CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Çinlilerin ve Türklerin ortak bilgelik ve fal kitapları: Irk Bitig ve I Ching
  2010-11-30 13:56:09  cri

    "Alaca atlı yol tanrısı ben.

    Gündüz gece koştururum (atımla) ben.

    Güleryüzlü iki insanoğluna denk gelmiş, insanoğulları korkmuş. 'Korkma' demiş. 'Kut vereceğim ben' demiş.

    Böyle biliniz. İyidir o."

    Irk Bitig'deki 4-4-4 ihtimalli fallardan biri böyle...

    Irk Bitig ne mi?

    Ben de bilmiyordum. Yeni öğrendim.

    Anlatayım.

*

    Okuduğum bir kitabın dipnotlarında, eski Türklerde, bir şeyin elle tutulmasının uğurlu sayıldığı yazıyordu. Dipnotta belirtildiğine göre, en eski Türk yapıtlarından biri olan "Irk Bitig"de, kağan avda vahşi bir geyiği elle tutunca, halkın ve askerlerin buna sevindikleri, çünkü kendilerine uğur getireceğine inandıkları yazıyormuş. Buna benzer sözler Kültigin anıtında da varmış.

    Kültigin yazıtını biliyordum, ama Irk Bitig de neydi? "Bitig" sözcüğüne bakılırsa bir kitap olmalıydı. Dipnotlarda geçtiğine göre bilinen bir kitap olmalıydı. Fakat ben ismini ilk kez duyuyordum.

*

    Hakkında azıcık araştırma yapınca, adını daha önce duymayışımın önemli bir eksiklik olduğunu anladım. Çünkü Irk Bitig, tarihimizdeki ilklerden. Göktürk alfabesiyle yazılmış kitaplardan günümüze kalanları arasında ilk bulunan kitapmış. "Irk" sözcüğü, günümüz Türkçesinde Arapçadaki anlamıyla, bir canlı türünde aynı karakteri taşıyanların oluşturduğu alt bölümler için kullanılıyor. Fakat buradaki "ırk", fal demek. Divan-ı Lügat'it Türk'te "ırk" sözcüğü, "Falcılık, kâhinlik, bir kimsenin gönlündekini bilmek" şeklinde tanımlanıyor. Örneğin, "Kam ırkladı", "Şaman kehanette bulundu, fala baktı" demek.

    Bitig sözünü araştırırken de, yazma eylemiyle ilgili pek çok şeyin kökeninde Çin olduğunu farkettim. Çincede yazmaya yarayan malzemeler için kullanılan bir sözcük var: "Bi". Örneğin, "mao bi", yazı fırçası demek. İşte bitig söcüğündeki "bi", çok büyük ihtimalle bu "bi"den geliyor.

    Tarihlerinde uzunca bir süre Çinlilerle etkileşim içinde yaşayan Türkler, bu halkın dilinde yazı malzemeleri için kullanılan sözcüğü alarak, "fırçayla birşeyler yapmak" anlamında kullanılan bit+i-mek fiilini türetmişler. Daha sonra da bu sözcüğü yazmak eylemi için türevleriyle birlikte kullanmaya devam etmişler. Yine Divan-ı Lügat'it Türk'te, "biti", gökten inen kitapların her biri; "bitig", yazma; "bitigü", divit, kalem; "bitimek", yazmak şeklinde tanımlanıyor.

*

    Irk Bitig, runik alfabeyle, Göktürkçe yazılmış bir fal kitabı. Macar araştırmacı Aurel Stein, bu kitabı 1907 yılında Çin'in Gansu eyaletindeki Dunhuang kentinde yeralan Bin Buda Mağaraları'nda bulmuş. Kitabı ilk olarak Vilhelm Thomsen tercüme etmiş. Ayrıca Thomsen, metnin 8. yüzyıl ortaları ile 9. yüzyıl başlarında yazılmış olabileceğini de tespit etmiş. Bu dönemler, Uygur Kağanlığı'nın Orta Asya'da hüküm sürdüğü dönemlerdi. Resmi din Manicilikti. Uygur Kağanlığı, Çin İmparatorluğu'yla çok iyi ilişkiler içindeydi.

    Dunhuang, hiçbir zaman Uygur Kağanlığı'na ait olmamış. Bu yüzden, kitabın bu kağanlığın çöküşünden sonra runik yazıyı bilen Uygurlar'ın Kuzeybatı Çin'e ve Xinjiang'a göçlerinin başladığı dönemde yazılmış olduğu sanılıyor. Türkolog Lois Bazin, bu tarihi 4 Mart 942, Türkolog James Russell Hamilton da 17 Mart 930 olarak belirlemiş.

