Başbakan Li Keqiang, Hükümet Çalışma Raporu'nu sunarken şöyle konuştu:
"Dışa daha açık bir ekonomik sistem kuracağız. Uluslararası piyasada daha fazla üstünlükler geliştireceğiz. Buna paralel olarak ticaretin serbestleştirilmesi ve yatırımın kolaylaştırılması hızlandırılmalı. Böylece diğer ülkelerle kazan kazan ilkesi doğrultusunda işbirliği yapacağız ve dışa açılma ile reform arasında olumlu etkileşim oluşturacağız."
Dışa açık sistemden ne kastediliyor? Uzun yıllardır dış yatırım çekim merkezi olarak tanınan Çin, çok yakında dış yatırım ülkesi haline gelecek.
Özel şirketlerin istekleri araştırıldı
Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı (ÇHSDK) Ulusal Komitesi, Oturum Sözcüsü Lü Xinhua, Çinli şirketlerin yurtdışı yatırımlarının daha da kolaylaştırılması için yapılan hazırlıkları anlattı. Lü Xinhua, firmaların karşılaştığı sorunları araştırmak için Ulusal Komite'nin Doğu Çin'in Zhejiang eyaletine geçen yıl heyetler gönderdiğini bildirdi. Heyetler, finansal hizmetlerin geliştirilmesi ve yurtdışı yatırımlarla ilgili çıkarılacak yasaların formülasyonu konularında özel sektöre ait firmaların önerilerini dinledi.
Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı, özel şirketlerin denizaşırı yatırımlarını hızlandırmak amacıyla, bunlara dönük finansal desteğin artırılmasını öngören bir tasarı önerdi. Tasarıda, yurtdışı yatırım projeleri için bir kayıt ve dosyalama sistemi de yer alıyor.
Sözcü Lü Xinhua, aynı zamanda Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu ile Ticaret Bakanlığı'nın, yurtdışı yatırım projelerinin incelemesinde uygulanan yöntemleri geliştirmek için çalıştıklarını söyledi. Lü, "Çinli firmaların artık yurtdışında daha ılımlı bir yatırım ortamı bulacağına inanıyorum" dedi
Geçen yıl yüzde 16,8 arttı
Çin'in dış yatırımları çok büyük bir hızla artıyor. Başka ülkelere yatırım yapan Çinli şirketleri hakkında "bir misyonu vardır" anlayışı da artık yıkılıyor. Zira dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin hem kamu hem özel işletmeleri, artık dünyada "uçan kaçan her şeyi" satın alıyor!
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Çin'in doğrudan dış yatırımları geçen yıl yüzde 16,8 oranında artarak 90 trilyon 170 milyar dolara ulaştı. Çin'e yapılan doğrudan yabancı yatırımlar 2013 yılında sadece yüzde 5,25 oranında yükselerek 117 trilyon 590 milyar dolar oldu. Arada sadece 27 trilyon 420 milyar dolarlık bir fark kaldı.
Bakanlık Sözcüsü Shen Danyang'a göre Çin'in doğrudan dış yatırımları, bu yıl ya da en fazla iki yıl içinde, ülkeye yapılan doğrudan yabancı yatırımları aşacak.
Satın almalar devam ediyor
Sadece geçen hafta, Çin'in ikinci büyük otomobil şirketi Dongfeng Motor Group'un, Fransız otomobil şirketi PSA Peugeot Citroen'in 800 milyon avroluk (1,1 milyar dolar) hissesini satın aldığı açıklandı.
Bir başka yüksek profilli anlaşma geçen ay yapıldı. Çin'in bilgisayar devi Lenovo, 30 Ocak'ta ABD şirketi Google Inc Motorola cep telefonu bölümünün yüzde 5,94 hissesini 2 milyar 910 milyon dolar karşılığında satın aldığını duyurdu. Şirket, 23 Ocak'ta da IBM'nin low-end server birimini 2 milyar 300 milyon dolara satın almıştı.
