İngiltere'nin ziyaret öncesinde yayınladığı Çin'i eleştiren "insan hakları" raporu, tatsızlık yaratmadı. İngiltere Başbakanı David Cameron'un 2012 yılında Dalay Lama'yla görüşmesi nedeniyle gölgelenen ilişkiler tam da onarılmışken yayınlanan rapor, Çin tarafından anlayışla karşılandı. Çin'de yayınlanan yorumlarda, bunun ideolojik yaklaşım farkından kaynaklandığı, iki tarafın farklı "insan hakları" anlayışına sahip olduğu vurgulandı.
Li: Amaçlarımdan biri gerçek Çin'i tanıtmak
The Times gazetesi 16 Haziran günkü sayısında yayınladığı bir makalede, Li'nin şu sözlerine yer verdi: "İki ülke de kazanma yolundadır ve ziyaretimin amaçlarından biri yanlış algılamaları değiştirmek ve kuşkuları ortadan kaldırmak için gerçek Çin'i tanıtmaktır."
Li'nin gezisi, geçen yıl Aralık ayında Cameron'un Çin'e yaptığı yolculuktan sonra diplomatik ilişkileri güçlendirmek için bir iade-i ziyaret niteliğindeydi. Cameron'un ziyareti sırasında başlangıç aşamasında olan anlaşma taslakları sonuca bağlandı. Ziyaret sırasında 30 milyar doların üzerinde 40 sözleşme imzalandı.
Nükleer güç, yüksek hızlı demiryolu, finans ve yüksek teknoloji gibi çeşitli alanlarda anlaşmalar planlandı. Böylece ikili ticaret hacminin 2015 yılında 100 milyar doları aşması bekleniyor. Çin ve İngiltere arasındaki ikili ticaret hacmi, 2013 yılında 70 milyar dolara ulaşmıştı. Bu arada, İngiltere'nin Çinlilere seyahat vizesi kısıtlamalarını da kolaylaştırması bekleniyor.
Yuan Londra'dan destek alacak
"Çin'in makro ekonomik politikalarının ve mali reformlarının mimarı" olarak adlandırılan Başbakan Li'nin, Londra gezisi sırasında yuanın uluslararasılaşmasında ilerleme niteliğinde adımlar atması bekleniyordu, oldu.
London Stock Exchange Group (LSEG) offshore yuan ticaretini artırmak için Salı günü iki Çin devlet bankası ile anlaşma imzaladı. LSEG'in 17 Haziran günü kendi web sitesinde yayınlanan bir açıklamada, Bank of China (BOC) ile menkul kıymet ve yuan cinsinden ürünler için finansman süreçleri sağlayacak taslaklar üzerinde anlaşma sağlandığı bildirildi.
Başka bir açıklamada, Çinli şirketlerin Londra Borsası'nın birincil piyasalarında işlem yoluyla sermayeye erişimini kolaylaştırmak, yatırımcı eğitim ve bilinçlendirme programlarını desteklemek için China Agricultural Bank ile de bir ittifak kurulduğu belirtildi.
Yuan Avrupa pazarına giriyor
Menkul kıymet varlıkları alanında Çin'in ikinci büyük bankası olan China Construction Bank'ın, Londra'da yuan ticareti için ilk takas servis merkezi haline gelmesi bekleniyor. Xiamen Üniversitesi Uluslararası finans profesörü Dai Shugeng, anlaşmaların ve takas servis merkezinin kurulmasının "Yuanın Avrupa pazarına girmesi için bir dönüm noktası, bir ilk adım olacak" dedi. Dai şöyle konuştu:
"Yuanın Avrupa pazarına girmesi, uluslararasılaşma sürecini en az 10 yıl daha kısaltacaktır. Londra, başlamak için iyi bir yerdir çünkü offshore döviz ticareti konusunda büyük birikime sahiptir ve finans piyasası performansıyla avro bölgesi ülkeleri üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir."
"Genişleme politikası DNA'mızda yok!"
Li, ziyaretinin son günü, Chatham House olarak da bilinen Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü üyelerine konferans verdi. Çin Başbakanı, konuşmasında Çin'i anlattı; Çin'in dünyaya bakışı hakkında bilgi verdi.
Li, Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki komşularıyla toprak anlaşmazlıklarından söz ederken, gelişmelerin kontrolden çıkmasına izin vermeyeceklerini, düzen ve istikrarı sağlama konusunda Çin'in kararlılığını vurguladı. Li, ülkesinin dünyaya bakışını "Genişleme politikası Çinlilerin DNA'sında yok" sözleriyle ifade etti. Li Keqiang, güçlü bir ülkenin hegemonik olması gerektiği yönündeki mantığı kabul etmediklerini belirtti.
Li, son otuz yılda barış ve istikrar ortamı sayesinde kalkındıklarını ve "orta düzeyde gelişmiş ülke" haline geldiklerini belirterek, "Biz bu ortamdan yararlandık. Neden bundan vazgeçelim?" dedi. Çin ekonomisini de anlatan Li Keqiang, bu yıl büyümenin yüzde 7 dolayında, enflasyonun yüzde 3,5'in altında olacağını belirterek, "Sert bir düşüş kesinlikle olmayacak" dedi.
