Çin, Avrupa ile kıtanın asırlık bağlarını gölgede bırakarak birkaç yıl içinde Afrika'nın en büyük ticaret ortağı haline geldi. Çin Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, Çin-Afrika ticareti 1965 yılında yalnızca 250 milyon dolardı. İlk kez 2013 yılında bu rakam 200 milyar doları aştı. Çin, Afrika'nın birinci büyük ticaret ortağı ve bu konumunu kesintisiz 5 yıldır koruyor.
Yüksek teknoloji ürünleri ağırlık kazandı
Son yıllarda Çin - Afrika ticaretindeki büyüme, tamamen, sınırlı sayıda sektöre dayanıyordu. Afrika'dan büyük ölçüde petrol ve diğer mineral kaynakların ihracatı yapılıyordu. Çin'den yapılan ihracat da yakın zamana kadar, tekstil, giyim ve düşük değerli makine ihracatıyla sınırlı olmuştu.
Ancak ticaretin bileşenleri hızlı değişiyor. Çin'den Afrika'ya yüksek teknoloji ürünü makine, telekom cihazları, elektrik-elektronik ürünleri ve otomobil ihracatı son yıllarda hızla arttı. Bugün yüksek teknoloji ürünleri Çin'in Afrika'ya ihracatının çoğunluğunu oluşturuyor. Çin, kıta genelinde altyapı yatırımlarıyla Afrika'da giderek artan enerji ve maden arama sektöründe yükselen yatırımları destekliyor.
Li Keqiang ve Etiyopya Başbakanı Haier Mariam, Afrika Birliği merkezinde.
Diğer yandan Çin'in enerji ve maden kaynaklarını çeşitlendirme, Ortadoğu dışında alternatifler yaratma hedefi de etkili oluyor.Afrika'nın önümüzdeki yıllarda Çin'e yaptığı ihracatta, enerji ve maden kaynaklarının hakim olması bekleniyor. Bugün Çin'in petrol ithalatının üçte biri artık Afrika'dan geliyor.
Li: Kaderimiz benziyor
Güney Afrika'dan Somali'ye kadar bütün Afrika hükümetleri, ekonomilerini doğrudan yabancı yatırımlara açıyor. Bu arada Çinli şirketler hükümetlerle işbirliği içinde, Afrika'da yollar, demiryolları, limanlar, havaalanları ve enerji santralleri yatırımlarına milyarlarca dolar harcadılar.
Çin'in yatırımları, Afrikanın yıllık yaklaşık 93 milyar doları bulduğu tahmin edilen altyapı finansman boşluğunu dolduruyor. - Altyapı geliştikçe, Afrika, küresel tedarik zinciri şirketleri için çekici hale geliyor. Bu durum, kıtanın ihracatını çeşitlendirmesine, "kaynak ihracatçısı" olmaktan çıkmasına yardımcı olacak.
Başbakan Li Keqiang, Etyopya'da işadamlarıyla yaptığı bir toplantıda, Çin-Afrika arasındaki ilişkilerin gelişme hızını yorumladı. Li, gelişmeyi benzer kadere sahip olmalarına, geleneksel dostluğa ve ötekini devasa gelişme fırsatı olarak görmelerine bağladı. Li şöyle konuştu:
"Afrika ve Çin; biri ümit dolu bir kıta, diğeri ise büyük potansiyele sahip gelişmekte olan bir ülkedir. İki tarafın toplam nüfusu 2,3 milyar. Benzer kadere sahip olduğumuz için, geleneksel dostluğumuz sayesinde ve ötekini devasa gelişme fırsatı olarak gördüğümüzden dolayı, Çin-Afrika işbirliği bugüne kadar gelişti. Bugün burada toplanıyoruz ve şu güçlü mesajı veriyoruz: Çin ve Afrika, her türlü alanda, çeşitli düzeylerde yoğun bir işbirliği içinde bulunuyor."
Tarımda muazzam kaynaklar
Li Keqiang, Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan ve Dünya Ekonomik Forumu İcra Kurulu Başkanı Klaus Schwab ile Afrika Dünya Ekonomik Forumu'nun açılışında. (Fotoğraf: China Daily)
Öte yandan, Nijerya'nın başkenti Abuja'da yapılan 24. Dünya Ekonomik Forumu Afrika Zirvesi'nin ana gündemi, "istihdam" olarak belirlenmişti. Çin Başbakanı Li Keqiang'ın da katıldığı Zirve'de, Afrika ekonomisinin gelişme kaynakları ve karşı karşıya bulunduğu zorluklar konuşuldu.
Afrika'nın tarım ürünleri ihracatında katma değeri yükseltmek için gıda işleme sektörünün geliştirilmesinin büyük bir kazanım olacağı belirtiliyor. Kıta dünyanın ekilmemiş ancak ekilebilir arazilerinin yüzde 60'ına ev sahipliği yapıyor. Dahası, ekili arazilerin sadece yüzde 10'u traktör ile sürülmüş ve bu toprakların sadece yüzde 4'ü sulanıyor.
Tarımın geliştirilmesi, kıtanın kaderini değiştirecek bir formül olarak değerlendiriliyor. Verimliliği artırmak için bilimsel tarım tekniklerinin tanınıp uygulanması, daha sonra gıda işleme şirketlerinin Afrika çapında ve küresel çapta dağıtım ağı kurmaları bekleniyor. Bu formül hayata geçirilirse, sadece kıtada milyonlarca iş yaratmakla kalmaz, aynı zamanda yerel gıda arzının artmasını da sağlar.
