roportaj20130919
|
Türkiye, 3. Çin-Avrasya Fuarı'na, Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever başkanlığında geniş bir heyetle katıldı. Fuar Türkiye açısından verimli geçti mi? Çin-Türkiye ekonomik ve ticari ilişkileri ne durumda? Geleceğe ilişkin beklentiler, planlar neler? Çin Uluslararası Radyosu'ndan gazeteciler, bu soruların yanıtını Türkiye'nin Çin Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Serah Kekeç ile kısa süre önce konuştu.
"2011'den beri ülkemiz milli katılım sağlıyor"
CRI-Kısa süre önce eski adıyla Urumçi Fuarı, yeni adıyla Çin-Avrasya Fuarı düzenlendi. Bu konuda kısaca bilgi verir misiniz?
Serah Kekeç -İlki 2011 yılının Eylül ayında gerçekleştirilen Çin-Avrasya Fuarı'na ülkemiz o tarihten beri milli katılım sağlıyor. Bu yıl da 2-7 Eylül günlerinde gerçekleştirilen 3. Çin-Avrasya Fuarı'na ülkemiz Ekonomi Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Sever başkanlığında geniş katılımlı bir heyetle, milli katılım sağladık.
CRI-Bu fuarın Çin-Türkiye ekonomik ve ticari işbirliğine katkıları nelerdir?
Serah Kekeç - Çin-Avrasya Fuarı sırasında önemli resmi toplantılar gerçekleştirildi. Sayın Bakan Yardımcımız, mevkidaşı Mofcom Bakan Yardımcısı Sayın Li Jinzao başkanlığındaki bir Mofcom heyetiyle görüştü. Daha sonra Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Komitesi Başkanı Sayın Nurlan Abdulmejin'in başkanlığındaki bir heyetle görüşme gerçekleştirildi. Urumçi'de ayrıca ülkemiz firmalarından Ata Grup ile Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nden yerel bir firmanın ortak olarak kurdukları bir fabrikanın açılışını gerçekleştirdik. Ayrıca, Türkiye ürünlerinin sergilendiği 'Türkiye-Erdaoqiao Alışveriş Merkezi'ni ziyaret ederek işadamlarımızla bir araya geldik. Kısacası Urumçi ziyaretimiz bizim için son derece faydalı geçti. Çok zengin ve yoğun bir gündemimiz vardı. İki gün içinde Sayın Bakan Yardımcımızın başkanlığında çok önemli görüşmeler gerçekleştirdik.
"Firmalarımızı teşvik ediyoruz"
Serah Kekeç -Ekonomi Bakanlığı olarak yurtdışı katılıma büyük önem verdiğimizi belirtmek isterim. Çin Halk Cumhuriyeti'nde (ÇHC) gerçekleştirilen fuarlar da bizim için ayrıca önemli. Rakamsal olarak vermek gerekirse 2012 yılında ÇHC'de gerçekleştirilen 24 fuara ülkemiz milli katılım gerçekleştirdi. Çin, Türkiye'nin en fazla milli katılım gerçekleştirdiği ülkedir. Bu yıl da sadece Eylül ayına kadar 28 adet fuara milli katılım gerçekleştirdik. Bu sayı 2013 yılının sonlarına doğru artabilir. Milli katılımımızın haricinde 240 fuara bireysel katılım teşviki veriyoruz firmalarımız için. Yani Ekonomi Bakanlığı olarak, Türkiye devleti olarak firmalarımızı ÇHC'de daha fazla fuara katılmaları için teşvik ediyoruz, öncü oluyoruz. Çünkü biz, firmalarımızın fuarlar kapsamında muhataplarıyla bir araya gelmelerine büyük önem veriyoruz. Firmalarımızın Çin'e gelerek Çin'deki imkanları yerinde kendi gözleriyle görmesi, onların buradaki muhataplarıyla işbirliği imkanlarını araştırmasının iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerine katkısına inanıyoruz. Nitekim, ÇHC'ye gerçekleştirdiğimiz fuar ziyaretlerinin, ikili ilişkilerimizdeki ticari rakamlara yansıdığını da sevinerek görüyoruz. Urumçi'ye üç senedir milli katılım yapıyoruz. Bunun da ticaret rakamlarına yansıdığını görüyoruz. Bu da bizi mutlu eden bir gelişme. Önümüzdeki yıllarda da Çin-Avrasya fuarına ülkemiz milli katılım yapmaya devam edecek.
"Çok yoğun çalışıyoruz"
CRI-Çin-Türkiye ekonomik ve ticari ilişkileri yoğunlaştırılıyor. Bunda Türkiye hükümetinin, büyükelçiliğinin, özellikle ticaret müşavirliğinin büyük katkısı var.
