Geçen hafta Çin-Rusya-Kazakistan ve Kırgızistan üçgeninde önemli görüşmeler yapıldı ve anlaşmalar imzalandı.
İkinci on yılını süren Şanghay İşbirliği Örgütü'nün 11. Başbakanlar Zirvesi, 5 Aralık'ta Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te toplandı. İşbirliğinin ve kalkınmanın nasıl hızlandırılacağının konuşulduğu toplantıda, örgütsel faaliyetlerin finansal temeli atıldı. Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üye ülkelerin hükümet başkanları, 2013 yılı bütçesini ve örgütün Gelişme Fonu ile Gelişme Bankası konusundaki belgeyi imzalayarak onayladılar.
Yang Jiechi: Tam bir başarı oldu
Toplantıda, ŞİÖ'nün gelecekteki gelişimi için "yön ayarı" yapıldı, ortak bir bildiri de dahil olmak üzere yol gösterici bir dizi belge yayımlandı. Terörizme, ayrılıkçılığa ve köktendinciliğe karşı ortak mücadeleyi hızlandırma kararı alındı.
Örgüt üyesi ülkelerin hükümet başkanları, önümüzdeki dört yıllık dönem için yapılmış olan projelerin gelişimiyle ilgili görüşmeler yaptılar ve görüşbirliği sağladılar. Böylece, Beijing Zirvesi sonuçlarının uygulanması hızlandırılmış oldu.
Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi, ŞİÖ toplantısı hakkında "tam bir başarı oldu" dedi. Yang, toplantıda dostluğun, karşılıklı güvenin, ortak anlayışın genişletildiğini ve işbirliğinin derinleştirildiğini belirtti.
Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi, Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun Rusya ve Kırgızistan ile yaptığı görüşmeler ve anlaşmalar hakkında da bilgi verdi. Yang, Çin-Kırgızistan ve Çin-Rusya ilişkilerinin gelişmesinin ŞİÖ içinde işbirliğini artırdığını vurguladı. Yang, söz konusu ülkelerle dayanışmanın ve karşılıklı güvenin derinleştirildiğine, Çin ve Avrasya ülkeleri arasındaki çıkar birliğinin arttığına dikkat çekti.
Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üye ülkeler: Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan.
Ekonomi, siyasetin ve güvenliğin temeli
Uzmanlar, Asya-Pasifik bölgesindeki devletlerin işbirliğini güçlendirme çabasının ve attıkları adımların rastlantı olmadığına dikkat çekiyorlar. Dünyanın içinde bulunduğu kriz koşullarında fırsatlar ve çözüm yolları, şimdi Asya-Pasifik bölgesinde açılıyor.
Asya-Pasifik bölgesi bölgesi olarak alıgılanıyor. Çin başta olmak üzere, Asya-Pasifik bölgesi, dünyanın en yoğun büyüme bölgesi. Kısacası, Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üye ülkelerin, eşgüdümle ilgili faaliyetlerini aktifleştirmeleri boşuna değil. Rusya dahil, Sovyetler'i oluşturan tüm ülkelerin işbirliğini sağlamlaştırmaya yöneldiği de görülüyor.
Ta baştan beri, üye ülkeler arasında ekonomik işbirliği, Şanghay İşbirliği Örgütünün başlıca amacıydı. Fakat dünyadaki durum, kendi koşullarını dayattı, bu yüzden örgüt uzun zaman içinde büyük bir politik ve savunma örgütüne dönüştü. ŞİÖ'nün 11 yıllık gelişimi ve başarıları, örgütü, bölgesel barış ve istikrarın, ortak gelişmenin stratejik bir aracı haline getirdi.
Şanghay İşbirliği Örgütü, 2001 yılında kuruldu. Son 3-4 yıl içinde ekonomik konular, siyasetin ve güvenliğin temeli haline geldi ve önem kazandı. Bugün ŞİÖ, gümrük koridorlarının genişlemesi, ulaştırma yolları, ortak proje faaliyeti üzerinde yoğunlaşmış durumda.
Büyük projeler hız kazanacak
Yakın zamanın en büyük atılımı ise, belki, Şanghay İşbirliği Örgütü kapsamında ortak bir ekonomik ve teknolojik işbirliği fonu ile özel bankanın kurulmasıdır. Zira, ŞİÖ'nün önündeki en büyük engellerden biri, büyük projelerin ortaklaşa finansmanının olanaksızlığıydı. Artık, tüm büyük projelerin finansal ve organizasyonel temeli var.
Rusya ile Çin'in, ortak bir mobil uydu bağlantı sisteminin kurulmasına ilişkin bir projeyi ŞİÖ ortaklarına sunduğu belirtiliyor. Öte yandan, üye ülkeler arasındaki ulaşımda zamanı ve maliyeti azaltacak güvenilir çağdaş ulaştırma-lojistik zincirlerinin kurulması kararlaştırıldı.
Örgütün önemli yönelimlerinden biri de, Şanghay İşbirliği Örgütünün enerji kulübüdür. Kulüp, dünyada enerji güvenliğini sağlama zincirinde başlıca halkalardan biri haline gelmeyi hedefliyor.
Ortak rol, ekonomik ilişkilere ivme kazandırdı
Gelelim Çin-Rusya ilişkilerine. BM, G-20 Grubu, ŞİÖ ve BRİCS'te ortak hareket eden Çin ve Rusya arasındaki stratejik işbirliği, dünyada büyük roller üstlenmelerini sağladı. İki ülke arasında çok hızlı gelişen ekonomik ilişkilerde, siyasi ortaklığın etkisi büyük.
