BI SHENG'DEN GUTENBERG'E
Kâğıt, barut ve pusulayla birlikte dört büyük Çin buluşundan biri olan matbaa, 1041 ile 1048 yılları arasındaki bir zamanda, Bi Sheng tarafından icat edilmiş. Daha önce, bütün bir sayfanın içerdiği karakterlerin tek bir tahta bloğa oyulmasıyla yapılan basım işlemi, Bi'nin her bir karakter için küçük seramik parçalar kullanmasıyla çok daha pratik hale gelmişti. Daha sonra seramiğin yerini metal aldı.
Gutenberg, bu fikri Avrupa'da uygulayan kişi oldu. Ne var ki, uygulamasından kendisi bir yarar göremedi ve yoksulluk içinde öldü. Fakat kısa bir süre sonra Venedik'te, Paris'te, Antwerp'te, Basel'da kimi kişiler bu fikri alıp kitap basmaya ve Avrupa'nın dört bir köşesine satmaya başladılar.
ANSİKLOPEDİ KAÇ CİLT OLUR?
Tabii, basılı sözün etkileri de büyük oldu. Hele, Fransa'da Denis Diderot editörlüğünde hazırlanan Ansiklopedi'nin, Büyük Fransız Devrimi'ni hazırlayan etkenlerden biri olduğu bile ileri sürülür. Kimileri bu Ansiklopedi'yi türünün ilki saysa da, başkaları bunun doğru olmadığı düşüncesindedir. Ama Aydınlanma Çağı açısından önemli bir rol oynadığı inkâr edilemez.
Çin'de ansiklopedicilik çok daha eskilere gidiyor ve daha köklü bir geçmişe dayanıyor. Diderot'nun yaşadığı çağa yakın bir örnek vermek gerekirse, Qing hanedanının üçüncü imparatoru olarak tahta geçen ve 1654 ile 1722 arasında neredeyse 62 yıl hüküm sürmüş olan Kangxi, 20 bin cildi aşan bir ansiklopedi hazırlanması emri vermiş. Evet, rakam doğru: 20 bin ciltten fazla! Ansiklopedi sözcüğünün "bütün bilgileri çevreleyip içine alan" anlamı taşıdığı göz önünde tutulunca, Diderot'nun başında olduğu çalışmanın, Kangxi'nin girişiminin yanında ne kadar cılız kaldığı anlaşılır. Gene de insan düşünmeden edemiyor: Acaba bu 20 bin ciltlik ansiklopedi, bildiğimiz anlamda bir ansiklopedi miydi?
İPEK ÇARŞISI, İNCİ ÇARŞISI, KİTAP ÇARŞISI
Bütün bunları, Çin'in kitap cenneti oluşunun tarihsel arka planına dikkat çekmek için anlatıyorum. Yani, bu ülkenin kitapseverlerce aziz tutulması için tarihsel ve kültürel sahne zaten hazır. Gerçi, tarih boyunca, kitap yakma emri veren yöneticiler de olmamış değil, ama bunlara arızi olaylar gözüyle bakmak gerek. Hem sonra, kimin tarihinde böyle vakalar yok ki!
Tarihten günümüze gelecek olursak, itiraf etmem gerekir ki, buraya geldiğimde gördüğüm mal bolluğu beni ne kadar şaşırttıysa, kitap bolluğu da o kadar afallattı. Zatını pestenkerani kitapşinas sayan bir kişi olarak ilk yaptığım işlerden biri, büyük kitapçıları nerede bulabileceğimi öğrenmek olmuştu. İlk keşfettiğim yerler, ünlü alışveriş caddesi Wangfujing'deki iki kitap mağazası oldu. Bunlardan biri Yabancı Diller Yayınevi'nin kitaplarını satan, ama başka yayıncıların kitaplarını ve yurtdışından ithal edilen yayınları da bulunduran mağaza. Diğeri de çok katlı Wangfujing Kitapçısı. Caddenin, Tiamanmen meydanından geçen Changan Bulvarı'na açılan tarafından girince, ilk bu mağazaya geliniyor. Binanın önündeki "Wangfujing Bookstore" tabelası hemen dikkati çekiyor. Bu yıl 60. kuruluş yıldönümünü kutluyormuş. Demek ki, Çin Halk Cumhuriyeti ile yaşıt.
