Asya'da hareketli günler yaşıyoruz. Nisan ayının ardından mayısta da önemli görüşmeler, toplantılar, antlaşmalar oluyor.
Shanghai İşbirliği Örgütü (SİÖ) Dışişleri Bakanları Konseyi, 11 Mayıs 2012 tarihinde Beijing'de toplanıyor. Toplantının Haziran'da yine Beijing'de yapılacak SİÖ Zirvesine hazırlık niteliğinde olduğu belirtiliyor.
SİÖ dışişleri bakanları; Rusya ve Çin arasındaki tarihi işbirliğinin ardından bir araya geldiler. Çin-Rus işbirliği geniş bir çerçevede ele alınabilir. Enerji konusu en önemlilerinden biri. Asya'da enerji güvenliği, SİÖ'nün de temel gündemlerinden birini oluşturuyor.
RIC adıyla da anılan Asya'nın üç büyüğü Rusya, Hindistan ve Çin, Asya'da enerji güvenliğini sağlamak için "çabaların birleştirilmesi" konusunda bir anlaşmayı, geçen yıl kayıt altına almışlardı. İşte o anlaşmaya imza atan üç dışişleri bakanıdan biri; Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi SİÖ toplantısına başkanlık ediyor.
Çinli uzmanın kaleminden...
Enerji güvenliği konusuna ilişkin fikirler Çinli uzmanların kaleminden basına da yansıdı.
Çinli uzmanlar 'petrodolar' düzeni altında enerji güvenliğinin sağlanamayacağına dikkat çekiyorlar. Petrodolar düzenini yıkacak en önemli adım, Yuan'ın uluslararası rezerv para haline gelmesi. Aslında bu iki olgu kol kola gelişiyor.
Çin Ulusal İstatistik Kurumu'ndan araştırmacı Zhang Monan, enerji gibi temel malların ticaretinde Yuan bazlı ödemenin giderek yaygınlık kazandığına dikkat çekti. 1 Mayıs 2012 tarihli yazısında Zhang, RMB'nin uluslararasılaşma, bir başka deyişle rezerv para haline gelme sürecinin hızlandığını anlattı.
'Petrodolar' düzenini Zhang'ın anlatımıyla özetleyelim.
İki trilyona yakın para ABD'nin hizmetinde
Petrolden altına, demirdışı metalden tarım ürünlerine kadar dünya hammadde ticaretide yakın zamana kadar dolar belirleyici oluyordu; gerek nakitte, gerek vadeli işlemlerde.
İşte bu kurulu 'Petrodolar' düzeni, Petrol tedarikçilerini bile fiyatlar üzerinde söz söyleyemez hale getirdi. Amerika Birleşik Devletleri'ni ise büyük bir fiyatlama gücüyle donattı ve Washington, bu 'Petrodolar' düzeni sayesinde uluslararası petrol kârından aslan payını almayı sürdürüyor.
İstatistiklere göre 'petrodolar' piyasasında dönen para; 1,4 trilyon ile 1,8 trilyon dolar arasında bir büyüklüğe ulaştı. Bu para tamamen ABD'nin açıklarını kapatmaya hizmet ediyor.
Doların uluslararası petrol ve enerji ticaretindeki rolü, döviz kuru dalgalanmaları nedeniyle petrol ihracatçılarını da, tedarikçilerini de olumsuz etkiliyor.
Çin'in petrol maliyetlerinde çok büyük artış
Dolar karşısında Yuan'da yaşanan dalgalanmanın yanı sıra değişken petrol fiyatları, Çin'in petrol maliyetlerinde çok büyük artışlara neden oldu.
Çin'in ham petrol ithalatı 2011'de yüzde altı arttı ama petrol harcamalarındaki artış, yüzde 45'i aştı. Uluslararası petrol fiyatlarındaki artış ve Yuan'ın Dolar karşısında değer yitirmesinin de etkisiyle Çin'in petrol maliyeti adeta patlama yaptı.
On yılı aşkın süredir Çin'in hammadde talebi kesintisiz yükseliyor. Great Wall Strateji Araştırma şirketinin saptadığına göre 19 temel hammaddede Çin, dünyanın en büyük tüketicisi konumunda.
