Rusya'nın doğu ucundaki Vladisvastok'ta gerçekleşen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi tamamlandı. Zirveyle ilgili dünyada en çok konuşulan konu, Asya'nın dünya ekonomisinin ekseni haline geldiğiydi. Kuşkusuz en çok konuşulan iki ülke de ev sahibi Rusya ile Asya'nın yükselişinin mimarı Çin oldu.
APEC üyesi ülke liderlerinin gündeminde iki temel sorun vardı: Ticari yatırımın serbestleştirilmesi ve bölgesel ekonominin entegrasyonu. Entegrasyon için gerekli lojistik ağların oluşturulması gerekiyordu. Gıda güvenliğinin sağlanması ve karşılıklı yatırımların teşviki diğer önemli maddelerdi.
Lojistik yatırımı 1 trilyon yuanı aşacak
Asya'nın ekonomik büyüme motoru olarak anılan Çin, Zirve öncesi sessiz, gösterişsiz adımlar attı. Çin hükümeti, APEC öncesinde toplam tutarı 1 trilyon yuanı aşan, demiryolu, liman ve karayolu gibi altyapı tesislerinin inşa projesini açıkladı.
Asya'nın acil sorunu lojistik konusuydu.
Çin'de yatırımların ağırlığı, ülkenin gelişmemiş iç kesimlerine ve Rusya'nın doğu sınırlarında bulunan Jilin eyaletine kayıyor. Çin, ekonominin gelişmesine güç katmak için kentteki raylı ulaşıma 800 milyar yuanlık yatırım yapacağını 5 Eylül'de ilan etmişti.
Toplantıda da, APEC ülkeleri, ticarette fazla veren Çin'in iç tüketimini güçlendirmesi talebinde bulundular. Hu Jintao, APEC'in güçlenmesi ve dünya ekonomisinin düzelmesine yardımcı olabilmek için ekonomisindeki dengesizlikleri düzeltme, enflasyonu kontrol altında tutarken iç talebi artırma taahhüdünde bulundu.
"Çin, sorumluluğunu yerine getiriyor"
Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao, 8 Eylül'de, Asya-Pasifik Ekonomi, İşbirliği Sanayi ve Ticaret Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "Çin'in gelişmesi Asya-Pasifik bölgesine fırsatlar sağlayacak" dedi. Dünyanın bir numaralı tüketim piyasası olan Çin, Hu'nun ifadesiyle "Tarafların, Çin'in dışa açılma ve reform ile modernleşme sürecine katılmasını bekliyordu."
Toplantının ardından yapılan yorumlarda, Asya'nın ekonomik büyüme motoru olan bir ülke olarak Çin'in, sorumluluğunu yerine getirmeye devam ettiği vurgulandı.
"Gelişme farklılığı ve çeşitliliği dikkate alınmalı"
Sanayi ve Ticaret Zirvesi'nde yaptığı konuşmada ticaret özgürlüğü ve ekonomik işbirliği çerçeve inşası üzerinde duran Hu Jintao şunları söyledi: "Üye ülkeler arasında gelişme farklılığı ve çeşitliliği dikkate alınmalı. Asya-Pasifik Bölgesi'nde ekonomik entegrasyonun adım adım gerçekleştirilmesinden yanayız."
Entegrasyonun adım adım gerçekleştirilmesi vurgusu önemliydi. Zira, ülkeler arasında gelişme farklarının dikkate alınıp alınmaması konusu Çin ile ABD arasındaki temel görüş farkını oluşturuyor. ABD'nin yönlendirdiği "Pasifik Stratejik Ekonomi ve Ortaklık Anlaşması"nda (TPP) üye ülkelerin vergi duvarını eşit bir biçimde kaldırması isteniyordu.
Buna karşılık, Çin kalkınma aşamasında bulunan çeşitli ülkelerle bölgelere daha gevşek uygulanabilecek "Bölgesel Kapsamlı Ekonomi ve Ortaklık İlişkiler Anlaşması"na (RCEP) varılmasına açık bir ifadeyle destek verdi.
Rusya bu konuda da Çin'i destekledi. Kuşkusuz, evrensel ve bölgesel pazarların açıklığının korunması esastı. Engel veya duvar örmek yerine köprüler kurulmalıydı. Ama bazı sanayileşmemiş üyelerin kendi pazarını ve bazı sektörlerde milli girişimciliği destekleme hakları vardı.
ABD ile Çin, Asya ticareti için yarışıyor
APEC'in 21 üye ülkesini kapsayan serbest ticaret bölgesinin kurulmasının kısa bir süre içinde gerçekleşemeyeceğine dikkat çekiliyor. O tarihe kadar, Asya serbest ticaret çerçevesi kurulmasını, Çin ise Asya ülkelerini kapsayacak daha toleranslı bir anlaşmayı tavsiye ediyor. İki ülke arasındaki yarışmanın giderek şiddetleneceği tahmin ediliyor.
Ağustos ayında, Kamboçya'da yapılan ASEAN Ekonomi Bakanları Toplantısında, ASEAN ile Çin, Japonya ve Kore Cumhuriyeti arasında bu yıl içinde "Bölgesel Kapsamlı Ekonomi ve Ortaklık İlişkiler Anlaşması" müzakeresi başlatılması konusunda anlaşmaya varılmıştı.
Çin'in desteklediği RCEP çeşitli ülkelerin kendi özel koşullarını da dikkate alarak "Mevcut düzeyi aşan ticaret özgürlüğünü" adım adım gerçekleştirmeyi öngörüyor. Bir ülkenin ulusal sanayisi koruma gerektirecek düzeydeyse, o ülkenin koruma için alacağı önlemlere, uygun bir dereceye kadar izin verilmesi isteniyor.
Dolayısıyla Endonezya ve Mayanmar gibi kendi ulusal endüstrisini geliştirmek isteyen ülkelere ayrıcalıklı koşullar yaratılması için çerçeve geniş tutuluyor.
Çin'in desteklediği toleranslı yaklaşım, bölge ülkeleri arasında kendiliğinden gelişen ilişkilere ivme katacak bir inisiyatif. ABD'nin çekinmesi de bundan.
"ABD'yi uyanık tavırla izliyor"
Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao, Zirve'de ayrıca, APEC buluşması fırsatını değerlendirerek, Güney Çin Denizi'nde meydana gelen krizin çözümü için Vietnam gibi ASEAN ülkeleriyle görüşmeler de yaptı. Hu, "Gerginliğin tırmanmaması, karışık ve uluslararası hale gelmemesi için tek taraflı girişmlerden kaçınılmalı" önerisinde bulundu.
Japon basınında şöyle bir yorum yapıldı: "Hu Jintao, ABD'nin karışmasına yol açabilecek yeni girişimleri uyanık tavırla izliyor."