saglik20130918

Türkçe'de "Kusursuz kul yoktur" deyimi vardır. İnsan vücudunda az çok bazı "kusurlar" bulunuyor, ancak İngiltere ve ABD basınlarında yayınlanan makalelerde, araştırmaların vücutta bulunan bazı kusurların kişilerin daha sağlıklı olduğunu kanıtladığı öne sürüldü.

Gögüsleri küçük olanların omurgası daha sağlam

Kadınlar genellikle büyük gögüslere sahip olmak ister. Ancak Türkiye'de yapılan son araştırma, gögüsleri küçük olanlara göre büyük olanların omurgasında daha kolay eğilme görülebileceğini ve bunun da sırt ağrısına neden olduğunu ortaya koydu. Sütyen bedeni D'nin üstünde olanların bu konuda daha büyük risk taşıdığı da ileri sürüldü.

ABD Plastik Cerrahlar Derneği tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada D beden ve daha üstündeki sütyenleri kullanan 179 kadından yüzde 50'sinde devamlı olarak boyun, omuz ve bel ağrılarının sert biçimde yaşandığı ortaya kondu. Viyana Üniversitesi'nce yapılan bir araştırma hassasiyet bakımından küçük memelerin büyüklerinden yüzde 24 daha güçlü olduğunu da keşfetti.

Cildi yağlı kadınların kırışıklıkları az

Avrupalı kadınlara göre Çinli, Koreli ve Japon kadınların cildi daha iyi. Koreli dermatoloji uzmanları, yaşam tarzı, dengeli beslenme ve cildi temizleme alışkanlığı gibi unsurların yanı sıra, genetik unsurun da son derece önemli olduğu görüşünü dile getirdi. Cildi yağlı olmasından dolayı, Asyalı kadınların büyük çoğunluğunda daha az kuruluk ve çatlağın görüldüğü, cildi yağlı kadınlarda kırışıklıkların, kuru ya da orta yağlı olanlara göre ortalama 4 ve 2 yıl daha sonra ortaya çıktığı ileri sürüldü. Cildi yağlı olanlar daha çok sivilce sorunuyla karşı karşıya kalıyor, ancak bu da cilt metapolizmasının hızlı ve deri dokusu hücrelerinin yenilenme gücünün daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Benli olanlar daha uzun yaşar

Vücuttaki benler kimilerince "kusur" olarak görülüyor. Ancak İngiltere ve ABD'deki araştırmacılar tarafından 18-79 yaşları arasındaki 2000 kişi üzerinde gerçekleştirilen ve 10 yıl süren bir izleme araştırması sonucunda, bir insanın vücudunda ne kadar çok ben varsa, onun yaşlanma sürecinin de o kadar yavaş olduğu ortaya kondu.

Londra Üniversitesi'nden bilimadamları tarafından tamamlanan son araştırma, ben sayısının kromozom ucunun uzunluğuyla ilgili olduğunu gösteriyor. Araştırma, kromozom ucu uzun olanların ömürlerinin de uzun olduğunu ortaya koydu. Ben sayısı yüzü aşanların ben sayısı 25'den az olanlara göre 6-7 yıl daha uzun yaşayabilecekleri de ileri sürüldü.

Ayak bileği kalın olanlar daha sağlam yürüyor

ABD'li doktorlar, kalın olan ayak bileğinde yumuşak yağ dokusu bulunduğunu, ökçe kirişinin daha sağlam olduğunu ve bunun da vücudun denge sağlamasına yardımcı olarak daha sağlam bir yürüyüş sağladığını belirtti. Yapılan diğer araştırmalar da vücudun alt kısmı yağlı olan kadınların daha sağlıklı olduğunu ortaya koydu.

Bacakları kısa ve kalın olanların kemikleri daha sağlam

ABD Chicago Üniversitesi ve New York Uluslararası Uzun Ömür Araştırma Merkezi tarafından yapılan son araştırma, bacakları kısa ve kalın olanların kemik çapının ve kemik yoğunluğunun da büyük ve kemiklerinin daha sağlam olduğunu ileri sürdü. Bu nedenle bacakları kısa ve kalın olanlarda kırık riski de daha düşük olur.

Büyük kalça şeker riskini düşürüyor

ABD Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nce gerçekleştirilen bir araştırmada, kalçadaki yağın 2. tür şeker hastalığı riskinin düşürülmesine yardımcı olduğu ortaya kondu.

Kulağı büyük olanların yaşlanınca iştme gücü daha yüksek

İngiliz doktorlar, kulağı büyük olanların yaşlanınca işitme gücünün daha yüksek olduğunu savunuyor. Büyük kulak kepçesinin daha iyi ses dalgası toplamasından dolayı, ses daha net bir şekilde duyuluyor. Birinin söylediklerini iyi duymadığımızda elimizi kulağın arkasına koymak da bu sebepten kaynaklanıyor.

Beli kalın olanlarda kırık riski daha düşük

Avustralya Sydney Calvin Tıp Araştırma Enstitüsü'nde yapılan bir araştırma, kadınların belindeki etlerin kırık riskini düşürebileceği sonucuna vardı. 50 yaşın üstündeki 1126 erkek ve kadın üzerinde yapılan ve 5 yıl süren bu araştırma, bel ölçüsü büyük olan kadınlarda kemik kırık riskinin diğer kadınlara göre yüzde 40 daha az olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar bu durumu araştırmaya katılan erkeklerde ise görmedi. Söz konusu araştırma, dünya genelinde şişmanlığın günden güne arttığı bugünlerde, kemik kırıklarının neden daha az görüldüğünü de açıklıyor.

Uzmanlar kalın belin kemiklere ek güç vererek, düşme sırasında yumuşak bir minder gibi tampon görevi yaparak kemikleri koruduğunu belirtti. Bunun yanı sıra beli kalın olan kadınların vücutlarındaki kadınlık hormonunun da daha çok olduğu ve bu hormonun kemikleri koruma işlevine sahip bulunduğu da kaydedildi. Tabii ki beldeki etler ne kadar çok olursa o kadar iyi olduğu da söylenemez, çünkü beldeki fazla yağ, kalp ve şeker gibi hastalıkların risklerini artabilir.

Kel erkeklerin kansere yakalanma riski daha az

Kanser Epidemiyolojisi dergisinde yer alan Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nce 40-47 yaşları arasındaki 2 bin erkek üzerinde yapılan bir araştırma, 30 yaşından önce kel kalan erkeklerin prostat kanserine yakalanma riskinin büyük ölçüde düştüğü sonucuna vardı. Araştırmaya katılanların yarısı prostat kanseri hastasıdır. Bilimadamları erkeklik hormonu yüksek olan erkeklerin daha kolay kel kalabileceklerini, genç yaşta erkeklik hormonu seviyesinin yüksek olmasının ise prostat kanserine karşı koruyucu etki yarattığını ifade etti.