda. Yeraltında, metro kanalı gibi ve daire biçiminde inşa edilecek çarpıştırıcının, daha isabetli araştırmalara olanak sağlayacağı belirtiliyor.

Çarpıştırıcı inşasına 3 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor. Çin Bilimler Akademisi Yüksek Enerji Fiziği Araştırma Merkezi'nde görev yapan biliminsanları, çarpıştırıcının 2028 yılına kadar tamamlanacağını söylüyor.

 

Kolon kanseri tedavisinde ilaç deniyor

Dünyanın en büyük kimya şirketi BASF, yakın zamanda Shanghai'de Pudong bölgesinde 110 milyon dolarlık yatırımla kendi "Asya Pasifik İnovasyon Kampüsü"nün temelini attı. Kampüste, bir bölgesel araştırma ve geliştirme binası da olacak. 2020 yılı sonunda, BASF'ın Ar-Ge personelinin yaklaşık yüzde 25'inin Asya merkezli olacağı, bunların çoğunun da Çin'de olacağı belirtiliyor.

İlaç ve sağlık alanında çalışan Çin şirketi Hutchison China MediTech Holding'in, son zamanlarda kolon kanseri bir hasta üzerinde bir ilaç denediği duyuruldu. Ayrıntılar henüz bilinmiyor ama şimdi herkes Çin'in ilaç sektöründe kaydettiği ilerlemeyi vurguluyor.

Avrupa İşletme Okulu INSEAD'ın Avrupa Rekabet Girişimi (European Competitiveness Initiative) Müdürü, Bruno Lanvin, Çin'in sadece çabalarının alt alta yazılmasının bile dikkat çekici olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor:

 

"Çin Malı" değil "Çin'de Yaratıldı"

"Çin, ilerlemek için yenilik yaratmak ve yüksek eğitimli bir nüfusa sahip olmak gerektiğini biliyor. Onun için özellikle ekonomide yaratıcı bilgiye, bilime ve mühendisliğe odaklanmış durumdalar." Lanvin Çin'in "Çin Malı" ifadesi yerine "Çin'de Yaratıldı" (Created in China) ifadesini koyma arzusuna da dikkat çekiyor.

ABD merkezli Battelle Memorial Enstitüsü'nün değerlendirmesi şöyle: "Çin, dışa açılma döneminin başından bu yana kendini, küresel çapta 'en verimli- düşük maliyetli üretim merkezi' olarak konumlandırmıştı. Ama tek başına verimli üretim, ekonomik büyümeyi sürdürmek için yeterli değil. Çin şimdi, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, Avrupa ve Japonya'nın yaptığını yapıyor: 2020 yılına kadar, ekonomide üretim-merkezli model yerine yenilik-temelli ekonomi yaratmayı hedefliyor."

Çin bir araştırma altyapısı oluşturmak ve bilim adamları yetiştirmek konusunda sürekli ilerleme kaydetti. Şimdiye kadarki gelişmeler etkileyici, anketlere göre yenilik konusunda önde gelen göstergeler, Çin'in hızla Batı'ya yaklaştığını gösteriyor.

Japonya'yı geride bıraktı

20. yüzyılın son yarısında, küresel Ar-Ge çalışmalarına Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve daha sonra Japonya hakim oldu. 2013 yılında, Çin Ar-Ge harcamaları açısından Japonya'yı geride bıraktı. O yıl yen amortismanı nedeniyle dolar cinsinden Japon GSYİH'sı hızla düştü. Japon Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payı da yüksek göründü. Bu arada, Çin'in toplam Ar-Ge harcamaları 2012'de 148 milyar dolar iken 2013 yılında 166 milyar 500 milyon dolara yükseldi. Japonya'nın Ar-Ge harcamaları ise 2012 yılındaki 202 milyar dolar düzeyinden 2013 yılında 164 milyar dolar düzeyine düştü.

Analistler 2018 yılına kadar Çin'in, 34 Avrupa ülkesinin Ar-Ge harcamaları toplamını aşacağını tahmin ediyor. Çin ile ABD arasındaki yarışın ise iki ülke Ar-Ge harcamalarının 600 milyar dolar düzeyine ulaşacağı tahmin edilen 2022 yılında başlaması bekleniyor.

Analiz firması IHS'nin Asya-Pasifik baş ekonomisti Rajiv Biswas, "Çin'in Asya'da en hızlı büyüyen Ar-Ge merkezi olduğuna hiç şüphe yok" diyor. "Çin'de Ar-Ge harcamaları son on yıldır yılda ortalama yüzde 20 büyüdü. Yatırımların çoğu ise şu altı bölgede yoğunlaştı: Beijing, Shanghai, Guangdong, Tianjin, Shaanxi ve Zhejiang."

