Gençler, iki ülke arasındaki iletişimde esas gücü oluşturuyor. İki ülke arasındaki karşılıklı anlayışın gelişmesiyle birlikte, Çinli gençlerin Türkçeye ve Türk kültürüne, Türk gençlerinin de Çinceye ve Çin kültürüne duyduklyarı ilgi de giderek artıyor. Bugünkü programımızda iki ülke arasında dil öğrenimi ve eğitim alanındaki işbirliği hakkında bazı bilgiler vereceğiz.
Programımıza başlamadan önce bu bölümle ilgili iki soruyu soralım:
İlk sorumuz şöyle: Dünyada Çinceyi Yaygınlaştırma Ofisi tarafından üniversite öğrencileri arasında düzenlenen Çince yarışmasının resmi adı nedir?
İkinci sorumuz da şöyle: Eylül ayında Shanghai Yabancı Diller Üniversitesi'nde Türkçe bölümünün açılmasıyla Çin'de Türkçe öğrenimi veren üniversite sayısı kaça çıkacak?
Soruların yanıtlarını bu programımızda kolayca bulabilirsiniz. Yanıtları gönderin, ödülleri kazanın.
Dil engelinin ortadan kalkması halinde, iki ülke halkları arasındaki kültürel değişim de daha kolay yapılabilecek. Bugün Türkiye'de Çince rüzgarı eserken, Çin'de de Türkçe öğrenenlerin sayısı sürekli olarak artıyor.
Türkiye'de Çince öğretimi veren Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi var. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde Konfüyçüs merkezleri bulunuyor. Fatih Üniversitesi, Okan Üniversitesi ve Kayseri Üniversitesi'nde de Çince öğrenimi veriliyor.
Türklerin Çinceye karşı büyük ilgisi, aşağıdaki örnekle ortaya konabilir:
10. Dünya Üniversiteliler Çince Yarışması'nın Türkiye ön elemesi, Ankara'da Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde 1 Mayıs 2011 tarihinde yapıldı.
Dünyada Çinceyi Yaygınlaştırma Ofisi (Hanban) tarafından "Çince Köprüsü" adıyla düzenlenen Dünya Üniversiteliler Çince Yarışması, kültür alanında bütün dünyada önemli bir etkinlik olarak kabul ediliyor. Çeşitli ülkelerdeki üniversite öğrencilerinin Çince öğrenmeleri ve bu yolla Çin'i tanımaları için önemli bir platform olan yarışma, Çinli ve yabancı gençler arasında manevi temaslar kuran bir köprü haline geldi.
Teması "Dostluk Köprüsü, Ruh Senfonisi" olan yarışma Türkiye'de Çinceyi Dünyada Yaygınlaştırma Ofisi, ODTÜ'deki Konfüçyüs Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Sinoloji Anabilim Dalı tarafından birlikte düzenlendi. Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişki kurulmasının 40. yıldönümünün kutlanacağı bu yıl, "Çince Köprüsü" Dünya Üniversiteliler Çince Yarışması 10'uncu kez yapılacak. Yarışmada bu yıl, rekor sayıda katılımcı yer aldı. Yarışma jürisi üyesi ve Çin'in Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı Xiao Jun, yarışmayı övgüyle değerlendirerek şunları söyledi:
"Bu yıl, Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişki kurulmasının 40. yıldönümü. İkili ilişkileri ilgilendiren bütün alanlarda büyük ilerlemeler kaydedildi. İkili dostluk ve işbirliği ilişkilerinin gelişmesi, Türk gençlerinde, Çince öğrenme ve Çin'i tanıma merakı doğurdu. Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesiyle daha fazla seçkin Türk gencinin Çinceyi ve Çin kültürünü öğrenmek isteyeceğine inanıyorum."
Yarışmaya başvuran 44 öğrenci yazılı sınavda yer aldı. Bunu kazanan 25 kişi, konuşma yarışması ve diğer becerilerin değerlendirildiği eleme finalinde mücadele etti.
Şimdi beceri yarışmasına katılan bir erkek öğrencinin seslendirdiği "Sana kimse söyledi mi?" adlı pop şarkısının bir bölümünü dinleyelim.
Çok çekişmeli geçen yarışmada birincilik, Ankara ve İstanbul'daki üniversitelerden ve diğer kuruluşlardan oluşan 10 jüri üyesinin ortak kararıyla, Fatih Üniversitesi'nde dördüncü sınıfta öğrenim gören Aykut Dal'a verildi. Yarışmaya hocasıyla bilikte bir ay hazırlanan Aykut Dal, birinciliği kazanıp Türk üniversitelileri temsil ederek Çin'de yapılacak finale katılacağı için çok heyecanlı olduğunu ifade etti.
