Çinli şirketlerin ABD'dedeki yatırımlarının teknik ve siyasi engellere rağmen büyüdüğü, yakın gelecekte de hızla büyümeye devam edeceği belirtiliyor. Ticaret Bakanlığı'na bağlı bir düşünce kuruluşu olan Çin Bilimler Akademisi Uluslararası Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Bölüm Başkanı Huo Jianguo şöyle konuşuyor:
"ABD'dedeki Çin yatırımları kesinlikle hızlı bir ivmeyle, engellenmez biçimde artacak. İleri teknolojisi, büyük hacmi ve yönetim yapısıyla ABD pazarı, Çinli yatırımcılar için muazzam birleşme ve satın alma fırsatları sağlıyor. Ayrıca yeşil yatırımlar alanında da büyük tesisler kurma fırsatları var. Çin yatırımları her iki tarafın da yararınadır."
Beş yılda beş kat arttı
Çin'in Chicago Konsolosu Zhao Weiping, Nisan sonunda yatırım rakamlarını açıkladı: Çin'in ABD'deki toplam yatırımları 2007 yılında 1,88 milyar dolardan 2012 yılında 9,3 milyar dolara ulaştı. Böylece beş yılda yüzde 494, yaklaşık beş kat artış oldu. ABD verilerine göre ise aynı dönemde yatırımlardaki birikimli artış, 3,4 milyar dolardan 22,8 milyar dolara sıçradı. Zhao şöyle konuşuyor:
"Pazarın ve teknolojik düzeyin çekiciliğine ek olarak, ABD'de kamu hizmetleri ve arazi kullanım maliyetleri düşüktür. Bu durum, Çinli yatırımcıların ABD'de yatırım yapma iştahını artırmaya devam edecektir. "
"Gelecek, ABD'nin tutumuna bağlı"
Bu arada, Çin hükümeti ABD de dahil olmak üzere, yurt dışında yatırım için yerli şirketleri teşvik ederken, ABD de yabancı yatırımları cezbetmek için yaptığı ayarlamaları geliştiriyor. Çin'in Chicago Konsolosu Zhao Weiping, bu konuda şunları söylüyor:
"Gelecekte, ABD'deki Çin yatırımlarının ne yönde gelişeceği, büyük ölçüde ABD'nin daha elverişli bir ortam yaratıp yaratmayacağına bağlıdır. ABD Çin yatırımları karşısındaki stratejik vizyonunu normalleştirmeli, siyasi yaklaşmaktan kaçınmalıdır. Ayrıca, güvensizliğin azaltılması için hükümetler arası iletişim güçlendirilmelidir."
4 trilyon 700 milyar dolarlık anlaşma engellendi
Son yıllarda, ABD Çin yatırımlarını sözde "ulusal güvenlik" gerekçesiyle sık sık engelledi, işlemleri durdurdu. Zhao, Çin yatırımlarının bu olumsuz durumdan etkilendiğini, Çin'in en büyük endişesinin ise konunun siyasileştirilmesi olduğunu belirtiyor.
Çinli et devi Shuanghui International Holding, dünyanın en büyük domuz üreticisi Amerikalı Smithfield Foods'a, Mayıs sonunda satın alma teklifiyle gitti. 4 trilyon 700 milyar dolarlık anlaşma, Çinli şirketlerin ABD'de yaptığı en büyük satın alma teklifiydi. Ancak, bazı ABD senatörlerinin yersiz "gıda arzını tehlikeye sokar" iddiası nedeniyle Obama yönetimi tarafından donduruldu. Çin Bilimler Akademisi Uluslararası Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Bölüm Başkanı Huo Jianguo şöyle konuşuyor:
"Shuanghui olayında, tarım arazileri üzerinde yabancı mülkiyeti yasağı gibi, bazı teknik engeller var. Ancak ulusal güvenlik bahaneleri gibi pek çok diğer engellerde, ABD'nin telekom ve enerji gibi hassas sektörlerde kendi özel şirketlerini koruma amacı belirleyici olmaktadır. ABD'de Çin yatırımları büyümeye devam ettikçe, engeller de ortaya çıkmaya devam edecektir."
İkili yatırım anlaşmasını tamamlamak
Çin ile ABD arasında Washington'da yapılan beşinci Stratejik ve Ekonomik Diyalogun ana gündem konularından biri, karşılıklı doğrudan yatırımlarda yaşanan engellerin aşılmasıydı. Çin'in ABD Büyükelçisi Cui Tiankai, diyalogdan önce yaptığı basın toplantısında şöyle diyordu:
"Çinli yatırımcılar ABD'deki yatırımlarını büyük bir şevkle artırıyor. Yatırımlar karşılıklı kazanç getirecektir. Ancak ekonomik engellerden çok siyasi engellerle karşılaşıyoruz. Bu engellerin en kısa zamanda ortadan kaldırılması için her iki tarafın da, sorun çözücü bir tavırla çaba göstermesi gerekir."
Çin ve ABD ikili yatırım anlaşmaları üzerinde resmi görüşmeleri 2008 yılında başlattı. Görüşmelerin dokuzuncu turu Haziran başında tamamlandı.
280 milyondan 22 milyara
Çinli şirketlerin ABD'dedeki yatırımları bu hızla devam ederse, 2020 yılında, ABD'de kurulu Çin işletmelerinde 200 bin ile 400 bin arasında Amerikalının istihdam edilmesi bekleniyor.