Ülkenin egemen servet fonu China Investment Corp (CIC) 2012 yılında, Heathrow Airport Holding'in yüzde 10 hissesini satın aldı. Şirket Heathrow ve Stansted dahil İngiltere'nin bölgesel hava limanlarının sahibi. China Investment yine geçen yıl Londra'nın su ihtiyacını karşılayan Thames Water Utilities şirketinin yüzde 8,8 hissesini satın almıştı.
Rusya'ya yatırımlar "füze hızıyla" artıyor
Çin'in Rusya'ya yaptığı yatırımlar, deyim yerindeyse "füze hızıyla" artıyor: 2013 yılında artış yüzde 518,2! Çin şirketlerinin ABD'ye yaptığı yatırımlardaki artış hızı, Rusya'nın çok gerisinde olmakla birlikte, azımsanacak gibi değil: 2013 yılında yüzde 125!
Rus petrol şirketi Rosneft ile Çin Ulusal Petrol Şirketi, Ekim ayında bir ortaklık anlaşması yaptıklarını açıklamışlardı. İki şirket, anlaşmayla ilgili bir değer belirtmediler ama Doğu Sibirya ve Uzak Doğu'da petrol rezervlerini ortaklaşa geliştireceklerini bildirdiler.
Bir Çin şirketinin ABD'de yaptığı en büyük satın alma girişimine Eylül ayında yeşil ışık yakıldı. Çinli şirket Shuanghui Uluslararası Holding, ABD'nin dev şirketi Smithfield Foods için 7 milyar 100 milyon dolar teklif etmişti
Yatırımların bileşimi de değişiyor
Çin'in dışarda doğal kaynaklara yatırım yaptığı hep konuşulur. Son on yıl boyunca Çin şirketleri Afrika, Latin Amerika ve Avustralya'da pek çok doğal kaynak işletmesini edindi. Bu süreç, geçen yıl da devam etti. Çin Ulusal Offshore Petrol şirketi, Uganda'nın Albert gölü kıyılarında petrol arama hakkının yüzde 33 hissesini 1 milyar 400 milyon dolara satın aldı.
Çin merkezli yatırım fonu A Capital'in açıkladığı rakamlara göre Çin'in doğrudan dış yatırımlarının bileşimi de değişiyor. Geçen yılın ilk dokuz ayında Çin'in doğal kaynaklara yaptığı doğrudan dış yatırımlar yüzde 7,7 artarken, sanayi ve hizmetlerde yaptığı doğrudan dış yatırımlar yüzde 46 arttı. 2012 yılının aynı döneminde 22 milyar dolar olan doğal kaynak yatırımları, 2013'te 23 milyar 700 milyon dolara yükseldi. Doğrudan dış sanayi ve hizmet yatırımları ise 12 milyar 600 milyon dolardan 17 milyar 900 milyar dolara yükseldi.
"Çin ekonomisi on yılda 2,5 kat daha küreselleşti"
Beijing ve Brüksel'de ofisleri bulunan A Capital'in kurucusu ve müdürü Andre Loeskrug-Pietri, "Bu büyük bir değişime işaret ediyor" diyor ve şunları söylüyor: "Kaynaklara yapılan yatırımlar artık büyük bir hikaye değildir. Asıl ilginç olan Çin'in sanayi ve hizmetler alanındaki doğrudan dış yatırımlarıdır. Çin, hedeflerini tamı tamına gerçekleştiriyor."
(Andre Loeskrug-Pietri)
Loesekrug-Pietri'nin firması, Çin'in doğrudan dış yatırım büyümesine ilişkin bir grafik hazırlamış. Grafikte başlangıç 2001 yılı, doğrudan dış yatırım değeri de 1000 alınıyor; 2013'ün ilk dokuz ayı sonunda rakam 2 bin 483'e yükseliyor. Artış yaklaşık 2,5 kat. Sözü yine Andre Loeskrug-Pietri'ye bırakalım:
"Bunun anlamı Çin ekonomisi on yılda 2,5 kat daha küreselleşmiştir. Nominal doğrudan dış yatırım artışı, aslında 10 kattır. Aynı dönemde Çin'in GSYİH'sı dört kat arttı… Bu çok önemli bir artıştır. Çin'in hangi hızda küreselleştiğini göstermektedir."
