"Kalkınma Bankası'nı ve Kurtarma Fonu'nu kurmaları, BRICS ülkelerinin güçlerini birleştirmeleri, doların egemenliğine ve Washington'un liderliğine karşı meydan okumaları anlamına geliyor."
Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika liderlerinin katıldığı Altıncı BRICS Zirvesi, tarihi bir zirve oldu. Brezilya'nın tatil kenti Fortaleza'da 15 Temmuz'da yapılan toplantı sonunda bir bildirge yayınlanarak Yeni Kalkınma Bankası (YKB)'nın kurulduğu duyuruldu. YKB'nin yanı sıra, finansal kriz durumunda kullanılmak üzere 100 milyar dolarlık bir döviz rezervi fonunun kuruluşu da ilan edildi.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, YKB'nin kuruluşunu "BRICS işbirliği sürecinin büyük önem taşıyan bir sonucu" olduğunu, "BRICS ülkelerinin ortak gelişme yönündeki siyasi iradelerini yansıttığını" söyledi. Xi Jinping, "BRICS ülkelerinin her biri, ekonomide istikrarın dayanak noktası ve uluslararası toplumda huzurun kalkanı olmalıdır" dedi.
Çin'de yayınlanan Global Times gazetesi olayı şu satırlarla duyurdu: "BRICS ülkeleri, YKB'nin kurulması ve döviz rezervi fonu yönünde attıkları somut adımla, daha adil bir dünya düzeni umutlarını artırdı."
BRICS Zirvesi'ne ev sahipliği yapan Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff şöyle konuştu: "Bugün, BRICS Kalkınma Bankası, ayrıca olası finansal krizlere karşı bir fon oluşturuldu. Bu bizim için çok önemli bir adım!"
2016 yılında kredi vermeye başlayacak
Bankayla ilgili dengeli bir düzenleme, 11 saatlik zorlu bir görüşmeyle tamamlandı. Dünya Bankası'na alternatif YKB'nin 100 milyar dolarlık kayıtlı sermaye fonu olacak. Banka, beş kurucu üyenin 50 milyar dolarlık sermaye taahhüdü ile kuruluyor. Beş ülke 10'ar milyar dolar katkıda bulunacak ve eşit oy hakkına sahip olacak.
Banka'nın kredi verme faaliyetine 2016 yılında başlaması planlanıyor. Banka, "BRICS ülkelerinin sermaye payının yüzde 55'in altına düşmemesi" koşuluyla, diğer ülkelerin üyeliğine de açık olacak.
Karargah olarak Shanghai seçildi
Yeni Delhi, Johannesburg ve Moskova da konuşuldu ama Banka'nın Şanghay merkezli olması kararlaştırıldı. Banka'nın başkanlığını BRICS ülkeleri sırayla yürütecek. İlk dönem başkanlık görevini Hindistan üstlendi. Guvernörler Kurulunun başkanı Rusya'dan ve Yönetim Kurulu başkanı Brezilya'dan olacak.Ayrıca Güney Afrika'da bölgesel bir merkez kurulacak.
Çin İhracat-İthalat Bankası analisti Zhao Changhui, "Shanghai'ın YKB karargahı olması, Çin'in dünyadaki yükselen statüsüne de uygun olarak Shanghai'yi gelişmekte olan dünyanın ekonomik başkenti yapacak. Ayrıca bu durum, Çin'in Shanghai'yi uluslararası bir finans merkezi haline getirme planlarına da destek olur" dedi. Shanghai'nin 2020 yılında uluslararası finans merkezi haline gelmesi öngörülüyor.
Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, Arjantin gibi borç sorunu yaşayan BRİCS dışı ülkelerin fondan yararlanma olasılığıyla ilgili bir soruya "Talep olursa, incelemeye istekli olacaklarını" söyleyerek yanıt verdi.
Döviz rezervi fonunda oy hakkının yüzde 5'i, beş üye ülkeye eşit olarak verildi. Diğer yüzde 95'lik kısım ise ülkelerin fona yatırdıkları kaynak miktarına göre dağıtılacak. 41 milyar dolar yatıran Çin'in yüzde 39,95 oy hakkı olacak. Rusya, Brezilya ve Hindistan 18'er milyar dolar vererek yüzde 18,1 oranında oy hakkına sahip olacaklar. Güney Afrika Cumhuriyeti ise 5 milyar dolarla yüzde 5,75'lik oy hakkı kazanacak.