New York merkezli Rhodiyum Grup'un ABD'deki toplam doğrudan yatırımları 2004 yılında 280 milyon dolardı. 2008 yılından sonra yatırımlarını roket hızıyla üç kat artıran şirket, 2012 yılında bu ülkedeki yatırımlarını 22 milyar dolara çıkardı. Şirketin sadece geçen yıl yaptığı yeni yatırım 6 milyar 500 milyon doları buldu. Şirketin bu yıl da en az bu kadar yatırım yapması öngörülüyor.
Rhodiyum, Çin yatırımlarının, ülkenin ekonomik büyümesine büyük katkı yapmayı sürdürdüğünün, ABD yatırımlarının birkaç kaynağından biri olduğunun bir göstergesi.
"ABD eyalet hükümetleri yarışıyor!"
Shanghai Amerikan Ticaret Odası Başkanı Brenda Foster, Haziran sonunda, "ABD'deki Çin doğrudan yatırımları" konulu Konferansta konuştu. Brenda Foster, ABD eyalet hükümetlerinin Çin yatırımlarını bölgesine çekebilmek için yarıştıklarını anlattı. Çin yatırımlarının ekonomik kalkınma ve iş yaratmak anlamına geldiğini belirten Foster, rekabetin yerel yöneticiler, valiler tarafından yönetilen, açık bir rekabet haline geldiğini söylüyor. Amerikan Ticaret Odası Başkanı Brenda Foster şöyle konuşuyor:
"Ben bunu kişisel deneyimlerimle söylüyorum. Oda olarak geçen yıl ABD eyaletlerinden ve kentlerinden gelen bir düzine valiye ev sahipliği yaptım, yol gösterdim. Ekonomilerini geliştirmek için bölgelerine doğrudan yatırım yapacak Çinli şirketler aramaya geliyorlar."
Çin'de sekiz ABD eyaletini temsil eden Amerikan Devletleri Merkezi'nin Tepe Yöneticisi Shao Ning, doğrudan yatırımların gelecekte iki taraf arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinde ticaretten çok daha önemli bir rol oynamaya başlayacağını tahmin ediyor. Shao Ning, şöyle konuşuyor:
"Çinli şirketler ABD pazarında yatırım yaparak teknoloji düzeylerini geliştiriyor, marka bilincini artırıyorlar. Bu yatırımlar Çin'in Amerikan halkı arasında da derin, olumlu bir izlenim yaratmasına yardımcı oluyor."
Citigroup şirketinin Çin kurumsal ve yatırım bankacılığı Genel Müdürü Eugene Qian, giderek artan sayıda Çinli firmanın satın alma ya da yeni iş kurma biçiminde yabancı ülkelere yatırımlara yöneldiklerine dikkat çekiyor. Özellikle yeşil yatırımların arttığını belirten Qian, bunda potansiyel ticaret engellerini aşarak yerel müşterilere anında erişme kaygısının etkili olduğunu söylüyor. Qian, yerel üretimin, kâr marjlarını yükseltmesinin de bu eğilimi artırdığını belirtiyor.
"Denetlenen işlemler, toplamın yüzde 10'u bile değil"
Bazı sektörlerde yabancı yatırımları "hassas" diyerek engellemenin siyasi tavır olduğu, Amerikan iş dünyasının da düzenleyici yasaların Çin'den gelecek yatırımları engelleyecek nitelikte olmamasını savundukları belirtiliyor. Shao şunu ekliyor:
"Çin'in ABD Hazinesi liderliğindeki Yabancı Yatırımlar Komitesi tarafından denetlenen işlemleri, toplamın yüzde 10'u bile değildir. İşlemlerin büyük çoğunluğu herhangi bir milli güvenlik takibi yapılmadan onaylanmıştır."
Çin telekom şirketleri Huawei ve ZTE'nin karşılaştığı tutumun sıradışı olduğu, ABD hükümetinin uzun vadede Çinli yatırımcıları caydıracak sinyaller göndermeyi durdurması gerektiği belirtiliyor. Shao, Huawei gibi yatırımcılarla daha fazla çatışmanın önlenmesi için karşılıklı yatırım koruması anlaşması öneriyor.
Yüzde 70, engellemeden kaygılı
Çinli şirketlere karşı bugüne kadar yapılmış engellemeleri görmezden gelmeyi önerenler çok. Özel sermaye şirketi ChinaVest'in Tepe Yöneticisi Robert Theleen, Huawei ve ZTE olayında sektörün hassas, konunun karmaşık olduğunu öne sürüyor ve şöyle konuşuyor:
"Bu olayların siyasi liderlerin hassas olduğu konular olduğunu ve bu yüzden tutucu kararlar verdiğini düşünmek en iyisi. Bu çatışmalar, ABD'de mevcut güçlü iş ve yatırım ortamını ve birçok Çinli işletmenin, başarısını yansıtmamaktadır."
ABD iş stratejisi firması APCO Worldwide'ın yakın zamanda 50 Çinli şirket yöneticisiyle yaptığı bir ankete göre, şirketlerin yüzde 94'ü ABD'deki deneyimlerini başarılı olarak değerlendiriyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 92'si kültürel farklılıkların üstesinden gelinmesi gereken birincil sorun olduğunu söylüyor. Ancak, yüzde 70 ülkedeki düzenlemelerin pazara erişimi engellediği yönündeki endişelerini de dile getiriyor.
APCO Çin operasyonlarının başkanı Kenneth Jarrett, geçmişte ABD'ye girişin nispeten kolay olduğu bir dönemin yaşandığını belirtiyor ve ekliyor: "Pazarda başarılı olabilmek için, Çin şirketleri Çin'e özgü özelliklerini bir kenara bırakıp bir ABD şirketi olarak faaliyet yürütmek zorundalar."