"Xinjiang'ı Yakından Tanıyalım" programı ile aslında Xinjiang Uygur Özerk Bölgesini hiç tanımadığımın farkına vardım. Tanımadığım derken kendi fikrimi belirtiyorum, fakat sokaktaki insandan aldığım izlenimler, aslında hiç birimizin tanımadığı yolundadır. Bu program hiç bakma şansım olmayan bir pencereden bu cennet yeryüzü parçasına bakmamı sağladı. Benliğimize bir hapishane olarak kazınmaya çalışılan bu bölgenin aslında ne kadar farklı bir yer olduğunu gördüm. Dağları, esşiz gölleri ve uçsuz bucaksız bozkırları ile bambaşka bir Xinjiang'ı tanıdım. Kültürel miraslarından bahsetmeye gerek bile bulmuyorum çünkü Çin'in temel özelliği ve zenginliğidir ki ,O'da çok uluslu etnik yapısının bir hediyesidir. Politik oyunların, yüzyıllardır birlik içerisinde yaşayan bu toplumların huzurunu bozmaya yetmeyeceği kanısındayım. Ben bölgede huzur yolunda çözümler üreten, yeni arayışlar içerisinde bir Çin görüyorum. Sorunların problemlerden değil çözümler üretilmemesinden kaynaklandığına inanıyorum. Buna benzer ve daha kapsamlı en az bir program daha yapılması dileği ile Türkiye'den kucak dolusu selamlarımı iletirim. Çin Uluslararası radyoru Türkçe servisi çalışanlarına ve Çin Halkına en içten saygılarımı sunarım.