Örneğin demir cevherinde Çin'in tüketimi dünya toplamının yüzde 68'ini, kömürde yüzde 47'sini oluşturuyor.
'Bu gidişe dur deme zamanı geldi!'
Çin Ulusal İstatistik Kurumu'ndan araştırmacı Zhang Monan, "Batılılar, Çin ve diğer Asya ülkelerinin, sözde çok tükettikleri için, Avrupa ve ABD'den daha yüksek fiyat ödemesi gerektiğini öne sürüyorlar" diyor ve ekliyor: "Bu gidişe dur demezsek, Çin enerjide dışa bağımlı hale gelecek ve tehdit büyüyecek."
Çin Enerji Araştırmaları Derneği tarafından 2011'in aralık ayında yayınlanan bir rapora göre, Çin'in enerjide dışa bağımlılığı 2008'deki yüzde 8,8 düzeyinden 2011'de yüzde 15 düzeyine yükseldi. Bağımlılık petrolde yüzde 60 ve doğal gazda yüzde 30 seviyesinde. Bu oranların daha da artması bekleniyor.
Çin Ulusal İstatistik Kurumu'ndan araştırmacı Zhang Monan, "Çin'in enerjide kesintisiz büyüyen dışa bağımlılığı, Yuan temelli bir enerji fiyatlama sistemi kurmayı ihtiyaç haline getirdi" diyor. Uluslararası enerji ticaretinde Yuan'ın ağırlığını artırmayı, bu yolda atılacak zorunlu bir adım olarak değerlendiriyor. Ve tabii Yuan'ın uluslararasılaşıp rezerv para haline gelmesi için de kritik bir adım.
Güney ülkeleri harekete geçiyor
Çin Ulusal İstatistik Kurumu'ndan araştırmacı Zhang Monan, bu hedef doğrultusunda Çin'in, Afrika, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya'yla müzakere ederek enerji, hammadde ve tahıl ticaretinde ulusal para kullanımını adım adım yükseltebileceğine dikkat çekiyor. Zhang, Çin'in ayrıca proje finansmanında, işgücü ödemelerinde ve uluslararası yardım amaçlı transferlerde Yuanla ödeme yapabileceğini söylüyor.
Yuan adım adım rezev para olmaya ilerliyor
Araştırmacı Zhang Monan, Renminbi Yuan'ın uluslarasılaşması doğrultusunda yaşanan son gelişmelere de dikkat çekiyor. Örneğin HSBC Bankası Londra'da ilk Renminbi cisinden tahvili piyasaya sürdü. Hog Kong'da dış ticaret ödemelerinde off shore RMB kullanımı başladı. Zhang'ın verdiği bir örnek de; Dünya Bankası ile Çin Halk Bankası arasında imzalanan bankalararası tahvil piyasası yatırım garanti anlaşması.
Çin Halk Bankası, Şubat sonunda yayımladığı raporda, ülkenin sermaye girişlerine kapı aralamasının, aynı zamanda Çin Halk Bankası'nın Yuan'ın uluslararasılaşmasına hazır olduğunun ilanı anlamına geldiğini bildirmişti.
Bir ülke parasının uluslararasılaşması sağlam temellere dayanmalıdır, diyor Zhang Monan. Zhang'a göre Yuan'ın uluslararasılaşması asıl enerji ürünlerinin fiyatlandırılmasında etkin hale gelmesiyle hızlanacak. Bu uzun yola çıkarken şunu memnuniyetle görüyoruz ki, diyor Zhang, artık Yuan değişik ülkelerin dış ticaret ödemelerinde ve uluslarası sermaye piyasasında kullanılmaya başlanmıştır.
Ticaret devi, mali dev haline de gelecek!
Yuan'ın uluslararasılaşması, Ticaret devi olan Çin'i aynı zamanda bir mali dev haline getirecektir! Geçmiş deneylere işaret eden Zhang, para birimini rezerv para birimi haline getirmek isteyen bir ülkenin, onu yerel kalmaktan kurtarması gerektiğini savunuyor. Zhang, 19. Yüzyılda Pound'un, 20. Yüzyılda Doların durumunun böyle değiştiğine işaret ediyor.