E-ticaret, Batılı şirketlerin, geniş Çin iç piyasasına ulaşarak tutunmasına olanak sağlıyor.
Çin'de e-ticaret, mevcut boyutu ve yaygınlığı açısından nispeten yeni olmasına rağmen, eskiden beri vardı. Ama şimdi e-ticaretin, pek çok yabancı şirketin ve markanın, henüz girilmemiş geniş Çin iç pazarına girmesine yardım edebilecek güçte olduğu belirtiliyor.
Geçen yıl e-ticaret gelirleri 210 milyar doları (158 milyar euro) müşteri tabanı da 500 milyonu aştı. Adidas, Samsung, The Walt Disney gibi büyük markalar da bu alana yöneliyor. İngiltere merkezli Marks & Spencer ve Mothercare gibi perakendeci şirketler de bu yükselen alış ve satış endüstrisinin bir parçası olmak için görüşmeler yapıyorlar. Tıpkı cep telefonları, taze sebze, tekstil, egzotik gıda, makine ve kişisel bakım ürünleri gibi!
Shanghai Ekonomik ve Ticari Araştırmalar Merkezi Dekanı Qi Xiaozhai şu değerlendirmeyi yapıyor: "E-ticaret, Çin'in ekonomik büyümesini ve artan iç tüketimini desteklemekte önemli bir role sahiptir. Hükümet için de ekonominin yeniden dengelenmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için gerekli adımları planlamada çok önemli bir araç olabilir."
Analistler, son birkaç yıl içinde kaydedilen sürekli yüksek büyüme oranlarının, e-ticaret sektörünün önemini yansıttığını belirtiyorlar. E-ticaret sektörü 2006 yılından bu yana yüzde 78 büyüdü. Hareketsiz mağazaların tek avantajı fiziksel varlığıyken, e-ticaret daha hızlı, daha ucuz ve daha çeşitli alışveriş seçenekleri sunmanın yanı sıra tüketici deneyimleri hakkında bilgi vermek gibi müşterilerine birçok ek avantaj sunuyor.
En büyük pazar ABD'de
E-ticarette en büyük pazar ABD'de. ABD Sayım Bürosu tarafından yayınlanan verilere göre, bu ülkede geçen yıl e-ticaret satışları, toplam perakende satışların yüzde 5'ini aşarak 225 milyar doları buldu. Buna karşılık, ülkedeki toplam perakende harcamalarının yüzde 6'sını temsil eden Çin online perakende gelirleri, geçen yıl yaklaşık 207 milyar dolar oldu.
Toplam perakende harcamaların yüzde 6'sına ulaşmasına rağmen online alışverişte Çin hâlâ birçok gelişmiş ülkenin gerisinde kalıyor. Çin'de bu yıl daha da büyümesi planlanan internet kullanan nüfusu da dikkate alan uzmanlar, online alışveriş potansiyelinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu durum, eğer yerli mallarla rekabette başarılı olabilirlerse, yabancı şirketler için zengin bir kazanç kapısı olarak görülüyor.
Lüks markaların sadece yüzde 41'inin Çin'de bir online satışa sunulduğu belirtiliyor. Bunların da çoğu tüketicilere ulaşma konusunda henüz tam olarak başarılı olamamıştır.
Geçen yıl Çin'de internet erişimi olan 564 milyon kişiden sadece 242 milyon insan bir online sipariş vermiş. Uzmanlar bunun, Batılı şirketler için araştırmaları ve ısrar etmeleri gereken yeni bir pazar olduğunu belirtiyorlar.
E-ticaretin büyük potansiyeli hakkında şüphe bile olsa, Çin'de fiziksel perakende satış mağazalarının maliyeti nispeten yüksektir ve geniş topraklara yayılmış büyük müşteri potansiyeline ulaşmak zordur. Bu durumda, e-ticaretin Batılı şirketler için cazibesi büyüktür.
Küçük kenterde potansiyel daha yüksek
Çin'in en büyük e-ticaret sitesi "taobao.com" tarafından yapılan bir araştırma, küçük kenterde online alışveriş potansiyelinin daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Geçen yıl yapılan ankete göre küçük kentler, kişi başına 6 bin yuan online alışverişle, kişi başına 4 bin 700 yuan harcayan büyük kent alıcılarını geride bıraktı.
Taşra kentlerinin online alışverişle, özellikle küresel kozmetik ve giyim markaları satın alma hevesi, yabancı oyuncuları Çin'in e-ticaret pazarına çekiyor. Taobao'nun kardeş ünitesi TMall, küçük bölgelerde Estee Lauder cilt bakım ürünleri alıcılarına, kişi başına 765 yuanlık online satış yaptı. Buna karşılık, büyük kent sakinleri benzer alışverişlerde sadece 652 yuan harcadı.
Küresel danışmanlık şirketi McKinsey & Co tarafından yapılan bir çalışmada online alışverişin, özellikle Çin'in az gelişmiş bölgelerinde, toplam tüketimi artırmada önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. Şirket yöneticisi Richard Dobbs, taşranın potansiyelini şu etkenlerle açıklıyor:
"Bu bölgelerde düşük olan gelirler artacaktır, online erişim yükselmektedir, pek çok ürün ve markada perakendecinin fiziksel mağazaları bu bölgelerde mevcut değildir."
Shanghai Ticari ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nden Qi Xiaozhai, büyümeyi teşvik politikalarıyla birlikte küçük kentlerde yaşanacak tüketim patlamasıyla online alışverişin de patlayacağını ve büyüme için ana katalizör olacağını söylüyor. Qi, "Bu dönemde online şirketlerin müşterilerine güven vermeleri çok önemlidir" diyor.
