CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
[Beijing'de Zaman] Bodrumlu Herodot'un Çinli yoldaşı Sima Qian
  2010-01-07 13:30:38  cri

    Zaman zaman bazı kitaplara bakıp iç çekerek kendi kendime bunca zamandır neden Türkçeye çevrilmediklerini soruyorum. Milli Eğitim Bakanlığı klasikleri durdurulmasaydı, bunlara da muhakkak sıra gelirdi. Nitekim o dizi içinde bazı klasik Çin eserleri de yayınlanmıştı.

    Benim çevrilmesini en çok istediğim Çin klasiklerinin başında Sima Qian'in "Tarihsel Kayıtlar" olarak Türkçeleştirebileceğimiz "Shi Ji" adlı eseri geliyor. Bunun iki nedeni var.

    Birinci neden, Çinlilerin tuttuğu tarihsel kayıtların Türk tarihi açısından büyük bir önem taşıması. Büyük Sinolog Eberhard'ın da dediği gibi, Batı'da Germen kökenli milletlerin tarihi açısından Roma kaynakları ne kadar önemliyse, Doğu'da da Türk kavimlerinin tarihini anlamak için Çin kaynakları o kadar vazgeçilmez.

    İkinci neden ise, "Tarihsel Kayıtlar"ın kendi başına taşıdığı değer. "Çin'in Herodot'u" da denen Sima Qian'in eseri önemli bir tarihsel kaynak olduğu kadar, büyük bir "tarihi roman" olarak da yüzyıllar boyunca Çin'de tarih bilimi gibi edebiyat üzerinde de derin bir etki yaratmış.

    Sima Qian'e "Çin'in Herodot'u" denebilir mi?

    Batı referanslı kıyaslamalar eskiden beni rahatsız ederdi. Örneğin, Batı dışında kalan herhangi bir ülkenin önemli bir şairinden söz edilirken "Falanca memleketin Shakspeare'i" denmesi, önemli bir bestecinin "Feşmekan ulusun Mozart"ı diye nitelenmesi, bir yasanın "Festekiz ülkenin Magna Carta"sı olarak adlandırılması sinirime dokunurdu. İçimden "Hayır, Göthe Almanların Hafız'ıdır" derdim.

    Ama sonra, insanların yeni bir bilgiyi edinirken onu eskiden bildikleriyle ilişkilendirerek öğrenmelerinin doğal karşılanması gerektiğini kanısına vardım. İnsanın hiç tanımadığı bir ismi duyması ile zaten tanıdığı biriyle kıyaslamalı olarak öğrenmesi aynı değil. Öğrenince ikisi arasındaki benzerlikler kadar benzemezliklerin de farkına varılıyor.

    O bakımdan, büyük ölçüde Batı kaynaklarından beslenerek bir şeyler öğrenmiş, ama Çin kültür tarihi hakkında fazla bilgisi olmayan biri için "Çin'in Herodot'u" nitelemesi yararlı olabilir. Nitekim Çin tarihini pek bilmeyen bir kişi olarak benim de Sima Qian'in adını öğrenmem bu niteleme sayesinden oldu. Belki ondan önce duydum, ama aklımda kalmadı.

    Daha sonra onun hakkında birkaç yazı okuyunca Sima Qian'in adının Türkiye'de yaygın olarak bilinmesi gerektiğini düşündüm. Madem "Çin'in Herodot'u", öyleyse onun kadar tanınmalı! Kitabını okumuş olsun olmasın, herkes bir şekilde Herodot'un adını duymuştur. Öyle ki, çok popüler dizilerden biri olan "Ekmek Teknesi"ndeki meddah-tarihçi karakteri, "Herodot Cevdet" olarak adlandırılmıştı. İsmin Cevdet olması tabii akla tarihçi Cevdet Paşa'yı getiriyor. Oysa Sima Qian de ülkemizde o kadar ünlü olsaydı, belki dizideki karakter "Herodot Cevdet" yerine "Sıma Çien Reşat" olarak adlandırılırdı. Böylece bir zamanların çok okunan tarihçisi Reşat Ekrem Koçu da yâd edilmiş olurdu.

    Nasıl ortalama bir Türk okuru Konfüçyüs'ü okumasa da adını bilirse, Sima Qian'in de o kadar tanınan bir isim olması gerekir. "Tarihsel Kayıtlar" Türkçeye çevrilip yayınlanırsa büyük ilgi göreceğini sanıyorum. Üstelik bu ilginin yalnızca tarihçi çevreleriyle sınırlı kalmayacağı kanısındayım.