Aykut Dal şunları söyledi.
"Şimdi çok seviniyorum. Hocama ve sınıf arkadaşlarıma teşekkür ederim. 2009 yılında Çince yarışmasında ikinci oldum. Bu yıl dördüncü sınıftayım ve Çincem çok ilerledi. Bu sayede birinci oldum. Fırsat olursa Çin'e gidip lisansüstü öğrenim görmek istiyorum."
Şimdi de Çin'de Türkçe öğreniminin durumu hakkında kısaca bilgi verelim.
Şu anda Beijing Yabancı Diller Üniversitesi, Çin İletişim Üniversitesi ve Luoyang Yabancı Diller Üniversitesi'nde Tükçe bölümü bulunuyor. Shanghai Yabancı Diller Üniversitesi'nde Türkçe bölümünün de bu yılın Eylül ayında açılması bekleniyor.
CRI muhabirinin Çin İletişim Üniversitesi'nden aldığı bilgilere göre, Türkçe bölümü için dört yılda bir sınıf açılıyor. Öğrenim, mezuniyete kadar dört yıl sürüyor. Bir sınıfta yaklaşık 20 öğrenci bulunuyor. Dil dışında başta Türk toplumu, kültürü, müziği, edebiyatı olmak üzere çeşitli konularda dersler veriliyor. Öğrencilerin öğrenim sırasında Türkiye'ye gitme olanağı da var. Mezun olmuş öğrencilerin yarısından fazlası Türkçeyle ilgili işlerle uğraşıyor.
Öğrencilerin Türkiye'yi daha iyi öğrenmesini sağlamak ve Türkiye'yi üniversitedeki başka öğretmen ve öğrencilere tanıtmak amacıyla üniversite kapsamında çeşitli etkinlikler yapılıyor. Örneğin, Ekim ayında bir "Türk Gecesi" düzenlenmesi planlanıyor. Bu etkinlik kapsamında Türkiye'de turizm kaynakları, Türk kültürü ile Türk sineması ve müziği tanıtılacak. Konuklara Türk çayı ve lokumu da ikram edilecek. Şimdi öğrenciler bu etkinliğe heyecanla hazırlanıyor.
Türkçe bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışan Eylül, öğrencilerin Türkiye'ye ve Türkçeye çok büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Türkçe öğrenmeye bir sene önce başlayan öğrenciler, CRI mikfonuna Türkçe öğrenme amaçlarını şöyle ifade etti:
"Çok Çinli Türkiye'yi hiç bilmiyor. Daha çok kişinin Türkiye'yi bilmesini istiyorum. Bu nedenle Türkçe'yi iyi öğrenmeliyim."
" 'Mavi Türkiye' isimli bir Çince şarkı dinledim. Bu şarkıyla Türkiye'yi biraz öğrendim. Türkiye'de güzel manzaralar var. Örneğin mavi yolculuk dünyada çok ünlü. Türkiye'yi çok merak ediyorum. Bu yüzden buraya geldim ve Türkçe öğreniyorum."
Eylül, dil öğrencilerinin ve öğretim görevlilerinin iki ülke arasındaki iletişimin yoğunlaştırılmasında çok büyük rol oynadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Son yıllarda Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok kapsamlı bir biçimde sağlamlaştırıldığını görüyoruz. Dil öğrenenler ve bu alanda çalışanların kültür köprüsünü kurarak iki ülke arasındaki iletişimin yoğunlaştırılmasında itici bir güç olabileceklerini düşünüyorum."
Eylül, eğitim işbirliğinin yoğunlaştırılması konusundaki beklentisini şöyle dile getirdi:
"İki ülke arasındaki eğitim işbirliği projeleri son yıllarda yeni başlıyor. Türkiye'deki birkaç üniversitede Konfüçyüs Enstitüsü'nün kurulduğunu görüyoruz. Dilerim ki, gelecek yıllarda daha fazla üniversiteler arası eğitim işbirliği projeleri hayata geçirilebilsin. İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği gençlerin elindedir. Bu yüzden de şimdiden iki ülke arasındaki eğitim işbirliğinin yoğunlaştırılmasının halklar arasındaki dostluğun derinleştirilmesine büyük katkılarda bulunabileceği görüşündeyim."
İki ülke arasında eğitim işbirliği gerçekten de gün geçtikçe yoğunlaşıyor.
Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişki kurulmasının 40. yıldönümü olması dolayısıyla, 21'i rektör veya rektör yardımcısı olmak üzere toplam 35 üniversite temsilcisinden oluşan geniş bir Çin heyeti, iki ülke arasında eğitim alanındaki işbirliğinin yoğunlaştırılması için Mart 2011'de Türkiye'yi ziyaret etmişti. Heyetin ziyaret sırasında, 15 Mart'ta, Ankara Sheraton Oteli'nde, "2011 Çin Yüksek Eğitim Fuarı" yapıldı.