"Yeni iş ilişkileri için ortam yaratıyor"
Makyaj fırçaları benzeri malzemeler satan bir İngiliz şirketi MaryAnn'in kurucusu MaryAnn Richardson, Çin'in en büyük e-ticaret platformu Alibaba ile çalışması sayesinde, Batılı pek çok şirketle de bağlantı kurabildiğini, yeni ortaklıklar ya da iş ilişkileri için ortam yarattığını anlattı.
Çin pazarında güven yaratılmasında, Alibaba ve Tencent gibi Çinli e-ticaret şirketlerinin büyük katkısı olduğu belirtiliyor.
Çin'de online alışveriş ortamı, artık sadece "satın alma" butonuna tıklayarak en yeni ürün ve hizmetlere ulaşmayı sağlıyor. Ayrıca sağlanan etkileşim ve iletişim ortamının güven kazandırdığı, daha da önemlisi güveni güçlendireceği belirtiliyor.
"Zaman ve para kaybetmeden sınırları aşmamızı sağladı"
İskoçya merkezli moda şirketi "Love to Dress" in kurucusu Sumayyah Nasaruddin, Çin e-ticaret platformunun, onun çiçeği burnunda şirketinin gelişmesine çok yardımcı olduğunu söyledi. Nasaruddin, şöyle konuştu:
"Ben Müslüman kadınlar için uzun kollu Batı tarzı maksi elbiseler tasarlıyorum ve Çin'de Alibaba platformu üzerinden tedarikçilerin desteğiyle üretip satıyorum. Alibaba gibi ürün ve hizmet platformları, aynı zamanda bize Çin'de iş yapacağımız tarafların güvenilirliğini kontrol etmek için de yardımcı oluyor. E-ticaret, zaman ve para kaybetmeden sınırları aşmamızı sağladı."
Çinli şirketler de yabancılar gibi e-ticaret platformundan övgüyle söz ediyorlar. Yiwu Mingwang, Zhejiang eyaletinde ihracat odaklı küçük bir takı şirketi. Şirketin sahibi Zhou Mingwang, e-ticaret deneyimini şöyle özetledi:
"Beş yıl önce, ürünlerimizi yurtdışı müşterilere satmak için ek bir platform olarak Alibaba'yı kullanmaya başladık. Ama şimdi bambaşka bir noktaya geldik; yurtdışı işlerimde toplam kâr ve siparişlerin yüzde 50'den fazlası için birincil kaynağım e-ticaret. Alibaba hem yabancı şirketlerle ilişki kurmama zemin hazırladı hem de aynı zamanda yabancı alıcılarla aramızda güven sağladı."
Alibaba'nın tüccarları online satışa çekeceğini düşünen Zhou Mingwang, "Gelecekte piyasaya girecek şirketler için daha yüksek standartlarda ve adil bir oyun alanı yaratılacağını düşünüyorum" diyor.
Alibaba yeniliğe gidiyor
Çin e-ticaret gücünü anlamak için, Jack Ma ve Alibaba Grubu'nun başarısını izlemek yeter. Alibaba bugün, Çin toplam perakende pazarının yüzde 5'ten fazlasını elinde tutuyor. Ma'nın tahminlerine göre, önümüzdeki beş yıl içinde Çin'deki tüm perakende ticaretin yüzde 30'u daha online ticarete dahil olacaktır.
İhracat ve ithalatta yaşanan gerilemeye rağmen, Alibaba, tüccar ve alıcılar arasında kurduğu sistemi yenileyerek e-ticaret pastasından daha büyük bir pay almanın yollarını arıyor. şirketin uluslararası iş başkanı Wu Minzhi, yurtdışı alıcılar datasını kaldıraç olarak kullanacaklarını ve bunları yeni ve uygun Çinli tedarikçilerle buluşturacaklarını, böylece işlem verimliliğini yüzde 28 artırabileceklerini düşünüyor.
Alibaba B2B Birimi Uluslararası Bölümü İş Yönetmeni Qi Junsheng, şirketi sadece bir aracı rol oynamanın ötesine taşımak istediklerini belirtiyor. Alibaba'nın planı, gelişmekte olan piyasalara ilişkin olarak ortaya çıkan iş eğilimlerine ilişkin bilgilerin de paylaşıldığı doğrudan tedarik platformu haline getirmek.
İşlem süresini kısaltacak model
Değişiklikleri açıklayan Qi, şirketlerin eskiden, bir şey satmaya karar vermeden önce Alibaba ticaret platformu üzerinde ürünlerini paylaştıklarını, binlerce şirkete göz atıp uygun alıcılar için beklediklerini söylüyor. Bütün bunların üç haftaya yayılmış bir işlem gerektirdiğini belirten Qi, yeni sistemi şöyle anlatıyor:
"Bu model, alıcıların aradığı satıcıları bulmasında başarısız oluyor. Örneğin, bir müşteri ürünün kendi özel ihtiyacını karşılayıp karşılamadığından emin olamıyor. Bu nedenle ileri geri müzakereler her iki taraf için en az bir hafta sürebiliyor.
"Ama doğrudan tedarik platformu, alıcıların ihtiyaçlarını netleştirebilecekleri bir forum sağlayarak her iki tarafın işini kolaylaştıracak. Platform, alıcılara uygun tüccarlar önerecektir. Yeni sistem işlem süresini ortalama 48 saat düşürecek, böylece zaman ve işgücü kaybı maliyetleri önemli ölçüde azalacak."
Qi, "Bir şirkete satın alma için 10 kişilik bir grup gerekebilir. Bu platformun yardımıyla, sadece iki ya da üç kişi yeter" diyor.
30 Ağustos 2013