"Yeni küresel düzen için kaldıraç"
Shanghai Sosyal Bilimler Akademisi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden araştırma görevlisi Hu Zhiyong, YKB ile döviz rezervi fonunun kuruluşunu şöyle yorumladı: "Bu, BRICS ülkelerinin güçlerini birleştirdiğini, doların egemenliğine ve Washington'un liderliğine karşı meydan okuduklarını gösteriyor."
BRICS ülkeleri, dünyanın toplam döviz rezervlerinin yüzde 40'ını elinde bulunduruyor. Gelişmekte olan ekonomilerin tümü düşünüldüğünde ise bu rakam, üçte biri Çin'e ait olmak üzere yüzde 75. BRİCS, yüzde 75 paya sahip olan ülkelerin küresel finans sisteminde ya da küresel servet dağılımında söz sahibi olması için çeşitli platformlarda yıllardır mücadele ediyor.
IMF oy hakları reformunun, IMF üyeleri tarafından kabul edildiği halde birkaç yıldır ABD Kongresi tarafından engenlendiğini bildiren BRICS, Fortaleza Bildirgesi'nde, tepkisini dile getirdi. Bildirge'de şu ifadeye yer verildi:
"Biz, 2010 Uluslararası Para Fonu reformlarının uygulanmaması nedeniyle hayal kırıklığı ve ciddi endişe içindeyiz. Bu durum, IMF'nin meşruiyetini, güvenilirliğini ve etkinliğini olumsuz etkilemiştir."
Zhao, gelişmekte olan ülkelerin oy hakkının teslimini engelleyen ABD'ye karşılık, YKB ve döviz rezervi fonunun küresel düzeni yeniden şekillendirmede kaldıraç olarak kullanılabileceğini belirtti.
"Artık IMF'ye muhtaç değiliz!"
Kalkınma bankası ile kurtarma fonunun kuruluşu "uluslararası finansal sistemde dönüm noktası" olarak değerlendirildi. Çin basını, Batı egemenliğindeki Dünya Bankası ve IMF'nin kredilerle ilgili sert siyasi koşullar öne sürdükleri için uzun zamandır eleştirildiklerine dikkat çekti.
Çin İhracat-İthalat Bankası analisti Zhao Changhui, "Dünya Bankası ve IMF'nin artık tek olmaktan çıkınca, hakimiyetini de kaybedeceğini" söylüyor. BRICS finansal kurumlarının kapasite geliştirmesiyle ilgili olarak da Zhao "zaman bizim yanımızda" diyor.
Shanghai Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nden araştırmacı Liu Zongyi, 2008 finansal krizinin, hakim uluslararası finansal sistemin bir kusuru olduğunu belirtti. Liu, Global Times gazetesinde 15 Temmuz'da yayımlanan yazısında, krizin, sistemde reform gerektiğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Liu, ABD dolarının rezerv para olması ve hakim konumu nedeniyle, gelişmekte olan ülkelerin, Washington'un uygulamaları karşısında savunmasız kaldıklarını hatırlattı. Liu Zongyi, gelişmekte olan ülkelerin şimdi de ABD'nin parasal genişleme politikasını değiştirmesi nedeniyle, yeni bir kriz tehdidiyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Araştırmacı Liu Zongyi, gelişmekte olan ülkelerin Dünya Bankası kredilerinden sadece küçük bir dilim aldığını belirtti. IMF de küresel mali kriz sırasında ortaya çıkan çalkantıda, finansal piyasaların istikrarını sağlamakta başarısız oldu.
Liu Zongyi, BRICS önderliğindeki kalkınma bankasının ve kurtarma fonunun, Dünya Bankası ve IMF'den farklı, demokratik bir ortaklık yapısına ve çalışma modeline sahip olacağını söyledi. Liu'ya göre böylece yeni banka ve fon, uluslararası finansal sistemde rekabeti, eşitliği ve reformları teşvik edebilecek.