Çin Burs Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Li Jianmin, Çin'de burslu öğrenim gören Türk öğrencilerinin sayısının yalnızca 1431 olduğuna, Türkiye'de öğrenim gören Çinli öğrencilerin sayısının ise daha da az olduğuna işaret etti.
Çin'deki Türk öğrencilerin çoğunluğunun Çince ve Çin kültürü öğrenimi gördüğüne dikkat çeken Li, bunun iki ülkenin eğitim bakımından birbirlerini yeterince tanımadığının bir göstergesi olduğunu söyledi .
Li Jianmin, şöyle konuştu:
"Fuar, üniversitelerin birbirlerini daha iyi tanımalarını ve karşılıklı işbirliğinin yoğunlaştırılmasını amaçlıyor. Türk halkı, Çin'deki üniversiteler ve yüksek öğrenimin durumu hakkında daha iyi bilgi edinebilir. Çin üniversiteleri de Türkiye'deki eğitim ve öğrenim hakkında daha iyi bilgi alabilir. Bu iki taraf için de yararlı bir etkinlik."
Türkiye ile Çin'in eğitim alanındaki işbirliğinden söz eden Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Müdürü Ünal Gündoğan görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Bizim Çin hükümeti ile karşılıklı protokollerimiz var. Bu protokol kapsamında ülkemizde okuyan Çinli öğrenciler var. Bizim de kendi öğrencilerimiz Çin Halk Cumhuriyeti'nde eğitim görmektedir. Genel olarak değerlendirdiğimizde, Çin ile iyi bir eğitim ilişkimiz ve işbirliğimiz var diyebilirim. Şimdi, bizim ülkemizde (öğrenciler) özellikle son 10 yılda Çin dilini, Çin kültürünü ve Çin'de eğitim görmeyi oldukça fazla sayıda merak eder oldular ve talepleri arttı. Dolayısıyla bu kapsamda, bizim öğrencilerimizin taleplerinin karşılanması ve Çin'deki eğitim siteminin tanıtılmasına, biz çok önem veriyoruz."
Türk öğrencilerden Erbil Can Kılıç, Çin kültürü ve ekonomisine büyük ilgi duyuyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde Çince öğrenen ve Çin'de öğrenim görme hazırlıkları yapan Erbil, Çin'deki planını şöyle anlattı:
"Çin'de Shanghai'ı tercih ettim. Shanghai'da Jiaotong Üniversitesi ve Ningbo Üniversitesi'ni buldum. Buralarda eğitim almak istiyorum. Mümkünse burslu bir şekilde eğitim almak istiyorum. Alabileceğim bursları araştırdığım zaman, bizim ülkemiz şu anda bir burs veriyor: Devlet bursu. Onun başvuru tarihini kaçırmış durumdayım. Öte yandan, Konfüçyüs Enstitüsü'nün bir bursu var. Ona başvuracağım. Üniversitelerin kendi bursları var. Onlara başvuracağım."
Çin'in en iyi üniversitelerinin başında gelen Beijing Üniversitesi de, fuarda Türk üniversiteleriyle işbirliği olanakları arıyor. Beijing Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Fang Weigang, CRI mikfonuna şunları söyledi:
"Sabah Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ni ziyaret ettik. Çok güzel bir okul. Beijing Üniversitesi de Çin'de tanınmış bir üniversite... Türk üniversiteleri ve öğrencilerin yanı sıra, öğretim üyeleri arasındaki temasları da sıkılaştırarak bilimsel araştırmalarda işbirliği yapabiliriz."
Burcu Köksal, Ankara'daki bir özel lisede öğretmen olarak çalışıyor. Okulundan 30 öğrenciyi fuara getiren Burcu Köksal, çocukların Çince ve Çin hakkında bilgi edinmesini istediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada Çince yükselen bir trend olduğu için, İngilizce'nin yanına bir artı daha eklemek istiyorlarsa, bunun mutlaka Çince olması gerekiyor. Özellikle ticaret konusunda çalışacaklarsa, mühendis olacaklarsa, vs... Onun için öğrencileri yönlendirmeyi düşünüyoruz biz de... Yaz kurslarına bakıyoruz, onlar hakkında bilgiler alıyoruz."
İki ülkenin gençlerinin birbirine ilgi duymalarının, ikili ilişkilerin gelişmesine katkı yapacağına ve bu sayede ikili ilişkilerin geleceğinin daha güzel olacağına inanıyoruz.