"Avrupa, Rusya ve İran'a ihracat zora girdi"
Bursa'da kurulu Işıkser Tekstil'in sahibi Kemal Işık, yıllardan beri Çin'den iplik aldıklarını anlattı. Işık, yeni bağlantılar kurmak için geçenlerde tekrar Çin'e geldi ve CRI Türkçe Servisi'nin sorularını yanıtladı.
Işık, Çin'den yaptıkları iplik ticareti hakkında, "sıradan bir iş" diyor. Perde ve döşeme üreten Işıkser Tekstil, Çin'e mal satmayı, hatta olanak bulursa ortak üretim yapmayı hayal ediyor.
Kemal Işık, yaptıkları ihracatın büyük çaplı olmadığını, çok özel üretimlerle ihracat pazarlarına girmeye çalıştıklarını anlattı. Işık, Avrupa, Rusya ve İran'a yaptıkları ihracatın ise son zamanlarda zora girdiğini belirtti. Sözü, Türk tekstil sanayicisi ve tüccarı Kemal Işık'a bırakalım:
CRI- Komşu ülkelere ihracat yapabiliyor musunuz.
Kemal Işık- Evet, Avrupa'ya, Rusya'ya, İran'a, yakın çevreye yapabiliyoruz.
CRI- İhracatta son zamanlarda herhangi bir değişiklik oldu mu?
Işık- Çok standart mallarda, büyük çaplı mallarda müşteri buralara kaçıyor. Değişik mallar üretebilirsek satabiliyoruz. Devamlı çalışıyoruz, 10 senedir, 15 senedir. Ama durumlara, olaylara göre de değişiyor. İran'la mesela berbat! Türkiye İran'a çok mal satardı, şu anda berbat. Ruslar da artık buralara geldi, Çin'den, Asya ülkelerinden mal alıyorlar.
Türk işadamları arasında, Çinlilerle Türkiye'de ortak yatırımlar yapma arayışı da var. Işık, Türkiye'ye komşu ülkelerde çok büyük bir pazar bulunduğuna dikkat çekiyor. Ancak Işık, o pazarı değerlendirebilmenin, siyasi istikrara bağlı olduğunu vurguluyor.
"Yönümüzü buraya çevirmeliyiz"
Türkiyeli işadamlarından Derviş Erdoğmuş. Kömür ticareti yapan Erdoğmuş, "Kriz bizim işkolumuzu da son derece olumsuz etkiledi" diyor. Isınma amaçlı kömüre olan ihtiyacın azalması ve diğer sorunlar yüzünden enerji ve sanayi amaçlı kömür ithaline yönelmiş. Ama o sektörün de rahat olmadığını, dünyada büyük rekabet yaşandığını anlatıyor. Yurt dışında inşaat yatırımı da olan Derviş Erdoğmuş, "Onun da çok olumlu olduğunu söyleyemeyeceğim. Özel olarak sipariş edilmiş işler dışında işlerimiz rahat değil" diyor.
Derviş Erdoğmuş, Çin ile ilişkiler konusunda ise umutlu.
CRI- Çin ile ilişkilerin gelişmesi, sorunlarınızın çözümü yolunda önemli katkı sağlayabilir mi?
Derviş Erdoğmuş- 2003 yılından beri Çin ile fiilen iş yapıyorum ve izliyorum. Türkiye'nin Çin'e, Çin'in de Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu ve mutlak surette gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Birçok ekonomist de Doğu'ya kayışı saptıyor. Çin en büyük ekonomi değil ama dünyadaki ekonomik dinamizme bir numaralı katkı sağlayan ülke. Bütün Asya ülkeleri o potansiyeli taşıyor. Bizim de yönümüzü buraya çevirmemizde fayda var. Devasa bir ülke. Daha anlamadığımız çok yanı var. Çin'in de Türkiye'de yatırımları var. Enerjide 3-4 ortaklık girişimi var, teknoloji transferi var... Türkiye onlar için de önemli. Planlanmış, düzenlenmiş bir işbirliği fevkalade olur.
"Ortaklıklar kurmamız lazım"
Gemi inşa sektöründen Özgür İnam da Çinli işadamlarıyla ortaklık arayan Türk işadamlarından biri. İnam, CRI Türkçe Servisi'nin sorularına şöyle yanıt verdi:
CRI- Gemi inşaatı alanında Çin ile işbirliğinin önü açık mı?