"Yeni işbirliği planını hazırlamalıyız"
BRICS liderlerinin, ekonomik işbirliğinin yanı sıra Ukrayna krizi, Suriye savaşı, Afganistan ve Irak gibi uluslararası siyasi ve güvenlik sorunlarına geniş bir yelpazede değindiği bildirildi. Sonuç bildirgesinde "BRİCS'in uluslararası ve bölgesel sorunlarda işbirliğini daha da güçlendireceği" belirtildi.
Fortelaza Bildirgesi'nde liderler, ekonomik işbirliğini artırma konusunda kararlılıklarını açıkladılar. İşbirliğinin niteliksel olarak yeni bir seviyeye yükseltilmesi için bir yol haritası oluşturulmasının önemi vurgulandı. Bu konuda bir yıllık bir hazırlık döneminin öngörüldüğü belirtildi. Liderler, tartışmaları ilerletmek, yeni BRICS ekonomik işbirliği stratejisi ile bir plan formüle edilerek bir sonraki zirveye sunulması konusunda anlaştılar.
Shanghai Fudan Üniversitesi, BRICS Araştırmaları Merkezi Müdürü Fan Yongming, "BRICS ülkeleri çok kutuplu bir dünyada önemli bir role doğru ilk adımını atmıştır" dedi. Fan, "Dünyadaki adaletsiz düzeni kısa zamanda değiştirmenin çok zor olduğunu" belirtti. Ancak bu konuda görüşler farklı. Örneğin BRICS'in G7'yi hangi vadede aşacağı ya da ABD'nin siyasi hâkimiyetini ne zaman alt edeceği tartışılıyor.
"Hegamonya kavramının altını kendileri dolduruyor"
BRICS'in Yeni Kalkınma Bankası'nın kurulması, hele de merkezinin Shanghai olarak belirtilmesi karşısında bazı Batılılar hoşnutsuzluklarını gösterdi. BRICS'in gücüne tepeden bakan; parlaklığını yitirdiğini, hatta çökmekte olduğunu öne süren yayınlar yeniden piyasaya sürüldü. Bazıları gelişmelerin "Çin hegemonyası" anlamına geldiğini söyledi. Global Times gazetesi de "hegamonya kavramının altını kendileri dolduruyor" diye yanıt verdi.
Öte yandan Fan Yongming, beş gelişmekte olan ülke ekonomisinin bu yıl "hem siyasi hem de ekonomik açıdan" baskı altında olacağını belirtti. İhracatta yaygın bir gerileme yaşandığını hatırlatan Fan, BRİCS üyelerinin ekonomik geleceğinin yine de "umut verici" olduğunu söyledi.
"Çin-Latin Amerika Forumu"na hazırlık
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, BRİCS zirvesinin ardından 17-23 Temmuz günlerinde Brezilya, Arjantin, Venezuela ve Küba'yı ziyaret etti. Xi, 17 Temmuz'da Brezilya'da, Çin ile Latin Amerika ve Karayip Devletler Topluluğu arasında yapılan zirveye katıldı. Xi Jinping, Latin Amerika ve Karayip ülkeleriyle ilişkilere büyük önem verdiklerini söyledi.
Çin ile Latin Amerika ve Karayipler Devletler Topluluğu (CELAC) arasında bir ortak forum kuruldu. Geçen yıldan bu yana, her iki taraftan liderlerin gündeminde olan forumun ilk toplantısının, bu yıl yapılması bekleniyor.
Shanghai Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü ekonomik araştırmalar uzmanı Zhang Haibing, Cumhurbaşkanı Xi'nin Latin Amerika'ya iki yıl içinde ikinci gezisini yaptığını, böylece ekonomik büyüme ve küresel yönetişimin artırılması için ortaklıkların geliştiğini söyledi. Latin Amerika ülkeleri de ekonomik yeniden yapılanmayı ve kalkınmayı sürdürme arayışında.
Çin Stratejik Araştırmalar Merkezi yöneticisi ve eski üst düzey APEC yetkilisi Wang Yusheng, geçmişte büyük nicel mesafenin engel oluşturduğunu belirtti. Ancak son yıllarda Latin Amerika'yla ilişkiler hızla gelişti. Çin-Latin Amerika ticareti 2013'te, 2000 yılına göre 21 kat arttı. Wang, ekonomik, ticari ve kültürel alışverişin, Çin-Latin Amerika forumu ile patlama yapacağını söyledi.