Asya güvenlik işbirliği için oldukça sağlam bir temele sahip:ekonomi. Bölgede ekonomik işbirliği giderek büyüyor. Serbest ticaret anlaşmaları, 10 yılda 70'ten 250'ye çıktı.
"Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK)" (Conference on Interaction and Confidence Building Measures in Asia/CICA) Dördüncü Zirvesi, Shanghai'de toplanıyor.
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Zirve'ye ilişkin olarak yaptığı bir açıklamada, "Bölgede yeni bir işbirliği çerçevesi oluşturulacağını" söylemişti. Vang, AİGK Zirvesi ile Asya'da yeni bir güvenlik anlayışı oluşturma amacında olduklarını belirtti.
Asya'nın barışa, istikrara ve gelişmeye ihtiyacı var. Ancak Asya'da işbirliği denince ekonomik ve siyasi içerikte çok büyük bir tablo gözümüzün önünde canlanıyor. Şunu belirtmek gerekir ki Asya zaten güvenlik işbirliği için oldukça sağlam bir temele sahip. O temeli oluşturan ekonomi. Bölgede ekonomik işbirliği giderek büyüyor. Geçen 10 yılda, serbest ticaret anlaşmaları 70'ten 250'ye çıktı.
Ayrıca bölgesel işbirliği mekanizmaları olgunlaşıyor. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN +1, ASEAN +3 ve Doğu Asya Zirvesi, giderek daha önemli roller oynuyor; yine Şanghay İşbirliği Örgütü, Asya Bölgesel Forumu ve Shangri-La Diyaloğu, işleyen, bölgesel güvenliği korumada önemli platformlar. Aynı zamanda, bölgeler arası işbirliği de artıyor.
Asya'nın enerji kaynakları, Asya'nın hizmetine!
Temeli kuran şey ekonomi olmakla birlikte, ekonomik işbirliğini zirveye çıkarmak da güvenliğe bağlı. Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Zhou Jingxing, "Bu mekanizmalardan iyi yararlanmak, birbiriyle daha fazla işbirliği içinde olmak, böylece Asya'nın sonsuz enerji kaynaklarını Asya barışının ve kalkınmasının hizmetine koşmak, Asya ülkeleri için hayati önem taşıyor" diyor.
Zhou, 15 Mayıs günü China Daily gazetesinde yayınlanan makalesinde, Asya'nın, "kendi gelişimine karşı" olan güvenlik anlayışı yerine, bölgenin eğilimleriyle uyumlu "yeni bir güvenlik anlayışına" ihtiyacı olduğunu vurguluyor. "Yeni güvenlik anlayışı" nasıl tanımlanabilir? Bu konunun, Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in Zirve konuşmasında ağırlıklı olarak yer alması bekleniyor. Bu yazıda Çin'in "yeni güvenlik anlayışını" ve bu yöndeki çabalarını Zhou Jingxing'den aktaracağız.
"Kendi gelişimine karşı" olan güvenlik anlayışı terk edilmeli
"Çin, yıllardır, hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışı yerine karşılıklı güvene, karşılıklı yarara, eşitliğe ve eşgüdüme dayalı yeni bir güvenlik anlayışı savunuyor. Yine Çin Asya'da özellikle son zamanlarda, kapsamlı işbirliğine, ortaklığa ve sürdürülebilirliğe dayalı bir Asya güvenlik anlayışı ortaya koydu."
Asya'da güvenliğin inşası sadece Asya'daki ülkelere değil, bütün dünyanın çıkarlarına hizmet eder. Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Zhou Jingxing,"Güvenliğin inşası, Asya ülkelerinin en az üç temel anlayışı benimsemesine bağlıdır" diyor: işbirliği ruhu, sorumluluk bilinci ve yaratıcılık.
Birinci koşul, işbirliği ruhunun bemnimsenmesi
Birinci koşul, işbirliği ruhunun bemnimsenmesidir. Zhou Jingxing,"Bu, bir meydan okuma ile karşı karşıya olunduğu zaman, bütün ülkelerin bir ortak tutum takınması anlamına gelir" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Asya ülkelerinin çıkarları birbiriyle iç içe geçmiş durumda. Küreselleşen dünyada hiçbir ülke, hatta gelişmiş bir askeri ittifak bile, 21. yüzyılın sorunlarıyla tek başına mücadele edemez. İşbirliği olanakları elimizden kaymadan, onu sağlamak ve güçlendirmek zorundayız. İşbirliğinin zorluklar başlamadan kurulması, tek etkili çözümdür."
Şunu belirtmek gerekir ki Asya'da işbirliğinin Asya'daki tüm ülkeler için bir karşılıklı yarar ve kazan-kazan sonucunu doğurması gerekir. Zhou Jingxing, sıfır-toplamlı bir oyunun, işbirliği olmadığını vurguluyor ve şunları ekliyor: "Bir ülke yarar sağlarken öbürünün sadece ödün vermesi, işbirliğine muhalefetten başka bir sonuç sağlamaz. İşbirliği, küçümseyici tutum yerine karşılıklı saygıya, dışlayıcılık yerine kapsayıcılığa, bir ülkenin kendi iradesini diğerlerine empoze etmesi yerine düzeyli bir uzlaşmacılığa dayalı olmalıdır. İşbirliği 'Asya mucizesine' olanak yarattı. Şimdi yapılacak iş bu ilkeleri takip ederek işbirliğini sürdürmektir."