*

    Eser, sarı renkli iyi kalitede bir Çin kağıdı üzerine yazılmış. Sayfaları birbirine dikilmeyip tutkalla yapıştırılmış. Bu nasıl bir tutkalsa, aradan 1000 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen kitap hâlâ çok sağlam. Londra'da British Museum'un Doğu Yazmaları bölümünde 8212 numarada saklanan 110 sayfalık kitap, 65 paragraftan oluşuyor.

    Her iki yüzü de yazılı 57 yapraktan meydana gelen kitapta Türkçe metin beşinci yaprağın arkasından başlıyor. Yaprakların her yüzünde, sayısı 6 ile 10 arasında değişen satırlar var. Bazı sayfalarda Çince metinler de bulunuyor. Runik alfabeyle yazılmış ilk Türkçe kitabın sayfalarında Çince'nin bulunması bir tesadüf olmasa gerek. Göktürklerin kullandıkları ilk paraların da bir yüzü Çinceyken, öbür yüzünde runik alfabeyle yazılmış Türkçe sözcükler var. Orhun yazıtları da öyle... Bazı yerlerde Irk Bitig'in Çince bir fal kitabının Türkçeye tercümesi olduğu belirtiliyor.

*

    Kitabın adının Irk Bitig olduğu eserin 101. sayfasında açıkça belirtiliyor. Fakat kaynağı konusunda çok açık bilgiler yok. Şöyle bir kayıt var:

    "Bars yıl ekinti ay biş yigirmike taygüntan manıtandakı kiçig dı(n)tar burua guruşd içimız isig sanun itaçuk için bitidim."

    Bunun günümüz dile çevirisi şöyle:

    "Kaplan yılının ikinci ayının on beşinde, Taygüntan manastırından ben hakir dindar Murwa Hurşid, (bunu) ağabeylerim İsig Sanun (ve) İt Açuk için yazdım."

*

    Kitapta 65 adet fal var. Her falın hemen başında önce üç tane şans sayısı, bunların ardından fal metni yer alıyor. En sonunda da falın iyi mi yoksa kötü mü olduğunu belirten bir bölüm var.

    Üç şans sayısı, 4-2-4 gibi bir düzende sıralanmış. 1'den 4'e kadar olan bu sayılar şans zarının ya da kemiğinin art arda üç defa atılmasıyla elde ediliyordu. Çin'de çok eski çağlardan beri fala bakmak için kemikler kullanılırmış. Irk Bitig'deki sayıları belirlemekte kullanılan zar da herhalde kemikten yapılıyordu. Şimdi yaygın olarak kullanılan zarlarda altı sayı var. Bu yüzden küp şeklindeler. Irk Bitig'deki fallarda dört sayı var. Her yüzündeki sayının gelme şansının eşit olması için, kullanılan zar, ya kare prizma şeklindeydi, ya da karşılıklı iki yüzü yuvarlatılarak veya sivriltilerek iptal edilmiş bir küp şeklindeydi. Herhalde sadece bir zar kullanılıyordu. Belirlenecek her sayı için bir tane olmak üzere üç zar kullanılsaydı, sayıların sıralama sorunu ortaya çıkabilirdi...

    Irk Bitig'de toplam 65 adet fal olduğunu söylemiştim. Bunlar dört ihtimalli bir zarın art arda üç kere atılmasıyla oluşuyorsa, 64 fal olması gerekirdi. Fakat kitapta bazı ihtimallerin atlandığı, bazılarının ise iki defa yazıldığı görülüyor. Hatta, aynı falın üç kere yazıldığı da olmuş. Ayrıca, ihtimaller sistematik olarak düzenlenmediğinden, falını merak eden kişi zarları attıktan sonra kitabın tüm sayfalarını aramak zorunda da kalabilir.

    Atılan zarların gelebileceği bazı ihtimallerin atlanması, fallarda bir sistematiğin bulunmaması, bazı araştırmacılarda, kitabın müsvedde aşamasında olduğu kanısını uyandırmış. Bunları düzenleyen, duyduğu şeyleri yazmaya çalışmış olabilir. Zaten hakkında araştırma yapanlar, bu kitabın, bir şamanın ağzından derlenmiş sözlerin yazılmasıyla oluştuğunu sanıyor.

*

    Irk Bitig'deki fallar konu itibariyle, iyi-kötü zıtlığı üzerine kurulmuş. Fal metinlerinin sonlarında "ança bilinler" yani "şöyle bilin" diye başlayan yargı kalıpları var. Bunlardan olumlu olanlar, "anıg edgü ol", yani "çok iyidir" ve "edgü ol", yani "iyidir" diye bitiyor. Olumsuz olanlar da, "anıg yablak ol", yani "çok kötüdür"; "yablak ol" ve "yabız ol", yani "kötüdür" yargısıyla tamamlanıyor.