    Çünkü felsefe insanlara biraz ürkütücü gelebilir, o nedenle genel okuyucu ismini bilmekle birlikte Konfüçyüs'ü okumaya aşırı bir istek göstermeyebilir. Ama tarihin Türk toplumunda ayrı bir yeri var. Türkiye'de çeşitli bilim dalları arasında herhalde en çok sevileni tarihtir. Eğitimli olanlar da dâhil olmak üzere insanların çoğu yaşayan en önemli kimyacılarımızı, astronomlarımızı, biyologlarımızı sayamayabilir, ama sorulduğunda kendi dönemlerinin en ünlü tarihçisinin adını hemen söyleyeceklerdir.

    Nitekim Türkiye'de her dönemde toplumca tanınan ve sevilen bir tarihçi olmuştur. Bu tarihçinin ille de akademik camiadan olması gerekmez. Eskiden en kıdemli gazeteciye "Şeyh ül Muharririn" dendiği gibi, Türkiye'de hep bir tür "Şeyh ül Müverrihin" de olmuştur.

    Günümüzde "en popüler tarihçi" tahtında İlber Ortaylı oturuyor. Büyük tarihçimiz Halil İnalcık da tanınan ve okunan bir yazardır; ama o daha akademik bir profil çizerken Ortaylı akademik kriterlerle popülerliği başarıyla bağdaştırdığı için ortalama okuyucunun ilk elde sayacağı isimler arasında tartışmasız birinciliği alır. Onu, akademik kriterlerden daha bağımsız olan yakın arkadaşı Murat Bardakçı izliyor.

    Popüler tarih romanlarının Türkiye'de en çok okunan kitaplardan olduğunu ortaya koyan bir istatistik olup olmadığını bilmiyorum, ama benim izlenimim öyle olduğu şeklinde. Gerçi başka ülkelerde de tarih romanlarının çok okunduğu söylenebilir. Herhâlde doğrudur. Ama yine herhangi bir istatistiğe dayanmadan, yalnızca öznel kanı olarak şu iki noktanın da hesaba katılması gerektiğini söyleyeceğim: Birincisi, başka yerlerde belki öteki türlere giren kitaplar da bizde olduğundan daha fazla okunuyordur; ikincisi, tarihi romanlar bizde, son yıllarda ortaya çıkan furyadan da önce, diğer kitaplara göre daha çok okunuyordu.

    Kısacası, eğer yanılmıyorsam, bizde diğer alanlarla kıyaslandığında tarihe daha fazla bir ilgi var. O nedenle, Çin kültürünün temel taşlarından sayılabilecek eserler arasında en çok ilgiyi Sima Qian'in kitabının göreceği kanısındayım.

    Büyük bir tarih ve edebiyat yapıtı olan "Shi Ji", aynı zamanda zengin felsefe, siyaset, ekonomi, strateji, hukuk, astronomi ve coğrafya bilgileri de içeriyor. Çeşitli dönemlerde meydana gelen önemli olayları imparatorların tahta geçiş sırasına göre işleyen "Tarihsel Kayıtlar", yüksek konuma sahip soylu ailelerin tarihi ile toplumda büyük etki sahibi olan önemli insanları da anlatıyor. Ayrıca, farklı dönemlerdeki ekonomi, askerlik, su işleri, töre ve protokol kurallarından da söz ediyor. Bu niteliğiyle bir tür ansiklopedi de sayılabilir.

    M.Ö. 145 ile M.Ö. 90 yılları arasında yaşamış olan Sima Qian, kitabını yazabilmek için çeşitli güçlüklerle baş etmek zorunda kalmış. Tarihçi bir babanın oğlu olarak dünyaya geldiği için, genç yaşında tarih derleme bilgisi ve deneyimi edinmiş. Ailesinin etkisiyle küçük yaşlardan itibaren düşünmeyi çok sever, kayıtlara geçen insanlara ve olaylara özgün bir bakış açısıyla yaklaşırmış. Gençliğinde Çin'in birçok yerini dolaşarak, farklı yörelerin gelenekleri ve görenekleri, iktisadi faaliyetleri ve ürünleri hakkında incelemeler yapmış, tarihi yerleri gezerek ünlülerin biyografilerini ve olayların kayıtlarını toplamış.

    Sima Qian 34 yaşındayken, Batı Han hanedanının sarayında tarih yazıcısı olan babası vefat etmiş. Ölmeden önce oğluna, "Shi Ji"yi titizlikle hazırlamasını vasiyet etmiş. Babası ölünce sarayın tarih yazıcısı Sima Qian olmuş. O andan itibaren amacına ulaşmak için malzeme toplayıp Çin'in genel tarihini anlatan bir kitap yazmak için hazırlık yapmaya başlamış.