Tüketim iki katına çıkacak
Afrika'da tüketimin yükselişi bir başka büyük, önemli gelişme. Standard Chartered Araştırma birimi, konuyla ilgili olarak Sahra-altı Afrika genelinde bir araştırma yapmış. Buna göre 2010 yılında 600 milyon dolar olan tüketici harcamaları, 2020 yılına kadar 1 trilyon dolara yükselecek. Bu durum, yüksek kaliteli mal ve hizmetleri için yeni pazarlar arayan Çin'in kalkınma planları için uygun bir zemin olarak değerlendiriliyor.
Çin şirketleri hızla, bu bakir tüketici pazarına yöneliyor. Afrika çapında artık geleneksel Japon ve Avrupa otomobillerinin yerini, daha yeni ve daha düşük fiyatlı "Made-in-China" arabalar alıyor. Çin arabaları pazar payını hızla artırıyor. Çin, yüksek teknolojili elektronik eşya ve ev aletleri alanında da Güney Kore ve Japon mallarına karşı pazar payını giderek yükseltiyor.
Afrika-dünya ticaret ağlarının da mimarı
Çin şirketleri Afrika'da yarattıkları ticaret ortaklıklarıyla, sadece Afrika ekonomileri ile değil, Afrika ile dünyanın geri kalanı arasında da ticaret ağları oluşturuyorlar ve giderek entegre oluyorlar. Çin Anakara şirketleri, Etiyopya, Nijerya, Zambiya, Mauritius ve Mısır'da kıta pazarlarına yakın birçok üretim üssüne fabrikalarını kurmuş durumdalar. Tıpkı, Çin tarafından finanse edilen özel ihracat bölgelerinde olduğu gibi.
Bu entegrasyon, üç bölgesel ticaret bloğuyla kolaylaştırılıyor. Güney Afrika Kalkınma Topluluğu, Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı ve Doğu Afrika Topluluğu. Cape Town'dan Cario'ya kıtayı baştan başa kapsayan bu yeni ticaret blokları, başlangıçta kıta içi ticarette katedilen sıçramada belirleyici bir rol oynadı. Bir sonraki mantıklı adım ise bir "Afrika Serbest Ticaret Bölgesi" oluşturmak için bu bölgesel ekonomik toplulukların birleştirilmesi olacak.
Böyle Afrika çapında bir ticaret bloğu, çoğunluğu genç 630 milyonu aşkın nüfusu, 1,2 trilyon dolarlık GSYİH'yı, dünyanın en bereketli doğal kaynakları ile dünyanın en büyük işlenmemiş tarım arazisini kapsayacak. ASTB, Afrikalı devletlerin diğer ticaret blokları ile serbest ticaret anlaşmaları yapmalarında ellerini güçlendirecek. Afrika'nın büyüyen orta sınıfı, artan politik ve finansal istikrar göz önüne alındığında, önerilen ASTB'nin, dünyanın diğer ekonomik birliklerine rakip olması işten bile değil.
Yuanın bölgeselleşme temeli
Gelişen Çin-Afrika koridoru boyunca ortaya çıkan başka bir süper eğilim, Afrika'da büyüyen yuan dolaşımı. Hızla yükselen ticaret, Çinli şirketlerin yükselen doğrudan yatırımları ve Çin hükümeti ile acentelerin mali yardım ve sübvansiyonlu kredileri, Afrika'da yuanın bölgeselleşmesi için sağlam bir temel sağlıyor.
2012 yılında Afrika -Çin yıllık ticaretinin yaklaşık yüzde 3'ü (5 milyar 700 milyon dolar) yuan cinsinden yapıldı. Başka bir açıdan bakarsak, Afrika, Çin'in küresel ticaretinin o yıl yüzde 5'ini oluşturuyordu; ama Çin para birimi üzerinden yapılan ticaret, Hong Kong dahil olmak üzere toplamın sadece yüzde 0,2'sinde kaldı. Bu nedenle, büyüme için önemli bir alan var. Çin-Afrika ticaretinin büyük bir kısmını emtia oluşturuyor; dolayısıyla ABD doları yerine yuan fiyatlaması başlattıldığında, bu durum büyük bir değişim sağlayacak.
Yuanın ticari ödeme birimi olarak gördüğü kabul arttıkça, Afrika merkez bankalarının döviz rezervlerine Çin para birimini ekleyerek çeşitlendirmeleri bekleniyor. Yuan zaten Angola, Nijerya, Tanzanya, Gana, Kenya ve Güney Afrika'da merkez bankası rezervlerinin bir parçası. Mali sektör, Beijing'den yuanın akışkanlığını artırmasını bekliyor; bu durumda yuanın rezerv para birimi olarak daha cazip hale geleceği savunuluyor.
Ticaret, Çin-Afrika ilişkilerinin bugünkü aşamasında sadece başlangıç. Ortaklık geliştikçe, Afrika Çin'in en büyük şirketleri için önemli bir üretim üssü oluyor. Onların yatırım planlarını finanse etmek amacıyla tahvil ihracı bekleniyor. Bu durumda Çin para birimi yuanın çok geçmeden,Afrika merkez bankaları rezervlerinin çekirdek unsuru haline geleceği belirtiliyor.
Li Keqiang ve Bayan Cheng Hong