İkincisi, sorumluluk bilinci sergilemek
İkinci koşul sorumluluk bilinci sergilemektir. Tüm ülkelerin, sadece kendine karşı değil aynı zamanda tüm uluslararası topluma karşı sorumlu olması gerekir. Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Zhou, "Kelebek Etkisi"nin yeni yüzyılın küresel köyünde daha belirgin hale geldiğini hatırlatarak şunları söylüyor: "Tek bir ülkede yaşanacak bir iç olay ya da siyasi figürlerin retorik iç politikaları dahi, diğer ülkeleri ve hatta tüm dünyayı değişen derecelerde etkileyebilir. Sorumlu olmak; hiçbir ülkenin, başkalarının kaygılarını ve çıkarlarını dikkate almayan benmerkezci bir tutum almamasını gerektirir."
Üçüncüsü yaratıcılıktır. Zhou Jingxing,dış politikada yaratıcılığı, "Soğuk Savaş zihniyetinin terk edilmesi, uluslararası ilişkilere yeni bir perspektiften bakılması ve bugünün sorunlarına yeni çözümler bulmak için tüm uluslararası toplumun birlikte çalışılması" biçiminde tanımlıyor ve ekliyor: 20. yüzyılın yaklaşımları 21. yüzyılın sorunlarına çözüm getirmez.
Çin, cesur ve yaratıcı adımlar attı
Çin Asya'nın güvenliğini artırmak için son yıllarda cesur ve yaratıcı adımlar attı. Yunan tarihçi Tukidides'in adıyla anılan tuzak politikasını önlemek için Çin, "yeni, büyük ülke ilişkileri" modelini savundu ve Asya güvenliği için dört ilke önerdi. Kendi çıkarlarını takip ederken daha dengeli bir yaklaşım gösterdi; komşularla dostluk, samimiyet, karşılıklı yarar ve kapsayıcılık ilkelerini korudu.
Yine Çin, bölgesel işbirliğinin genişletilmesi amacıyla 21. yüzyıl İpek Yolu Ekonomik Hattı ve Deniz İpek Yolu, Asya'nın altyapısı için bir yatırım bankası ve Çin-ASEAN serbest ticaret bölgesi dahil olmak üzere bir dizi önemli girişim başlattı.
Çin, kendi uzun vadeli çıkarları ile barışçı gelişme yolu arasında denge kurdu. Ayrıca, dünya barışı ve kalkınması için sorumluluk duygusuyla hareket etti. BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak Çin, uluslararası toplumda adalet çizgisi izledi. Çin, terörle mücadeleden iklim değişikliğine, finansal krize kadar bütün küresel sorunlar karşısında sorumlu davrandı.
Çin, toprak ve deniz anlaşmazlıkları konusunda da sorumlu bir ülke olduğunu kanıtladı. Çin, egemenliğini, deniz hak ve çıkarlarını korumada tutarlı, net ve sağlam duruşunu korurken; bazı ülkelerin kışkırtıcı eylemlerine rağmen, bu konuları diyalog ve müzakere yoluyla ele almakta ısrar etti.
"Sisyphos görevi almaktan kaçının!"
Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Zhou Jingxing, "Başka bazı ülkeler ise tam tersine, şekere buladıkları kendi dar çıkarları doğrultusunda, Asya'da ikili güvenlik anlaşmalarının kapsamını genişletmek istiyor" diyor. "İkili toprak ve deniz anlaşmazlıkları, ikili müzakereler yoluyla çözülmelidir. Dışarıdan bir müdahale sorunları sadece zorlaştırır."
Zhou Jingxing, "Asya ülkelerinin, Asya dışından büyük bir gücün yüklemeye çalıştığı Sisyphos görevini almaktan kaçınması" gerektiğini vurguluyor.
Sisyphos, Yunan mitolojisinde "hainliği" simgeleyen isim. Hikayenin sonunda Sisyphos, sonsuza dek, bir dağın tepesine taş yuvarlamaya mahkum edilir. Sisyphos hedefe her yaklaştığında, taş yine aşağıya düşer...
Kuzeydoğu Asya güvenlik işbirliği mekanizması
Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Zhou Jingxing Asya'da güvenliğin, ŞİÖ, Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı ve Asya Bölgesel Forumu gibi mevcut diyalog mekanizmaları üzerinde kurulması gerektiğini savunarak şöyle konuşuyor: "Asya'da yeni durum, daha fazla yaratıcılık istiyor. Bu mekanizmalar arasında etkin bir eşgüdüm sağlanmalı, Asya'nın güvenliği için sinerji oluşturacak şekilde bir Kuzeydoğu Asya güvenlik işbirliği mekanizması kurulmalılar."
Zhou Jingxing "Asya'da güvenlik sadece bir Asya sorunu değil, küresel bir sorun. Barışçı, istikrarlı ve müreffeh Asya, bütün dünya için bir nimettir. Asya'da Güvenlik; bilgelik, vizyon, cesaret ve eylem gerektiriyor" diyor.
Çin ve Malezya, önümüzdeki yılın başlarında afete karşı bir ASEAN Bölgesel Forumu'na ortaklaşa ev sahipliği yapacak. Forum, Asya ülkelerinin gerçekten ihtiyacı olan şeye, aynı zamanda dünyanın ihtiyacına bir örnek oluşturacak. Zhou'ya göre Asya ülkelerinin şimdi yapmaları gereken şey dimdik durup, sorumluluk ve yaratıcılık ilkeleri çerçevesinde, işbirliği yoluyla zorluklara karşı ortak mücadele mesajı göndermeleridir.