Çin Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, 2012 yılının Ocak-Ekim ayları arasında ikili ticaret hacmi yüzde 13,4 artışla 73,6 milyar ABD Doları'na ulaştı. Yıl sonunda bu miktarın, 90 milyar dolara yükselerek rekor kırması bekleniyor. Kriz koşullarında kaydedilen artış, büyük önem taşıyor.
Son ziyarette Çin'in Rusya'nın önüne yedi maddelik bir öneri koyduğu belirtiliyor. Öneriler, başta enerji güvenliği olmak üzere yüksek teknoloji ve innovasyon gibi önemli alanlarda işbirliğini genişletmeyi içeriyor. Havacılık ve Uzay alanlarında ortak araştırma ve geliştirme, ortak üretim içeren önemli stratejik projeler gündemde. Her iki ülkenin yerel liderlerinin düzenli toplantılar yaparak, ekonomik ve kültürel alışverişi genişletmeleri planlanıyor. Ziyaret sırasında, ikili işbirliği belgelerinin yanı sıra ortak bir bildiri de imzalandı.
"Rusya enerji güvenliğinde Çin'e yardım edecek"
Enerji, Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin önemli bir başlığını oluşturuyor. Ziyaretin ardından, Rus RIA Novositi ajansı "Rusya enerji güvenliğinde Çin'e yardım edecek" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev ile Çin Başbakanı Wen Jiabao arasında yapılan görüşmenin ana başlıklarından birini, Çin'de Rus uzmanlar tarafından inşa edilecek iki yeni nükleer reaktörün oluşturduğu bildirildi.
Tianwan nükleer santralinde ikinci etabın inşasıyla nükleer enerjinin ülke enerji sektöründeki payı artırılmış olacak. Ayrıca, Çin'i, nükleer santrallerde üretilen global elektrik miktarındaki payını yüzde 10'a çıkartmak gibi iddialı bir amacına ulaştırmış olacak.
Görüşme konularından bir diğeri, Rusya'dan Çin'e yapılan petrol ve kömür ihracatındaki istikrar konusu oldu. Rusya'dan Çin'e petrol ihracatı geçen yıla kıyasla bu yıl 1,5 kere artarak 15 milyon tona ulaştı. Taraflar petrol ihracatını önümüzdeki yıl iki katına çıkarmayı hedefliyor.
"Çin'in Rusya petrolüne ilgisi artacak"
Konuyla ilgili olarak, Rus haber ajansı RIA Novositi'de şu yoruma yer verildi: "Batı, özellikle de ABD, Çin'i durdurma politikalarını yoğunlaştırdı. Bu çerçevede, Çin'e Afrika ve Yakındoğu'dan petrol ihracının önüne yeni bariyerler kondu. Söz konusu gelişme, Çin'in Rusya petrolüne ilgisinin artarak devam edeceğini gösteriyor."
Çin-Rusya Başbakanlar Görüşme Komisyonu'nun Çinli Genel Sekreteri Zhong Shan, ekonomi, ticaret ve enerji alanları dışında, finans ve altyapı inşası işbirliğinde de atılım kaydedildiğine dikkat çekiyor. 2011 yılından beri, Rus Rublesi (RUB) ile Çin'in para birimi Renminbi üzerinden yapılan ödeme hacmi 2 milyar doları aştı.
Kazakistan ve Çin arasında dev işbirliği
Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılan 6. Kazak-Çin İş Konseyi toplantısı çerçevesinde bir araya gelen iki ülke heyetleri, ticaret hacmini 2015 yılına kadar 40 milyar dolara çıkartma kararı aldı.
Kazakistan Başbakan Yardımcısı Kayrat Kelimbetov ve Çin Halk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Wang Qishan başkanlığında yapılan toplantıda; güvenlik, enerji, jeoloji, doğal kaynakları işleme, ulaştırma, finansal, ticari, ekonomik, bilim-teknik ve kültür alanlarında işbirliği konuları masaya yatırıldı. Daha sonra söz konusu alanlarda işbirliği anlaşmalarına imza atıldı.
Çin-Kazakistan ham petrol boru hattı projesinin inşası ve iki ülkeyi birbirine bağlayacak bir doğal gaz boru hattı projesi için çalışma başlatıldı.
Öte yandan, iki ülke arasındaki ulaşım projeleri geliştirilecek, ticarette ulusal para biriminin kullanılması için hazırlık yapılacak, bilim ve teknolojiyle kültür işbirliğini ileriye taşımak için, uzun vadeli bir mekanizma kurulacak.
Nihayet, ikili çerçevede ve Şanghay İşbirliği Örgütü çerçevesinde "Doğu Türkistan" teröristleri de dahil olmak üzere "üç şer gücüne" karşı birlikte savaşmak amacıyla güvenlik işbirliği geliştirilecek.
Kazakistan, Rus petrolünün Çin'e düşük maliyetle ulaştırılmasında kilit ülke.
Temmuz ayında Rusya ile Çin Arasındaki Enerji Diyalogu Forumu'nda Rus petrolünün Çine ulaştırılması için kullanılmakta olan Doğu Sibirya- Pasifik Okyanusu Boru Hattı'nın yanı sıra Kazakistan üzerinden geçen Atasu-Alaşankou Boru Hattı'nın kullanılması da teklif edilmişti.
Öte yandan, Kuzey Kazakistan'da Kazak, Çin ve Sloven yatırımcılar ortaklaşa petrol rafinerisi kurmak için ilk adımı attı. Rafineri yeri olarak Ufimsk petrol hattının geçtiği Bulayevo şehri belirlendi. İlk aşamada rafineri kapasitesinin 5 milyon ton, ileride ise 10 milyon ton olması planlanılıyor. Kazakistan, Çin ve Slovenya yatırımcılarının katılımıyla, 2 ayrı bölgede daha petrol rafinerisi kurulması planlanıyor.
14 Aralık 2012