Sabah kürk,
Öğlense tül giyinir.
Mangal başında karpuz yenir.
(Uygur Atasözü)
Kasım YILDIRIM, Gaziantep
Yazımın başına aldığım, bu atasözünü "Xinjiang'ı Tanıyalım" programından öğrendim. Bu atasözünü, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin yazını, kışını, suyunu, meyvesini anlattığı, az sözle çok şey ifade ettiği ve Xinjiang'daki yaşamı çok güzel özetleyip tanıttığı için yazımın başına aldım.
Asya'nın tam yüreğinde yeralan konumuyla, Doğu ile Batıyı birbirine bağlayan İpek Yolu'yla birçok değişik etnik ve dini grubun yaşadığı Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ni bir yazıyla anlatmak kolay değil.
Her ne kadar İpek Yolu zaman içinde önemini yitirse de, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi sosyo-politik, ekonomik ve stratejik olarak hâlâ dünyanın dikkatindeki merkezlerden biridir.
Çin'de ekonomik kalkınma ve gelişmeyle birlikte Xinjiang Uygur Bölgesi de geçmişteki önemine yeniden kavuşmaya başladı.
Türk gazetelerinde çıkan haberlere göre Çin Halk Cumhuriyeti, 2009 yılı için saptadığı yıllık yatırım programının dışında, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ne ek olarak yaklaşık 4.5 milyar yuan daha ayırdı. Toplam olarak 90 milyar yuan tutarındaki bu yatırım bölgeye şimdiye dek yapılan en yüksek miktardaki yatırım anlamına geliyor.
Bu paralar Xinjiang Uygur Özerk Bölgei'ndeki 170 değişik projede kullanılacak. Bu kaynaklar sayesinde bölgenin ekonomik olarak gelişmesi daha da hızlanacak.
Gerek uluslararası Urumçi Ticaret Fuarı, gerekse Urumçi'de yükselen binalar bölgenin ekonomik gelişmesinin ve Urumçi'nin bir cazibe merkezi olduğunun kanıtlarıdır.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesinde Taklamakan çölünün büyüyüp yayılmasının önüne geçilmesi ve çölleşen toprakların yeniden tarıma kazandırılması için Çin hükümetinin büyük projeler uyguladığını öğrendim.
Bu yoğun emek ve çabanın sonucunda çölleşmenin durdurulduğunu ve projelerin başarıya ulaştığını CCTV-9 kanalındaki haberler ve belgesellerden öğrenince çok sevindim.
Çölleşmeye karşı mücadele eden bu adsız kahramanları yürekten kutluyorum.
CRI'nin internet sayfasındaki fotoğraflara baktıkça bu bölgeye zaten varolan ilgim daha da arttı.
Ben inanıyorum ki, Xinjiang Uygur Bölgesi'ni ziyaret eden turistler hiç pişman olmayacaktır. Çünkü turizme elverişli koşullara sahip bu bölge konukseverliğiyle tarihi, kültürü ve el değmemiş doğal güzellikleriyle, dünyanın değişik ülkelerinden gelen insanları çok etkileyecektir.
Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi'nin Xinjiang Uygur Bölgesi'ni tanıtmak amcıyla düzenlediği yarışmaların, Türk dinleyicilerin bu bölgeyi daha iyi tanımalarına ve önyargılarının aşılmasına büyük katkısı olacağı inancındayım.