"Nereye, ne amaçla gideceklerini biliyorlar"
Great China şirketi ile Uluslararası Yönetim Danışmanlığı şirketi AT Kearney'in yönetici ortağı, Johnson Chng, Çin'in doğrudan dış yatırım yükseliş eğrisinin çok etkileyici olduğunu düşünüyor. Johnson Chng şöyle konuşuyor:
"Geçen 18 ila 24 ay içinde Çinli şirketlerin olağanüstü dış yatırım yaptıklarını gördük ve ben kesinlikle hız düşürmeden devam edeceğini düşünüyorum. Bu değişim sadece özel işletmelerde değil, devlete ait işletmelerde de yaşanıyor."
Johnson Chng, bir başka ilginç izlenimini şöyle özetliyor: "Çinli şirketler, hangi coğrafi konumda, hangi hedefleri gerçekleştireceklerini biliyorlar ve oraya odaklanıyorlar. Hassas teknoloji için Almanya'ya, lüks moda için Fransa ve İtalya'ya ve yüksek teknoloji için ABD'ye. Nereye, ne zaman, ne amaçla gidecekleri konusunda zihinleri çok açık."
"Çok daha fazla yatırım göreceğiz"
Hong Kong merkezli özel sermaye şirketi China High Growth'un (CHG) Başkanı ve Hong Kong Yasama Konseyi'nin eski üyesi Paul M Cheng, Çinli şirketlerin Avrupa ve ABD'deki varlık değerlemesinde, mali krizin bir sonucu olarak yaşanan fiyat düşüşlerinden yararlandığını söylüyor. Paul M Cheng, şöyle konuşuyor:
"Önümüzdeki beş ila 10 yıl içinde çok daha fazla yatırım göreceğiz. Bu Çinli şirketler için araştırma ve geliştirme çalışmalarını, teknolojilerini geliştirmek için bir fırsat. Ayrıca, markalar yaratabilirler. Küresel ölçekte çok az Çin markası var."
(Paul M Cheng)
"Çin artık bir iç oyuncu değil dış oyuncudur"
Çin Hükümeti, 2011-15 yıllarını kapsayan Beş Yıllık Plan'da ülke içindeki yabancı yatırımlarla Çin'in dış doğrudan yatırımlarını eşitlemeyi hedeflemişti. Bu hedefe zamanından önce ulaşılacak gibi görünüyor. Hatta dış yatırımlar, çekilen yatırımları hızla aşabilir. Ancak dış yatırımlarla çekilen yatırımlar arasında büyük bir dengesizlik olursa, sermaye girişlerinin veya çıkışlarının istikrarı bozucu etkisi olabilir diye düşünülüyor.
Çin, çok yüksek getiri değil, ABD Hazine tahvilleri satın alma yoluna başvurmadan, Ocak ayında 3 trilyon 820 milyar dolarla rekor düzeye ulaşan döviz rezervlerini, DDY ile kısmayı da hedefliyor.
Çin Avrupa Uluslararası İşletme Okulu CEIBS'den strateji ve uluslararası iş profesörü Klaus Meyer, dengeleme hedefinin çok önemli olmadığını düşünüyor. Meyer şöyle konuşuyor: "Çin artık bir iç oyuncu değil dış oyuncudur. Bunun sembolik değeri çok büyük!"
(Klaus Meyer)
Meyer, artan dış yatırımların Çin ekonomisi için olumsuz olacağına ilişkin senaryolar da olabileceğini savunuyor ve şöyle konuşuyor: "En kötü senaryo, bazı şirketlerin Çin'den sermaye kaçırması, ülke paralarını çekmesidir. Bir kısmı geri gelse bile paraların büyük bölümü Bahamalar'a veya İngiliz Virjinya Adaları gibi yerlere gidebilir."