Asya'nın payı da yükseliyor

ABD hâlâ Ar-Ge harcamalarında birinciliğini koruyor. Ancak, Çin Ulusal Bilim Kurulu tarafından bu yılın başlarında yayınlanan bir rapora göre, Çin aradaki "uçurumu" daraltmaya başladı. Raporda, "bilgiye dayalı ekonomik faaliyet, kademeli olarak Asya'ya özellikle de Çin'e doğru kayıyor" deniyor. Biswas bu değerlendirmeye katıldığını belirterek şöyle konuşuyor.

"Bir dizi Asya ülkesinde Ar-Ge harcamalarında hızlı bir büyüme yaşanıyor, Hindistan yabancı çok uluslu firmalar için hızlı büyüyen bir Ar-Ge merkezi haline geldi. Yine Güney Kore de hızla büyüyen Ar-Ge merkezlerinden biri. Bunda Ar-Ge harcamalarını artıran Koreli şirketler kadar güçlü stratejik politikalarla onları destekleyen Güney Kore hükümetinin de payı var."

Analistler, toplam küresel Ar-Ge harcamaları içinde Asya'nın payının, bölgedeki hızlı ekonomik büyümeye paralel biçimde arttığına, son on yılda yüzde 25'ten bugünkü yüzde 34 düzeyine yükseldiğine dikkat çekiyorlar.

Uzmanlar, birçok büyük Asya ekonomisinin teknolojide, ilaç gibi öncü sektörlerde rekabet avantajı oluşturmak için Ar-Ge harcamasını artırdığını belirtiyorlar. Biswas, "Bölgede artan Ar-Ge harcamalarında temel etken, Çin ekonomisinin ve Çin'deki Ar-Ge harcamalarının hızlı büyümesidir" diyor.

ABD 16 yıldır yerinde sayıyor

Çin'in Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı 2002 yılındaki yüzde 1,07 seviyesinden, 2011 yılında neredeyse iki katına çıkarılarak 1,83 seviyesine yükseltildi. Ar-Ge fonlarının 12. Beş Yıllık Plan (2011-2015) döneminde milli gelirin 2,2'si seviyesine, 2020 yılına kadar ise yüzde 2,5'e yükseltileceği belirtiliyor. ABD Ulusal Bilim Vakfı'nın rakamlarına göre Çin'in Araştırma ve Geliştirme harcamaları, dünya toplamının yüzde 12,7'sini oluşturuyor. Çin, bu bakımdan ABD'nin ardından ikinci sırada bulunuyor.

Battelle Memorial Enstitüsü'nün 2011 raporunda, ABD'nin Ar-Ge harcamalarının milli geliri içindeki payının yüzde 2,7 ile Çin'den yüksek olduğuna dikkat çekiliyor. Ama ABD 16 yıldır hiçbir ilerleme kaydedememiş, yerinde saymış! Çin Ulusal İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, son on yılda Çin'in Araştırma ve Geliştirme harcamalarının artış hızı, yıllık ortalama yüzde 21,9. Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı'nın verilerine göre Çinli şirketler patent alanında da yılda ortalama yüzde 33,4 büyüyor!

Aslında Çin ekonomide ve toplumsal gelişmede kaydettiği büyük atılımı teknolojiye aktardığı ölçüde gücünü ve etkisini de garanti altına alabilecek. Çin uzay teknolojisi ve derin-deniz teknolojilerinde kaydettiği atılımla, ABD ve Rusya ile birlikte teknolojide iddialı ülkeler arasında yerini tescillemiş durumda.

"Bilimde ve teknolojide dünya gücü olacak"

Bunların uzun vadede derin sonuçları olacak. Teknolojide ulaştığı seviye, ülkenin endüstri alanında yüksek teknolojili ürünler üretebilir seviyeye yükseldiğini de kanıtladı. Çin'in ilk hedefi 2020 yılında yenilikçi uluslar safında yer almak. Yeni Çin'in 100. yıldönümünün kutlanacağı 2049 yılı hedefi ise "Bilimde ve teknolojide dünya gücü, lider ülke haline gelmek".

"R&D Magazine" adlı derginin araştırmasına göre, bu yıl dünya çapında toplam 1 trilyon 600 milyar dolar Ar-Ge harcaması bekleniyor. Biswas, toplam Ar-Ge harcamaları içinde Çin'in yaklaşık yüzde 12,7, Japonya'nın yüzde 11,5 ve Hindistan'ın yüzde 1,2 payı olduğunu hesaplıyor.

Biswas "Hindistan, ancak, yabancı çok uluslu 'Ar-Ge harcamaları çekme açısından Çin ve Japonya ile rekabet edebiliyor" diyor. "Nitelikli mezunların oluşturduğu geniş yetenek havuzu, küresel bir Ar-Ge merkezi olarak Hindistan'ın en temel rekabet gücünü yansıtıyor. Ancak toplam GSYİH büyüklüğü Çin'inkinin sadece yüzde 20'si olan Hindistan'ın toplam Ar-Ge harcamaları Çin'in çok gerisinde kalıyor.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China