Batılı ülkeler, eskisi gibi sürdüremiyor
Çin Ticaret Bakanlığı'nın 2012'nin ilk dört aylık dış ticaret verilerinde dikkat çeken noktalardan biri şuydu: Ülkede fiilen değerlendirilen yabancı sermaye geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,38 oranında azalarak 38 milyar doların altına gerilemişti. Avro bölgesinden gelen yatırımlardaki düşüş çok daha büyük: Yüzde 30!
Çin Ticaret Bakanlığı isabetli bir yorumla yüzde 30'luk düşüşü Avro Bölgesi'nde yaşanan borç krizine bağladı.
İşte kritik nokta burası! Krizdeki Batılı sanayiciler, artık yurtdışı yatırımlarını eskisi gibi sürdüremiyorlar. Beklenen gelişme, böylece rakamlara da yansımış oldu.
Çin'e yabancı sermaye girişindeki düşüşün, geçen yılın kasım ayından bu yana altı aydır devam ettiğini de vurgulayalım. Bir başka önemli nokta, düşüşün nisan ayında hızlanmış olması.
Dört ayda yüzde 73 artış!
Batılı ülkelerin Çin'e yaptıkları yatırımlar azalırken, Çin'in yatırımları ne durumda?
Çinli işletmeler, 2012'nin ilk dört ayında dünyanın 109 ülke ve bölgesine doğrudan yatırım yaptı. Mali olmayan doğrudan yatırım hacmi yüzde 72,8 oranında artarak 23 milyar doları aştı.
Dört ayda yüzde 73'e varan artış azımsanacak bir rakam değil, değerli izleyenler. Çin'in doğrudan yatırımları aynı hızla artmaya devam ederse, 2025'e kalmadan dünyada yepyeni bir ekonomik düzen kurulur.
Yeni ekonomik düzenin ilk işaretlerini de görmeye başladık.
İki buçuk yılda 230 milyar dolarlık yatırım yapacak
Çinli şirketler, dünyanın dört bir yanında 1445 işletmeye doğrudan yatırım yapmışlar. Yurtdışı doğrudan yatırımların yüzde 37,7'lik kısmı birleşme ve satın almalar yoluyla gerçekleşmiş. Çin'in Nisan sonuna kadar yurtdışına yaptığı mali olmayan yatırımların toplamı 345 milyar 100 milyon dolara ulaşmış...
Çin'deki yabancı yatırımlarla karşılaştırıldığında Çin'in doğrudan dış yatırımları üçte bir dolayında. Zira, nisan itibariyle Çin'de kurulu yabancı sermayeli şirket sayısı 745 bin, fiilen kullanılan yabancı sermaye ise 1,2 trilyon dolar.
Ancak asıl önemli olan Çin'in yatırımlarının miktarından çok, büyük artış hızı. Artışta Çin hükümetinin yönelişinin kuşkusuz büyük katkısı var.
Çin Ticaret Bakanlığı mali olmayan doğrudan dış yatırımları, 2015 yılına kadar 150 milyar dolar artırmayı hedeflediklerini açıkladı. Aynı dönemde 180 milyar dolarlık altyapı yatırımları planlanıyor. Altyapıdan 120 milyar dolar gelir, 1 milyon da işgücü transferi bekleniyor.
'En uygun teklifi veren kazanıyor'
Çin'de faaliyet yürüten bir Türk işadamı, Cezayir'de katılacağı bir kamu ihalesine Çinli ortakla girdiğini söylemişti. Nedenini sorduğumuzda şu yanıtı verdi.
"Uluslararası ihalelerde Çinliler dışında kimsenin kazanma şansı, hemen hemen hiç kalmadı. Çinlilerin sahip olduğu geri ödeme koşullarına dünyada kimse sahip değil. Arkalarında öyle bir kamu desteği var ki, kimse bileklerini bükemiyor. Sonuç olarak en uygun teklifi veren kazanıyor!"
Büyük yatırımlar Çin'i bekliyor
Sadece Çin'den dünyaya baktığınızda değil, dünyadan Çin'e baktığınızda da aynı şeyi görüyorsunuz. Türkiye'de mali kaynak sıkıntısı yüzünden bu yıl büyük kamu ihaleleri sonuçlandırılamadı. Büyük çaplı altyapı projeleri ve enerji sektörü başta olmak üzere, birçok sektörden Türk yatırımcıların gözü Çin kaynaklarında, bir başka deyişle Çinli ortak arayışında.
İşte bu ihtiyaç yüzünden, Çin'in özellikle AB ülkeleriyle ABD'de yaşadığı engellemeler de, kaçınılmaz bir biçimde kırılmaya başlandı.
Anlattığımız tabloyu tamamlayan bir başka gelişme daha var.
Çin bankası ABD'de
Çin bankaları da dışa açılıyor. Doğu Asya Bankası'nın (BEA) ABD'deki hisselerinin Çin Sanayi ve Ticaret Bankası (ICBC) tarafından satın alınmasının onaylanması, çok büyük bir ilerleme.
ABD yönetimi geçen yıllarda demir çelik sektöründen bir özel işletmenin Çinli bir firmaya satılmasına bile tahammül edememişti!
Şimdi artık konu bir tahammül meselesi olmaktan çıkıp ekonomik bir zorunluk haline geldi.
Çin mali sermayesinin yurt dışı faaliyetlerini geliştirmesi hem Renminbi'nin hem Çin sanayisinin dünyaya açılmasına hız kazandıracak.
Çin Ejderhası, attığı her adımla biraz daha gelişip serpiliyor!
Sanayi yapısında da hızlı değişim
Nisan ayında ileri teknolojiyle üretilen ve katma değeri yüksek malların ihracattaki payında büyük artış kaydedildi. Bunlar arasında otomobil, gemi ve demiryolu lokomotifleri gibi fikri mülkiyet hakları Çin'e ait olan ürünler de yer alıyor. Yine örneğin, telsiz telefon ve yedek parçalarının ihracat hacmi yüzde 30 arttı, değerli metal, takı eşyaları ihracatı iki katına çıktı. Emek yoğun ürünlerde ise Çin markaları ihracat payını istikrarlı bir biçimde artırıyor.
Bütün bu saydığımız gelişmeler, Çin'in sanayi yapısında da hızlı bir değişim yaşandığını gösteriyor.