Özgür İnam- Ticaretimiz, tek yönlü. Çok az satabiliyoruz, birkaç milyar dolar. 20 milyar dolarlık ithalatımız var. Gemi inşaat sektöründe Çin bizim en büyük rakibimiz. Hatta batan tersanelerimiz Çin yüzünden batıyor. Çünkü onlar bizim yaptığımız kadar kaliteli gemileri bizden yüzde elli daha ucuza maledebiliyorlar. İşbirliği yapılamaz mı, yapılır, beraber daha nitelikli gemilere yönelinebilir ama bu da büyük bir strateji gerektirir. Şu anda yapılan, aldığı işi Çin'de yaptırıp daha çok kâr etme yoluna giden Türk firmaları var.
CRI- Sizin böyle bir işbirliği anlaşmanız var mı?
İnam- Evet var. Biz de çelik kabuğu burada yaptırıp ama donatımını, asıl katma değerli tarafını Türkiye'de yapmayı düşünüyoruz biz.
"Öğreneceğimiz çok şey var"
İşadamı Özgür İnam'ın, kendi sektörüne ilişkin değerlendirmesi böyle. Peki, Çin genel olarak Türk sanayisi için hangi fırsatları sunuyor? İnam, soruyu şöyle yanıtladı:
İnam- Üçüncü ülkelere yapılacak ihraç ürünleri ortaklaşa üretilebilir. Türkiye'nin AB ile GB ve coğrafi avantajlarını kullanılıp, üçüncü ülkelere ortaklaşa girilebilir. Kafkasya ve Ortadoğu pazarında Çin'in bize ihtiyacı var. Ama bu tabii büyük bir strateji, planlama ve emek gerektiriyor.
Biz şöyle düşünüyoruz: Çin'i yadsıyan hiç kimse ayakta kalamayacak. Bir zaman gelecek bilmiyorum ne zaman ama bir zaman gelecek, öyle olacak. Dolayısıyla, onlarla yatırımları, ortaklığı, sadece Ar-Ge konusundaki hızlı gelişimini değil, maliyet konusundaki çabalarını, kitle üretim konusundaki başarılarını örnek alıp öykünerek bizim de onlarla ama ortak, ama paralel açılımlara, ortaklıklara yönelmemiz lazım.
"Belki de çok yoğun bir ilişkinin başlangıcı..."
İnşaat sektöründen Hakkı Bayraktar, umut verici sonuçlar elde ederek Türkiye'ye döndü...
Hakkı Bayraktar- Kendi adıma, güzel bir toplantı oldu. İzmir Demir Çelik'in termik santralının inşaatını yapan firmayla karşılaştık. Bizim de çelik konstüksiyon firmamız var, endüstriyel yapı inşaatlarıyla ilgileniyoruz. Önümüzdeki bir ay içinde, Şubat başında arkadaşlar İzmir'e gelmeyi planlamışlar. Geldiklerinde tekrar görüşeceğiz. Belki mevcut projede veya bir başka projede ne yapabilirizi oturup konuşalım, dediler.
Bunun yanı sıra bizim güneş enerjisiyle ilgili iki yıldır çalışmalarımız vardı. Burada güneş panelleri ve invertörleri üreten bir firmayla tanıştım. Belki de çok yoğun bir ilişkinin başlangıcı olacak bir görüşmeydi.
Siyasi liderlerimizin anlattığı on kat, on beş kat ticaret açığı, bu tür ilişkilerle kapatılabilir. Hem Türkiye kazansın hem Çin. Böylece bizden sonra gelecek kuşaklar için de yeni fırsatlar doğacaktır. 2013'te gelişmiş dediğimiz ülkelerde, Avrupa ve Amerika'da hiç büyüme beklenmiyor. Aksine geriye gidiş var. Ama Türkiye ve Çin büyümeye devam edecek. Bunun için omuz omuza vermek, işbirliğini artırmak gerekir. Türkiye'ye komşu ülkelerde büyük çaplı inşaat ve altyapı tesisleri için birlikte davranmak ve proje bazlı birlikte çalışmakta fayda var.
"Batılı ülkelere göre daha rahat ilişki kurabiliyoruz"
Son söz, inşaat ve enerji sektöründen işadamı Yunus Işın'ın.
CRI- Çin nasıl bir fırsat sizin için?
Işın: Çin, diğer Batılı ülkelere göre daha rahat ilişki kurulabilen şirketlere sahip. Ar-Ge'nin en hızlı geliştiği ülkelerden biri. Eskiden yüzünü Batı'ya dönen firmalar, şimdi artık Çin'e dönüyorlar, Çin'e geliyorlar. Her sene iki kere, üç kere bu tür toplantılar yapılıyor. Ticaret hacmi de giderek artıyor.
CRI- Çok teşekkür ederiz.