Semerkand, Özbekistan, Registan Meydanı. Fotoğraf: Wang Wenwen / GT
İpek Yolu'nun döşeli taşları!
İlgili ülkelerin aktif olarak destekleyip desteklememesinden bağımsız olarak, önerilen kuşak boyunca bütün ülkelerle ticaret gelişti... İkili anlaşmaların sayısı artıyor, serbest ticaret bölgeleri kurma çabası sürüyor.
49 yaşındaki Huang Jie için İpek Yolu renkli tarihin sadece bir parçası değil, aynı zamanda onun geçim kaynağı. Huang, Kazakistan'ın merkezi ve en büyük kenti Almatı'nın Yalian Çin pazarında bir dükkan işletiyor. Huang Jie, Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin Horgos merkezinden, Çin ile Kazakistan'ı bağlayan bir otoyolu üzerinden gelecek ithal malları bekliyor...
Huang Jie memleketi Xinjiang'dan 20 yıl önce Kazakistan'a göç etmiş ve orada iş yapıyor. Büyük mağazanın müşterilerinin yüzde 99'unu yöre halkı oluşturuyor. Huang Jie Çin yapımı soslar, mutfak eşyaları ve diğer günlük ihtiyaçlar satıyor... Huang, iki komşu ülke arasındaki ticareti yaşatan, Kazakistan'daki binlerce Çinli işadamından sadece biri.
Huang Jie'nin mal beklediği kent Horgos ise yaklaşık 2 bin yıl önce de kıtanın doğusuyla batısını Orta Asya'ya bağlayan, İpek Yolu'nun önemli bir parçasıydı. Avrasyanın bir ucundan diğer ucuna ipekler, takılar ve el sanatları taşıyan deve kervanlarının, binyıllar boyunca uğrak noktası olarak görev yaptı.
Pakistanlı Yusuf: Çok fazla engel kalmadı
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in "İpek Yolu, ekonomik hattı" kavramını ilk kez geçen yılki Kazakistan gezisi sırasında ilan etmesi, kuşkusuz bir rastlantı değil. Xi, antik İpek Yolu'nu yeniden canlandırma düşüncesini Orta Asya'nın kalbinde, özellikle de üniversitede, gençlerden oluşan bir topluluğa seslenirken önermişti.
Ama bu kavram şimdi özellikle Batı medyası merkezli yorumlara yansıyan bir telaşa da yol açtı. Bölge çapında ekonomik bütünleşme çabalarının etkili gücü olan Çin hakkında, ekonomik ve jeopolitik egemenlik korkuları dile getiriliyor.
Pakistanlı Orta Asya uzmanı Faruk Yusuf, projenin kısa vadede uygulanacak olgunluğa eriştiğine, çok iddialı bir proje olduğuna ve çok fazla engel kalmadığına inanıyor. Faruk Yusuf, Global Times gazetesinde 30 Haziran günü yayımlanan demecinde şöyle konuşuyor:
"İpek Yolu projesi, mevcut ve gelecekte kırılgan görünen bir dizi devleti kapsıyor. AB gibi bölgesel ticaret sisteminin engellemeleriyle nasıl başa çıkılacağı da önemli bir sorun. Çin Xinjiang gibi sorunlar üzerinden Çin karşıtı uluslararası aktörlerin engelleriyle de karşılaşacak."
Özbekistan yolları ve Ortadoğu
Özbekistan'da, yapım aşamasında olan karayolları ve demiryolları, Çin ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki işbirliğine döşeniyor. Kazakistan'da, hükümet, Xinjiang 'ın Alatav Geçidi ile Kazakistan arasındaki ulaşım kapasitesini genişletmek ve Kazakistan'ın merkezinden Rus sınırına ulaşan yolları yeniden inşa etmek için çaba sarf ediyor.