Daha sonra başka büyük kitap satış yerleri de buldum. Bu ikisinin yanında, yine Tiananmen'a yakın olan Xidan'daki büyük kitap mağazası da uğrak yerlerimden biri oldu.
KISKANMA, SENİN DE OLUR!
Tahmin edilebileceği gibi, buradaki kitapların büyük çoğunluğu Çince. Kitaplar eğer yabancı bir dilden çevrilmişse, üzerlerine adı ve yazarı, Çincenin yanı sıra özün dilde de yazılıyor. Dolayısıyla, kitap çeşitliliği hakkında aşağı yukarı bir fikir sahibi olmam zor olmadı. Görebildiğim kadarıyla, hemen hemen bütün Batılı yazarların kitapları çevrilmiş. Daha geçen haftasonunda, dünyanın dört büyük öykü yazarından bir olan Guy de Maupassant'ın Bütün Eserleri'nin Çince çevirisine imrenerek ve Çince bilmediğime hayıflanarak bakmıştım.
İNGİLİZCE'YE ÇEVRİLENLER
Peki, Çince bilmeyenler, bu kitap bolluğundan yararlanamayacak mı?
Asıl anlatmak istediğim, burasının Çince bilmeseler de, belli başlı batılı dilleri, özellikle İngilizceyi bilenler için de bir cennet olduğu. İngilizceyi belli bir rahatlıkla okuyorsanız, bu büyük mağazalarda saatlerce kalabilirsiniz. Başka ülkelerde ödeyeceğiniz fiyatın çok azı bir parayla pek çok kitap alabilirsiniz.
Öncelikle Çin klasikleri dikkatinizi çekecektir. Önemli Çin klasiklerinin hepsi İngilizceye çevrilmiş. Konfüçyus, Lao Tze, Sun Tze, Sima Qian gibi çok bilinen klasik yazarların eserlerinin çeşitli baskıları var. "Bataklık Kaçakları", "Batıya Yolculuk", "Üç Krallığın Öyküsü", "Kızıl Köşkün Rüyası" gibi klasik Çin romanları da muhtelif edisyonlar halinde mevcut. Ben, bunların ucuz ve hoş bir basımını aldım. Bir kutu içinde dört cilt olarak hazırlanan her bir kitap, 100 yuan'den ucuz. Yani 20 lira civarında. Eskiden beri burada oturan bir dostum son yıllarda kitap fiyatlarının çok arttığını, eskiden bunların 5-10 yuan'e alınabileceğini söyledi. Kitap fiyatları nerede artmıyor ki! Ama burada, özellikle Çin baskısı kitaplar hâlâ ucuz sayılır.
Çin'de hazırlanıp basılan İngilizce kitaplar içinde, Çin kültürü ve tarihiyle ilgili çok değişik kaynaklar bulmak mümkün. Pekin Operası'ndan Çin mutfağına, Çin resminden geleneksel Çin tıbbına kadar her konuda envai çeşit kitap var. Ayrıca tek tek kentlere ve eyaletlere ilişkin birçok kitap bulunuyor. Çağdaş edebiyattan yapılan çevirileri bulmak da mümkün.
"ÇİN DIŞINDA SATILAMAZ"
Sözünü etmek istediğim ikinci grup kitap, Batıda hazırlanıp Çin'de, Çinli okuyucular için basılmış İngilizce kitaplar. Çin'de İngilizceyi yaygınlaştırmak için, İngiltere ve Amerika'daki kimi yayınevleri Çin'deki bazı yayınevleri ile özel anlaşmalar yapıyor, böylece sadece Çin'de satılması koşuluyla değişik kitaplar yayınlanıyor. Fiyatları çok ucuz olan bu kitaplar arasında Batı klasikleri ağırlıkta. Ama kaynak kitap da çok var. Bazılarının yarısı İngilizce, yarısı Çince. Kapağında özgün ismiyle birlikte Çince ismi de yazıyor. İç sayfaların başlangıcında Çin'den başka yerde satılamayacağı uyarısı var.