*

    Eserin dini niteliğinin ne olduğu konusunda da tartışmalar var. Araştırmacıların bazıları Irk Bitig'i Maniciliğe, bazıları da Şamanizm'e ait bir metin olarak değerlendirmişler.

    Türkolog Annemarie Von Gabain, Irk Bitig'de Maniciliğe ait bir iz bulunmadığını tespit ettiği halde, onu Manici bir eser olarak değerlendiriyor.

    Bununla birlikte Irk Bitig'de Şamanizm'de bulunan iki tanrının adları anılıyor. Bunlar, "aydınlık, iyilik tanrısı" ve "karanlık, kötülük tanrısı". Irk Bitig'de sözü edilen tanrıların başka bir özelliği de, "alaca ata sahip olmak"... Atın tüylerindeki açık ve koyu renklerin yer değiştirmesi, gece ile gündüzün yer değiştirmesini simgeliyor. Kut sözcüğü Orta Asya'daki Şaman, göçebe Türkler'de "yaşam gücü" anlamına geliyor. Irk Bitig'deki fallarda bu kelime de kullanılıyor. Fal 4-4-4 ihtimalliyse, işte o en başta söylediğim yorum yapılıyor. Sonunda da yargı belirtiliyor: "Böyle biliniz. İyidir o."

*

    Fal metinlerinin yargı kısmında, "bu iyidir" ya da "bu kötüdür" denmesi bunların pratik amaçlı olduğunu gösteriyor. Bu şiirsel metinler sahip oldukları asıl işlevsel önemden başka, Türk edebiyatındaki gelişimin bir tanığı olarak da görülüyor. Uyaklar, ses benzeşimleri ve ritm barındıran Irk Bitig falları, edebi açıdan da önemli sanat eserleri olarak değerlendiriliyor.

    Zaten, bugüne kadar yapılan araştırmalar genellikle eserin diliyle ilgili olmuş. Kitabın, Çince ve Türkçe metinleri bir arada içermesi ve bulunanlar arasında runik alfabeyle yazılmış ilk eser olmasının yanı sıra, eski Türk şiirinin özelliklerini barındırdığı için edebi açıdan da özel bir önem taşıyormuş. Dilbilimciler, edebi türlerden, Anadolu'da "mani", Azerbaycan'da "bayatı" türlerindeki kafiye sisteminin şekillenmesinde bu kitaptaki şiirlerin rolü olduğunu söylüyor. Bazı yerlerde, kitabın çeviri olmadığı, sözlü edebiyattan derlenenlerin yazıya dökülmesiyle oluştuğu fade ediliyor. Zaten çeviri de olsa, kehanetler daha çok, sözlü edebiyatın özelliklerine uyularak, Türklerin dini ve mitolojik zenginlikleri çerçevesinde sunulmuş.

*

    Araştırmacılar, Irk Bitig'in dilinin, Orhun-Yenisey abideleri ile Kültigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtlarıyla aynı olduğu görüşündeler. Dildeki şiirsellik, akıcılık, sadelik ve renkli betimlemeler yazıtlardakiyle aynı özellikleri taşıyor. Günlük yaşamda karşılaşılan olaylardan söz edilmesi ve anlatımın gerçekçi olması da ortak özellikler arasında. Örneğin, fallardan birinde şunlar yazıyor:

    "Hanlık ordusu ava çıkmış

    Çayır içine, keçi, geyik girmiş,

    Han keçiyi tutmuş,

    Bütün ordu ehli rahatlar – der

    Şöyle bilin:

    Bu iyidir."

*

    Eski Türkler'de, İslâmiyetin kabulünden önce şamanlar fala baktıklarında öyle anlaşılmaz cümleler kullanırlarmış ki, bunlar ancak uzun uzun yorumlandıktan sonra anlaşılabilirmiş. İslâmiyetten sonraki falcılar da, müşterilerinin yanında itibar kazanabilmek için yerli yersiz Arapça ifadeler kullanarak fal metinlerinin üslubunu ağırlaştırmışlar. Irk Bitig'in sade ve anlaşılır üslubuyla bunlardan farklı bir yapısı var.

    İnsanlar günümüzde de geleceklerini ve talihlerini merak ettikleri için fal baktırıyor. Fallarda genellikle, "iki çocuğun olacak", "zengin olacaksın" ya da "üç vakte kadar evleneceksin" gibi ifadeler yer alıyor. Her ne kadar sade bir üslupla yazıldığını söylesek de, Irk Bitig'deki fal metinlerinde böyle ifadeler arayanlar hayal kırıklığına uğrayabilirler.

*

    Alman Türkologlar Will Bang ve Annemarie Von Gabain, Irk Bitig'deki şiirlerin, "I Ching"in tercümesi ile şekillendiğini söylüyor. Zaten çoğu araştırmada da, Irk Bitig'in bire bir tercüme olmasa da, I Ching'den esinlenerek oluşturulduğu dile getirilmiş.

