50 eyaletin en az 35'inde Çin şirketlerinin doğrudan yatırımları var ve ülke genelinde istihdam yaratıyorlar. Bir ABD enstitüsünün raporunda "Ve bu sadece başlangıç" deniyor. Çin'in her yıl 1 trilyon dolardan fazla doğrudan yatırımı 2020 yılına kadar dünya çapında akacaktır. ABD bundan faydalanabilir!
ABD'de başkanlık seçimleri yaklaştı. Adaylar, Çin aleytarlığından medet umuyor. Cumhuriyetçi Parti adayı Mitt Romney, açıkça Çin'e baskı yapılması gerektiğini söyledi.
Başkan adayları arasındaki ilk televizyon tartışması 3 Ekim'de yapıldı. Tartışmanın ana konusu ekonomi ve içişleriydi ama, Çin'den üç defa bahseden Cumhuriyetçi Parti adayı Romney, istihdamı teşvik etmek için Çin'in "aldatıcı eylemleri"ne darbe vurulması gerektiğini savundu.
ABD Başkanı Barack Obama da Çin'e engeller koyma çabasında. Geçen ayın sonunda, Obama ulusal güvenlik bahanesiyle, bir Çin şirketinin Oregon eyaletindeki rüzgar santrali inşasını durdurmuştu.
"Hukuk dışına çıkılmamalı"
ABD eski Dışişleri Bakanı Kissinger, 3 Ekim'de Woodrow Wilson Merkezi'nde verdiği demeçte, "iki başkan adayı yarışır gibi Çin'e yükleniyorlar. Bundan üzüntü duyuyorum. Bence, Çin ile ABD arasındaki çatışma, her iki tarafa felaket getirir ve kimin kazançlı çıkacağı belli olmaz" dedi.
ABD düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi'nden ticaret uzmanı Edward Alden, "Aslında, hem Çin'de hem ABD'de ticaret korumacılığı artıyor, ama bütün bunlar, bugüne kadar yasal çerçevede yapıldı. Her iki ülke Dünya Ticaret Örgütü'ne birbirini çok kez şikayet etti ve ticari korumacılık eylemlerini arttırdı. Hukuki çerçevenin dışına çıkılmamalı."
Çin yayınlarında da, uluslararası bir şirketin tutarlı yerel yönetmelikler ve yasalarla sınırlanabileceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca Huawei ve ZTE'nin dünya çapında başarılı ve itibarlı bir şirket olduğu vurgulanıyor.
ABD'nin tanınmış Çin uzmanı David Lampton, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:
"ABD-Çin Ticaret Komitesi verilerine göre, ABD'nin 435 seçim bölgesinden 420'i, Çin'in en hızlı büyüyen piyasaları. Ayrıca, Çin'in ABD'ye ihraç ettiği ürünlerin fiyatları sayesinde, ABD'de enflasyon kontrol edilebilir seviyeye çekildi."
50 eyaletin en az 35'inde
Çin ile ABD diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana geçen 30'dan fazla yıl boyunca, ikili ekonomik ve ticari ilişkiler hızla gelişti. İki taraflı ticaret hacmi 1979 yılındaki 2 milyar 450 milyon ABD Doları'ndan 2010 yılında 385 milyar 340 milyon ABD Doları'na yükseldi. Çin ve ABD, birbirinin ikinci büyük ticaret ortağı konumunda.
Geçen hafta yayımlanan bir rapor ise, ABD'deki Çin doğrudan yatırımlarının sadece 2010 yılında beş milyar dolara ulaştığı, artışın artık yılda iki kattan fazla olduğunu söylüyor.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 50 eyaletin en az 35'inde Çin şirketlerinin hem imalat hem hizmet sektöründe doğrudan yatırımları var ve ülke genelinde istihdam yaratıyorlar.
Raporda "Ve bu sadece başlangıç" deniyor. Çin'in her yıl 1 trilyon dolardan fazla doğrudan yatırımı 2020 yılına kadar dünya çapında akacaktır. Bundan önemli bir pay da, örneğin Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş pazarlara düşecektir. Raporun yazarları, Daniel H. Rosen ve Thilo Hanemann'ın yorumuyla, meşru ve potansiyel olarak yararlı yatırım fırsatları siyasi müdahaleyle engellenmezse Amerika da bundan faydalanabilir.
ABD hükümeti defalarca ulusal güvenlik gerekçesiyle büyük Çin yatırımlarını engelledi.
Yazarlara göre, Çin şirketleri, siyasi korku tellallığı ile engellenirse, ABD için istihdam ve yatırım kazançları için büyük fırsatlar heba edebilirler. Rapora başlık olan tema ise şu: "Çin'den dünyaya bu yatırımlar biz istesek de istemesek de akmaya devam edecek. Bizim yanıt vermemiz gereken, ABD'nin kapılarının açık mı, kapalı mı olacağı."
Amerikalı politikacılar arasında korumacılığın yanı sıra bir Soğuk Savaş zihniyetinin hüküm sürdüğü ve Çin'i "renkli gözlüklerle" yani önyargıyla izledikleri açıkça görülüyor. Çinli uzmanlar böyle bir yaklaşımın adil olmadığına vurgu yapıyorlar. Pazara müdahalenin Washington için akıllıca bir seçim olmadığına dikkat çekiyorlar. Çinli şirketlere karşı rasyonel bir tutum alınarak olumlu bir iş ortamı yaratılmasının, ABD ekonomisinin toparlanması için elverişli olacağı vurgulanıyor.
27 bin kişiye istihdam yarattı
Örneğin Obama'nın Çinlilerin rüzgar santralı yatırımına koyduğu yasağın gerekçesi, santral yakınında bir deniz eğitim üssüne ait hava sahasısının bulunmasıydı. Ama aynı bölgede diğer yabancı rüzgar çiftliklerinin de bulunduğu, adeta unutulmuştu.
Çinli petrol devi Unocal Corp'un bir yatırım planı da 2005 yılında Bush yönetimi tarafından ulusal güvenlik gerekçesiyle ve idari emirle iptal edilmişti.
Obama'nın bu tutumunun daha fazla destek kazanmasına yardımcı olacağı da kuşkulu.
Bir Amerikan Enstitüsünün raporuna göre, ABD'nin otomobil lastiklerinde uygulamaya koyduğu tarife, bin 200 iş kaybına ve ABD ekonomisinde 1,1 milyar dolar zarara neden oldu.
Çin'in ABD'deki doğrudan yatırımları 2000 yılından bu yana ülkede 27 bin kişiye istihdam yarattı.
Konuyla ilgili bir ABD enstitüsünün raporunda, "ABD'nin korku tüccarlığı galip gelirse, Çinli firmalar için Avrupa veya Asya'da daha misafirperver bir yatırım ortamı var" deniyor. Raporda ayrıca, Çinli yatırımcılar ve yurtdışı yatırım kararlarında, en az Çin hükümeti kadar şeffaf olunması çağrısında bulunuldu.