Kazakistan Gumilev Avrasya Ulusal Üniversitesi'nden konuk öğretim üyesi Plamen Dimitrov'a göre, Orta Asya ülkeleri gelecekte birbirinden çok Çin ile işbirliğini artıracaktır. Dimitrov, bu öngörüyü şöyle açıklıyor:
"Her şeyden önce, ekonomileri birbirine benziyor. Diğerleri Çin gibi tüketim malları üretebilir mi, hayır! Kazakistan, Türkmenistan'a petrol veya doğal gaz ihraç edemez çünkü Türkmenistan'da da petrol ve doğal gaz var. İkincisi, kendi aralarındaki siyasi engeller. Komşuluk ilişkileri çok iyi değil. Örneğin, Kırgızistan'ın Özbekistan ile sınır anlaşmazlıkları var. Ayrıca, Kazakistan ile Özbekistan arasında Orta Asya bölgesi liderliği konusunda rekabet var."
Özbekistan'da Peng Sheng Sanayi Bölgesinde bir fabrika. Fotoğraf: Wang Wenwen / GT
"Tüm menzillerde canlandırılmalı!"
İşbirliği modeline örnek olarak, Wenzhou Jinsheng Ticaret Co ve Özbek iş ortakları tarafından ortaklaşa kurulan Peng Sheng Endüstri Parkı gösterilebilir. Park, Özbekistan'ın merkezi ve başkenti Taşkent'e 70 kilometre uzaklıktaki Siriderya Eyaleti'nde 2009 yılında faaliyete başladı.
Sanayi parkı, seramik, deri, cep telefonu, musluk, evcil hayvan gıdası ve malzemeleri üreten yedi fabrikaya ev sahipliği yapıyor. Çalışanların yüzde seksenini Özbekler oluşturuyor ve sadece yönetim düzeyinde Çinliler var.
Sanayi parkı Genel Müdürü Wang Xinghe, seramik karoların ağırlıklı olarak Orta Asya pazarına satıldığını, deri ürünlerin daha fazla işlenmek üzere Çin'e gönderildiğini söylüyor. Musluk fabrikası, ürünlerini Türk pazarına ihraç adiyor ancak Avrupa pazarına genişlemeyi planlıyor. İşte bu nedenle, diyor Wang, "İpek Yolu tüm menzillerde canlandırılmalıdır!"
Wang'a göre en önemlisi, son yıllarda Çin'de işgücü maliyetleri artınca fabrikalarını İpek Yolu üzerinde kurup maliyetten tasarruf etmelerinin sağlanması. Wang, bu sayede Çin'de ekonomik dönüşümün kesintisiz devam edeceğini söylüyor.
Tatar Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Polonyalı uzman Justyna Szczudlik, Çin'in mevcut ihracat ve Doğrudan Yabancı Yatırım odaklı ekonomik modelin azalan verimliliğine dikkat çekiyor. Polonyalı uzman, buna karşılık, Çin'in iç istikrarını ve komşuları ile ilişkilerini geliştirmesi, yeni ihraç pazarları bulması gerektiğini kaydetti.
Döviz endişeleri
Bazı Orta Asya ülkelerinde Çinli işletmeler için, karşılıklı para birimlerini dönüştürmek de sorun olmaya devam ediyor.
Shandong Kerui Holding Group, petrol ekipmanları sağlayan özel bir şirket, Şirketin Orta Asya pazarından sorumlu satış müdürü Yu Hongkai, Özbekistan'da iş yaparken en büyük engelin, hükümetin yabancılar üzerinde kurduğu sıkı kontrol olduğunu söyledi. Yu Hongkai, karşılaştıkları sorunları şöyle anlattı:
"Burada kazandığınız parayı Çin'e geri göndermek, büyük bir baş ağrısıdır. Bankaların verimliliği düşük, ülke tamamında dolar sıkıntısı yaşanıyor. Büyük bir şirketseniz, Çin'e büyük çaplı bir para gönderirseniz, büyük kayıplara katlanmak zorunda kalıyorsunuz."
Yavuz Onay: Renminbi dünya ekonomisine yararlı!