İstanbul'da bir kitap müzayedesinde, Eflatun'un "Devlet", Thomas Moore'un "Ütopya", Francis Bacon'un "Denemeler", J.J. Rousseau "İtiraflar" adlı kitapları, kapaklarında Çince isimlerinin de yazılı olduğu baskılaryla açık arttırılmaya çıkarılsa, ilginç olmaz mıydı? Eminim, özel bir merak uyandırır, Batıda yapılmış baskılarından daha yüksek fiyata giderdi.
4 LİRAYA "SAVAŞ VE BARIŞ"
Kitap meraklıları için ilginç olabilecek üçüncü bir grup kitap da, Batı edebi eserlerinin yine Batıda yapılmış ucuz baskıları. Wordsworths Classics, Singlet Classics gibi, iyi kitapları ucuz, ama güzel denebilecek baskılarla yayınlayan yayınevlerinin ürünleri, buradaki büyük mağazalarda 20 yuan, yani 4-5 lira gibi fiyatlarla satılıyor. Tolstoy'un "Savaş ve Barış"ını bu fiyata, üstelik hiç de fena olmayan bir baskıyla almak her kitapseveri memnun eder.
Tabii bu kitap mağazalarında Batıda basılmış kitaplar da var. Ama onları her yerde bulmak mümkün olduğu için burada aramaya gerek yok.
KORSAN KİTAP
Sözünü edeceğim bir kitap grubu da korsan kitap. Evet, bizim ülkemizdeki yayıncılık sektörünün çok şikâyet ettiği bu olguya burada da rastladım. Doğrusunu söylemek gerekirse, revaç gören markaların taklitlerinin bol miktarda bulunduğu bir yerde bu pek de beklenmedik bir karşılaşma sayılmaz. Batılıların en çok görüldüğü Chaoyang semtinde, Sanlitun Caddesine paralel bir sokakta, bir tezgâhta, Batıda en çok satılan kitapların korsan baskılarını dörtte bir, beşte bir fiyatına almak mümkün.
KİTAP SAFARİSİ
Kitaptan söz ederken, sahaflardan söz etmemek olmaz. Haliyle, burada da sahaflar var, ama çoğu Çince kitaplar sattığı için bu dili bilmeyenlerin yararlanması pek mümkün değil. Benim görebildiğim kadarıyla, İngilizce kitap arayanlar en ilginç piyasayı, başka eski eserlerin de satılığı Panjayuan Antikacılar Pazarı'nda bulacaklardır. Burada, bir iki sokak, eski kitaplara ayrılmış. Şansı yaver gidenler çok düşük fiyatlara çok ilginç kitaplar, eski dergiler, Kültür Devrimi zamanından kalmış broşürler, posterler, afişler bulabiliyor.
Londra'ya, Paris'e, New York'a giden kitap meraklılarından bazılarının, eski ve yeni "kitap safarilerine" çıktıklarını biliyorum. Kitap meraklılarının, Beijing'in de, çok ilginç bir "safari" mekânı olduğunu bilmesi gerek.
Ama eski Çin kitaplarına ulaşmak, Çin kitabiyat bilgisini gerektiriyor. Bu ise benim harcım değil. Bu kitaplar, kendilerini hak edenlere gösteriyordur. Jorge Luis Borges'in bir zamanlar müdürlüğünü yaptığı Arjantin Ulusal Kütüphanesi'nin kimi bölümlerinde bazı gizli kitaplar varmış. Bu kitaplar herkese görünmez, ancak erbaplarına kendilerini belli edermiş. Çin'de de kim bilir ne gizli kitaplar vardır. O kitapları ancak üstatlar görür. Bunca uzun bir yazılı kültür tarihine sahip Çin'de bu işin ehli olmak için kim bilir kaç fırın ekmek yemek lazım! Bencileyin torlak takımı, yolunu mecburen yeni kitaplarda bulmaya çalışacak.