    Ne var ki, iki yıl sonra, hapsedilen General Li Lin hakkında ulu orta olumlu şekilde konuştuğu ve gerçekleri sakınmasızca söylediği için, zamanın imparatoru Wudi'yi kızdırmış. Sima Qian'den, ceza olarak idam ya da hadım edilme arasında bir seçim yapması istenmiş. O da, "Shi Ji"yi yazıp babasının isteğini yerine getirmek için idam yerine hadım edilme cezasını kabul etmiş.

    Sima Qian, bu olaydan sonra bütün emeğini ve zamanını "Shi Ji"yi tamamlama işine hasretmeye yemin etmiş. Bu ceza, Sima Qian'e ağır bedensel ve ruhsal acılar verse de sıradan insanların katlanamayacağı bu aşağılanmaya eserini tamamlayabilmek için tahammül etmiş ve yaşamının geri kalan yıllarında kitabına yoğunlaşmış.

    Hatta bir süre sonra eski görevine yeniden dönünce de yaşamını sürdürmenin tek hedefinin ve anlamının "Tarihsel Kayıtlar"ı tamamlamak olduğunu düşünmüş. 13 yıllık emekle yazdığı "Shi Ji", 103 bölümden ve 500 bin simgeden oluşuyor. Kitap çalışması, Sima Qian için sadece bir baba bir vasiyeti değil, aynı zamanda manevi bir dayanak da olmuş.

    Büyük tarihçi bir yazısında "Shi Ji"yi yazma amacını da ortaya koyuyor. Amacını anlatırken, 3 bin yıllık tarihi araştırmak suretiyle, doğa ile insan arasındaki ilişkileri incelemek, çıkış ve inişlerin yansıttığı deneyimler ile çöküş ve yükselişlerin nedenlerini özetlemek, böylece tarihin gelişme yasasını ortaya çıkarmak ve kendi özlemleri ile toplumda reform yapma gibi siyasi düşüncelerini ortaya koymak istediğini söylüyor. Bütün bunlar, erken bir İbni Haldun olduğunu düşündürüyor.

    Sima Qian tarih yazımını, kendisinden önce yaşayan tarihçiler gibi imparatoru ve yöneticileri övmenin bir aracı olarak görmemiş. "Tarihsel Kayıtlar", diğer feodal hanedanların tarihlerinden çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Sima Qian, yalnızca siyaset üzerinde durmak yerine, onun yanı sıra ekonomi, askerlik, kültür, astroloji, coğrafya ve gelenek gibi değişik etkenleri bütünlük içinde ele alarak zengin ve renkli bir tarih dünyası kurmuş.

    "Shi Ji"deki öykülerde yüzeysel bir anlatımla sınırlı kalmayan Sima Qian, aynı zamanda olayları ve kökenlerini de araştırarak, arka planda kalan ve gelişmelerin meydana gelmesine neden olan belirleyici etkenleri de ortaya çıkarıyor. İncelikli bir bakış açısı ve sağlam bir değerlendirme gücüne sahip olan Sima Qian, olayların nedenleri ile sonuçları arasındaki ilişkileri araştırmaya büyük önem vermiş.

    Sima Qian, kişilerin karakter özelliklerini betimlerken, insanların aileleri, aldıkları eğitim ve toplumsal yaşantıları ile deneyimleri gibi çeşitli öğelere de özen gösteriyor ve bunlara ilişkin bilgiler veriyor. Bu yöntemle kişilik özelliklerinin oluşumunda etkisi olan etmenler aydınlatılmaya çalışılıyor. Bu çalışma tarzı, "Shi Ji"yi farklı ve zengin kişilik özelliklerinin yansıtıldığı canlı bir eser haline getiriyor

    Büyük tarihçi uğradığı haksızlıklar nedeniyle, insanların yaşam gücüne ve kişisel değerleri için mücadelelerine ayrı bir ilgi göstermiş. O nedenle "Tarihsel Kayıtlar"da, geçmişteki bütün feodal hanedanların tarih kitaplarından farklı olarak son derece açık sevgi ve nefret duyguları okunabiliyor. Feodal yönetici sınıflara, özellikle Han hanedanı yönetiminin başında oturanlara yönelttiği eleştirilerin ve yergilerin yer aldığı kitapta, halkın feodal yönetimin baskısına karşı giriştiği başkaldırılar anlatılıyor ve toplumdaki alt katmanlara mensup birçok insandan övgüyle söz ediliyor.