    I Ching ya da "Değişimler Kitabı" da Çinlilerin ilk fal kitabı... 5 bin yıllık bir geçmişi olan kitap, efsanevi imparatorlardan Fu Xi'ye dayandırılıyor. Göksel İmparator Fu Xi, Meng nehrinin sularından çıkan at şeklinde, pullarla kaplı bir canavarın verdiği doğaüstü bir tabletten, bugüne kadar gelen ve Çin düşüncesinin temel simgesi olarak kalan sekiz şekli çıkarmış. O günden bu güne I Ching, eklemelerle çıkarmalarla Çin felsefesinin merkezindeki yerini almış.

    I Ching'de 64 tane fal var. Fallar günlük yaşamdan, imparatorlardan, sıradan insanlardan, hayvanlardan, doğa olaylarından söz edilen şiirlerden oluşuyor. Falların içeriğini Yin-Yang felsefesi belirliyor. Her falda, fal metnini niteleyen bir yargı bölümü var. Bu bölümler "İyi talih", "kötü talih" ya da "ayıp değil" gibi ifadelerle bitiyor. "İyi talih" yargısıyla biten bir falda şöyle deniyor:

    "Yaban kazı ağır ağır bulutlara yaklaşıyor

    Onun tüyü kutsal dans için kullanılabilir

    İyi talih."

    Diğer bir fal da "kötü talih" ile bitiyor:

    "Tek gözlü biri görebilir.

    Topal bir adam ayak basabilir.

    Kaplanın kuyruğuna basar

    Kaplan adamı ısırır.

    Kötü talih."

    I Ching ya da Değişimler Kitabı hakkında yazabilmek, Çin felsefesinin tamamını bilmeyi gerektiriyor. Bu yüzden burada şekle ilişkin bilgilerin dışına çıkmak pek mümkün görünmüyor. Carl Gustav Jung, ünlü Alman Sinolog Richard Wilhelm'in I Ching çevirisine yazdığı önsözde "Değişimler Kitabı'nın anlamını kavramak kolay olsaydı, kitaba bir önsöz gerekmezdi. Onu anlamak hiç kolay değil" diyor ve okura şöyle sesleniyor:

    "Çince bilmem, Çin'e hiç gitmedim. Bizim düşünme yolumuzdan böyle bütünüyle uzağa düşen Çin düşüncesinin bu anıtına doğru giriş yolunun pek kolay olmadığı konusunda okuruma güvence verebilirim."

    Jung, yazdığı önsözde I Ching'i anlamanın zor olduğunu söylemiş, fakat kendini bilmek isteyenlere bu kitabın açtığı kapıyı biraz daha aralayarak, onları şu sözlerle kitabı okumaya davet etmiş:

    "En azından 5 bin yaşındaki I Ching, insan yaşantılarının tümünü içeren bir bilicilik kitabı. Kehanet için kullanıldı, bilinçaltını keşfetmenin bir yöntemidir. Simgesel altı-çizgiler ile yaşamdaki en güç sorunların, açmazların çözümü için bize yol gösterir. Barış içinde, uyum içinde yaşamak istiyorsak hayatta uymamız gereken yasaları açığa çıkaran bir bilgelik kitabı olarak da okunabilir.

    Eşsiz ve büyük bir kitap, I Ching kendisini kanıtlar nedenlerle sunmuyor, kendini övmüyor, yaklaşılması da kolay değil. Doğanın bir parçası gibi keşfedilinceye dek bekliyor. Ama kendini bilmenin, bilgeliğin aşıkları için doğru kitap gibi görünüyor."

*

    İnsanlar hep, kendisiyle ve çevresiyle ilgili bilinmeyenleri, talihlerini, geleceklerini merak etmişler. Zaten insanlık tarihini şekillendiren biraz da bu merak olmuş. Falcılık, büyücülük, kahinlik insanlık tarihinin en eski uğraşlarından sayılıyor. Bu yüzden, Çin, Mısır, Babil ve Eski Yunan nedeniyetlerinde falcılığın binlerce yıl önceki izlerine rastlanıyor.

    Sümerlerde kahinlerin tanrılarla bağlatı halinde gelecekten haber aldıklarına, uğurlu veya uğursuz olanı bildiklerine inanılıyormuş. Keldaniler, rüzgârda sallanan bir yapraktan, bir elmasın parıltılarına kadar hemen herşeyi fal bakmak için kullanmışlar.Yunan mitolojisinde yer alan kehanet tanrısı Apollon'a pek çok tapınak yapılmış. Mısır'da firavunların özel kahinleri varmış...

    Daha pek çok medeniyet sayılabilir. Fakat, falcılıkla ilgili kitaplar arasında birbirlerine Irk Bitig ve I Ching kadar yakın olanları yoktur herhalde...

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China