Li Keqiang'ın, ülkesinin dünya çapında artan nüfuzunun yarattığı korkulara cevap niteliği taşıyan konuşması, dinleyenleri çok etkiledi.
Ticarette Almanya, yatırımda İngiltere önde
Ziyaret nedeniyle yapılan tartışmalarda ilginç bir saptama gündeme geldi. Çinli uzmanlar, İngiltere'nin, Çin'in Avrupa'daki en büyük ortağı olan Almanya'nın yerini alabileceğini söylüyorlar. Bu görüşe, İngiltere'den de destek geldi.
Sydney Üniversitesi'nden Çin Siyaseti Profesörü ve Çin Araştırmaları Merkezi Müdürü Kerry Brown, "İngiltere, Çin için çok açık bir yatırım hedefi, iyi bir bilim merkezi ve tabii önemli bir finans merkezidir. Bunlara ek olarak, küçük ama gelişen bir üretim ortağıdır" diyor. Kerry Brown, Chatham Hause'un Asya programı başkanlığını da yapmıştı.
Konu ilk önce Çin'in İngiltere Büyükelçisi Liu Xiaoming tarafından, ziyaretten önce gazetecilere bilgi verirken gündeme getirildi. Liu, Çin'le ortaklığı geliştirmenin, İngiltere'nin elinin altında önemli bir fırsat olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Ben buraya gelmeden önce, Avrupa'dan söz ederken 'İngiltere, Fransa ve Almanya' derdik. Ama ne yazık ki hepimizin bildiği gibi birçok fırsat elden kaçırıldı; insanlar artık Avrupa'dan söz ederken 'Almanya, Fransa ve İngiltere' diye konuşmaya başladı."
İkili ticarette Almanya önde ama Çin'in denizaşırı yatırımları açısından İngiltere önde. Çin'in Ticaret Bakan Yardımcısı Gao Yan, İngiltere'deki Çin yatırımlarının 2008 yılından 2013 yılına kadar 840 milyon dolardan 12,4 milyar dolara sıçradığını bildirdi. Bertelsmann Stiftung'un raporuna göre ise Almanya'daki Çin yatırımları 2012 yılında 626 milyon dolara ulaştı ve bu rakamın 2020 yılında yalnızca 2 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
Öte yandan, Çin ile Fransa, son birkaç yıldır azalan ikili ticaret hacminden de kaynaklanan bir eğilimle, birçok alanda rakip haline geldiler. Çin-Fransa ticareti, 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,3 düşerek 49 milyar 800 milyon dolarda kaldı.
"Almanya'ya göre daha esnek olabilir"
Çin Renmin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Müdürü Wang Yiwei, Çin ile İngiltere ekonomilerinin birbirini tamamlayıcı niteliğine dikkat çekiyor. Çin'in nükleer santral inşası gibi 'sert altyapı' deneyimi, İngiltere'nin ise tıbbi hizmetler ve finans gibi 'yumuşak altyapı' avantajları olduğu belirtiliyor.
Wang şöyle diyor: "Eski bir emperyal güç olarak İngiltere'nin, küresel bir vizyonu ve pragmatizm geleneği vardır. Bu durum, İngiltere'nin Çin yatırımları ve işbirliği konusunda, zaman zaman siyasi müdahalelerin yaşandığı Almanya'ya göre daha esnek olabileceği anlamına gelir."
"Birbirimizin iyi ve kötü yanlarını biliyoruz"
Çin-İngiliz ilişkilerinin gelişmesini sekteye uğratabileceği belirtilen "İnsan hakları sorunu" konusunda, Wang, her iki tarafın bir güven inşa etmesinin, diğer gelişmiş ülkelerle Çin arasındaki bağlar için de bir örnek olabileceğini söylüyor.
Brown da İngiltere'nin herhangi bir Avrupalı ortağa göre Çin'le daha yakın olabileceğini, birbirinin iyi ve kötü yanlarını bildiklerini, çünkü, İngiltere'nin Hong Kong üzerinden Çin ile uzun bir ilişki tarihi olduğunu savunuyor.
Başbakan Li Keqiang, Londra'daki konferanslarında, Çin'de bugün 300 milyon insanın İngilizce öğrenmekte olduğunu söyledi. Bir başka rakam, Çin'in İngiltere Büyükelçisi Liu Xiaoming tarafından dile getirildi: "İki ülke arasında karşılıklı gezi yapan insan sayısı, yılda 1 milyonu aşıyor. 130 bin Çinli öğrenci, İngiltere'de eğitim almaktadır ve bu İngiltere'de eğitimini sürdüren yabancılar içinde en büyük rakamdır."
Li Keqiang ve eşi Cheng Hong ile Cameron ve eşi Samantha, Cameron'ların evinin bahçesinde. Fotoğraf: Xinhua