Serah Kekeç -Teşekkür ederim. Çok yoğun çalışıyoruz ama daha da fazla çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Çünkü Tükiye ile Çin arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilere bakarsak, rakamların iki ülkenin potansiyelini henüz malesef yansıtamadığını görüyoruz. Hatırlarsanız, 2009 yılında o dönemin Çin Başbakanı Sayın Wen Jiabao ülkemizi ziyaret ettiğinde Sayın Başbakanımız ile görüştü. İki lider arasında varılan mutabakat, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2015 yılında 50 milyar dolara ulaşması yönündeydi. 2015 yılında bu rakama ulaşılması için her iki ülke ticari müşavirliklerinin de yoğun biçimde çalışması gerektiğine inanıyoruz.
"Firmallarımız son derece memnun"
CRI-Türk işadamlarının fuardan beklentileri gerçekleşti mi? Gelecek fuarlardan beklentileri nelerdir?
Serah Kekeç -Fuarın, ülkemiz işadamlarının beklentilerini fazlasıyla yerine getirdiğine inanıyorum. Türk işadamlarının en temel beklentisi, kaliteli, yüksek standartlı Türk ürünlerinin Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde halka tanıtılabilmesi, ticaret erbabına tanıtılabilmesiydi. Fuardaki yoğun katılımın da ülkemiz ürünlerinin bölge halkına tanıtılmasında etkili olduğuna inanıyoruz. Firmallarımız son derece memnun ayrıldılar buradan. Gelecek yıl da milli katılım olacak Türkiye'den Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ne.
"Önümüzdeki yıllardan çok büyük beklentiler içindeyiz"
CRI-Çin-Türkiye ekonomik ve ticari ilişkilerinde, son yıllarda hangi gelişmeler kaydedildi? Gelecekte işbirliği alanlarının genişletilmesi için gündemde ne gibi önlemler var?
Serah Kekeç - Geçen 10 yıl, Türk-Çin ilişkilerininin son derece yoğun geliştiği bir dönem oldu. 2000 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi sadece 1,44 milyar dolardı. O dönemde Çin, Türk işadamları için uzak bir destinasyondu. Ama ticaret hacmi 2005 yılında 7,43 milyar dolara, 2012 yılında 24 milyar dolara ulaştı. Bu ne demektir; iki ülkenin birbirini keşfettiği, hem ticarette hem yatırımda birbirini daha fazla anladıkları, o kadar da uzak olmadıklarını anladıkları anlamına geliyor.
Ticaretin seyri rakamsal olarak bizi mutlu ediyor ancak ticaretimizde ciddi bir asimetrik ilişki söz konusu. 24,12 milyar dolarlık dış ticaretimizin 2,83 milyarı Türkiye'den ÇHC'ye ihracat 21,29 milyarı ise Türkiye'nin Çin'den yaptığı ithalat. Rakamların da gösterdiği gibi ikili ilişkilerimizde ciddi bir asimetri söz konusu. Bunu, Çinli muhataplarımızla bir araya geldiğimiz her toplantıda dile getiriyoruz. En son 2012 yılında Sayın Başbakanımızın beraberindeki geniş bir heyetle Urumçi, Shanghai ve Beijing'e gerçekleştirdiği resmi ziyarette de bu asimetrik ilişkinin telafi edilmesi hususu Çinli muhataplarımız tarafından en üst düzeyde dile getirildi. Biz biliyoruz ki ÇHC yönetimi de Türkiye ile ticari ilişkilerin daha dengeli bir seyre oturtulması yönünde istekli ve girişimleri mevcut. Özellikle dış ticaretteki açığın ÇHC'den Türkiye'ye yönelik yatırımlarla telafi edilmesini istiyoruz. 2012 yılında bahsi geçen üst düzey ziyarette çok önemli anlaşmalar imzalandı. Anlaşmalar arasında swap anlaşması, mali işbirliği anlaşması, bankacılık işbirliği protokolü, tütün anlaşması, nükleer enerji anlaşması ve niyet mektubu gibi çok önemli metinlere imza attı iki taraf. Geçtiğimiz aylarda da ÇHC ile gıda güvenliği anlaşması imzalandı. Önümüzdeki dönemde de parafe edilmiş bulunan yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasının imzalanması öngörülüyor. Kara ulaştırması anlaşması imzalanacak. Görüldüğü üzere iki taraf arasında devletler düzeyinde önemli anlaşmalar imzalanıyor ve işadamlarının önündeki engeller kaldırılmaya çalışılıyor. Bu anlaşmaların önümüzdeki dönem ikili ilişkilere ciddi, olumlu katkıları olacağına inanıyoruz. Önümüzdeki yıllardan çok büyük beklentiler içindeyiz.
CRI-Çok teşekkür ederiz. İki ülke hükümetlerinin çabasıyla ticaret açığının kapatılacağına ve 2015 hedefine ulaşılacağına inanıyoruz.
Serah Kekeç -2015 hedefinin çok uzak olmadığını düşünüyoruz. Sadece 50 milyar dolar hedefine daha dengeli "kazan-kazan" prensibine uygun biçimde ulaşmaya niyetliyiz. Çinli muhataplarımızın yaklaşımından da son derece memnunuz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha hızlı ilerleyen bir ekonomik ilişkiler hedefine ulaşırız.
CRI-İnşallah! Çok teşekkür ederiz!