    "Shi Ji"de anlatılan tarihsel karakterler daha sonraki dönemlerde yaşayan insanların üzerinde derin izlenimler bırakmış. Yazar, tarihi karakterlerin biyografilerini anlatırken, üstün bir beceri göstererek kendine özgü bir öyküleme tarzı oluşturmuş. O nedenle "Tarihsel Kayıtlar", edebi bakımdan da büyük bir değer taşıyor.

    Eserin taşıdığı sanatsal değer, özgün karakterlere sahip çok sayıda kişinin gerçek tarihi bilgilere dayalı olarak anlatılmasında kendini gösteriyor. Örneğin, sıradan vatandaşken ayaklanma yoluyla yönetimi ele geçirenler; güçsüz görünen, ama içinde büyük ülküler taşıyan kahramanlar; resmi hiyerarşi içinde bulunmayan, ancak seslerini duyuran adalet yanlısı savaşçılar; büyük cesaret sahibi olan ve asla yenilmeyen generaller; suikastçiler; asker olmayan, fakat üstün zekâsıyla ordu yöneten aydınlar; büyük servetlere sahip dul kadınlar; aşk uğruna her şeyini feda eden güzel kızlar gibi karakterler canlı birer kişilik galerisi oluşturuyor. Bu olağanüstü kişiler, "Tarihsel Kayıtlar'ın en renkli ve önemli bölümünü meydana getiriyor.

    "Tarihsel Kayıtlar'daki anlatım kısa, öz, canlı ve sistematik, dili de çok akıcıdır. Özellikle dramatik etkiyi ön plana çıkaran sahne anlatımı, eserin çekiciliğini arttırıyor. Bu nedenle "Tarihsel Kayıtlar", öteden beri klasik Çin düz yazılarının en iyi örneği olarak kabul ediliyor.

    Eser "Temel Kronoloji", "Şemalar", "Yazılar", "Soylu Aileler" ve "Biyografiler" olmak üzere beş kategoriye ayrılıyor.

    "Temel Kronoloji"de tarihteki kralların ve imparatorların yaşamları ve başlarından geçen önemli olaylar anlatılıyor.

    "Şemalar"da bütün tarihi dönemlerde meydana gelen olaylar şemalar halinde gösteriliyor.

    "Yazılar"da gökbilim, takvim, sulama, ekonomi ve kültür olayları hakkında bilgi veriliyor.

    "Soylu Aileler"de her dönemdeki beylerin ve soyluların faaliyetleri ve topluma yaptıkları katkılar değerlendiriliyor.

    "Biyografiler"de toplumun her sınıfından etki sahibi insanların biyografileri, kimi bölümlerde de bazı azınlık etnik grupların tarihleri anlatılıyor.

    "Tarihsel Kayıtlar"da en çok yer tutan bölümler "Temel Kronoloji", "Soylu Aileler" ve "Biyografiler"dir. Bu bölümlerin hepsinde tarih, kişilere odaklı olarak anlatılıyor.

    Beijing'deki büyük kitapçılara gittiğim zaman, Çince bilmediğim halde ara sıra "Shi Ji" ciltlerine bakarım. Bu eserden yapılmış seçmelerden oluşan çeşitli kitaplar da var.

    Geçen hafta yine büyük kitapçılardan birinde gezerken "Tarihsel Kayıtlar'dan Seçmeler" diye Türkçeleştirebileceğimiz bir başlıkla İngilizce olarak yayınlanmış bir kitap gördüm. Kaliteli kâğıda basılmış, büyük boy ve resimli bir kitaptı. Uzun süre resimlerine baktım. Sonra satın alıp almamayı düşündüm. Almayı tabii ki istiyordum, ama o an fiyatı fazla geldiği için sonunda almamaya karar verdim.

    Ertesi hafta, bir vesileyle buluştuğum dostum Kâmil Erdoğdu, kitaplara olan sevgimi bildiği için yanında hediye olarak birkaç kitap getirmiş. Paketi açıp baktığımda, getirdiği kitaplardan birinin "Tarihsel Kayıtlar'dan Seçmeler" olduğunu görünce çok sevindim. O sevinçle Sima Qian'den söz etmeye karar verdim.

    Umarım bu önemli eser bir gün Türkçeye de çevrilir. Türk insanı, Bodrumlu Herodot kadar, onun Çinli yoldaşı Sima Qian'i de tanımayı hak ediyor.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China