Türkiye'den Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk Çin İş Konseyi Başkan Yardımcısı Yavuz Onay, Çin'in İpek Yolu ekonomik hattında ve Orta Asya ülkeleri arasındaki işbirliğinde oynadığı rolü olumlu bulduğunu söyledi. Aynı zamanda, Renminbi'nin rolünü artırmak gerektiğini belirten Onay, şöyle konuştu:
"Bugün dünya ekonomisi dolar ve euroyla yönlendiriliyor. Belki üçüncü bir para gerekiyor. Renminbi, farklı para birimleri arasında rekabeti teşvik edebilir ve dünya ekonomisi için yararlı olur."
Zaten Çinli bilim adamları arasında, Çin ve Orta Asya arasında son yıllarda derinleşen işbirliğine parallel olarak, Renminbi'yi Orta Asya'da birincil para yapma tartışmaları da yapılıyor.
Bazıları Çin'den büyük bir rol beklerken, diğerleri "Çin tehdidi" söylemine dikkat çekerek uyarıda bulunuyor. Doğu Çin Normal Üniversitesi Uluslararası Uzmanlık ve Alan Çalışmaları Okulu'ndan Profesör Yang Cheng, Renminbi'nin rolünü vurgulamanın yararlı bir yaklaşım olmadığını düşünüyor. Profesör Yang şunları söylüyor:
"Para bir ülkenin bölgesel etki boyutunun bir ölçüsüdür. Çin'in Orta Asya üzerindeki etkisi hakkında spekülasyonlar yapılmaktadır ve bölge bu konuda oldukça duyarlıdır. Orta Asya'da yapılması gereken iş, bölgedeki mevcut güçler arasında bir denge kurmaktır. Bu denge, yuan, dolar ve ruble arasında da bir denge kurmakla sağlanır."
Profesör Yang, Orta Asya'nın geleneksel olarak Rusya'nın etkisi altında olduğunu hatırlatıyor: "Rusya yıllardır Orta Asya ülkeleriyle Sovyet dönemindeki gibi bir bütünleşmeyi yeniden kurmaya, rublenin bölgesel etkisini genişletmeye çalışıyor. Renminbiyi birincil para yapma konusu tartışılırken, Rusya'nın ve diğer bölge ülkelerinin yaklaşımları dikkate alınmalıdır. Çin bu konuda ihtiraslı davranırsa, ortakları tarafından bir meydan okuma olarak algılanacaktır. Çin ekonomik hattı esas alıyorsa, bunun farkında olmalıdır."
"Çin ile ortak özlemimizdir"
"Çin'in emelleri" hakkında çeşitli endişeleriler ileri sürülse de, "İpek Yolu, ekonomik kuşağı" kavramı, menzil üzerinde yer alan ülkelerin desteğini kazandı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, aktif ekonomik kuşak inşasına destek olacaklarını defalarca söyledi.
Özbekistan'ın Çin Büyükelçisi Kurbanov Daniyar, "Ekonomik hat bizim Çin ile ortak özlemimizdir" dedi. Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü tarafından Mart'ta düzenlenen uluslararası bir sempozyumda konuşan Daniyar, Orta Asya ülkeleri arasında daha fazla işbirliğinin mantıklı bir izlem olduğunu söyledi.
İlgili ülkeler aktif olarak desteklese de desteklemese de ticaret zaten bu ülkelerde görüldüğü üzere, önerilen kuşak boyunca gelişti. İpek Yolu ekonomik hattı ise bir politikadan ziyade hâlâ uygulanmayı bekleyen ayrıntılı bir kavram olmaya devam ediyor.
Çinli bilim adamları, İpek Yolu ekonomik hattının hangi önlemlerle, nasıl geliştirilebileceği üzerinde çalışıyorlar. Çin, tek tek ülkelerle ikili anlaşmalar ve çeşitli düzeylerde serbest ticaret bölgeleri kurma çabasını da sürdürüyor.
Yang Cheng, İpek Yolu ekonomik hattı üzerinde çok fazla konuşmaktan da kaçınmak gerektiğini savunuyor. Yang Cheng "Çin diğer ülkelerin ve onların halklarının, büyük bir güç olarak Çin'den ne beklediğini bilmelidir" diyor.