"Çocukluğumdan beri nasıl bir ülke olduğunu merak eder dururum Çin'in... İlkokul sıralarında kendi ülkem dışında kulağıma çalınan ilk devlet olmuştur Çin.
"İlim Çin'de de olsa arayınız" diyordu İslam Peygamberi Hz. Muhammed. Daha o yaşlarda anladım ki, Çin yaşadığım coğrafyaya çok uzak bir ülke, ama bu uzaklık Çin ile olan bağlarımı koparmadı hiçbir zaman. Benim hayatımda ve yaşadığım topraklarda Çin ve Çin halkı hep vardı.
Çin ile ilgili anılarım sürüp gitti. Böylece İpek Yolu ile tanıştım sonraları. Tarihi İpek Yolu, eski Çin medeniyetini Batı'ya ulaştıran önemli bir kanal olmakla birlikte, aynı zamanda Çin ile Batı arasındaki ekonomik ve kültürel temaslarda önemli bir köprüydü.
Uzun yıllar boyunca Çin'in eski başkenti Xian'den yola çıkan insanlar önce Kaşgar'a, oradan Afganistan ovalarını geçerek Hazar Denizi'ne varmış, sonra Karakum Dağları'nı aşarak İran'a devam edip, Anadolu ve Trakya üzerinden Roma'ya ulaşmış. Bu yol sayesinde kültürler kaynaşmış, alış veriş yapılmış, yeni şeyler öğretmişiz birbirimize.
İpek yolu yüzyıllardır Doğu ile Batı arasında bir köprü olmuş. Uygarlık gelişip yolun görünümü değişse de, yönü ve ruhu hep aynı kalmış…
Sonrasında Çinlilerin spor alanında çok başarılı bir millet olduğunu öğrendim. Masa tenisinde çok iyi sporcuları var, Melek Hu adlı Çin asıllı sporcu 2008 Pekin olimpiyatlarında ülkemizi temsil etti.
Disiplin ve sabır gerektiren "Kung Fu" ülkemizde de çok yaygın. Sanırım bunun öncülüğünü de ülkemizde Çinliler yaptı.
Ve sonrasında Çin yemekleri... Metropol kentlerimizin birçok yerinde nezih Çin lokantaları çokça rağbet görüyor ülkemizde.
İpek yolundan bu yana geliştirdiğimiz dostluk, günümüzde de devam ediyor kısacası.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de giderek daha fazla insan Çin dilini öğreniyor. Okullarımızda Çin dili öğretiliyor,Türk iş adamları Çin ile ticaret yapıyor, şehirlerimizde Çinli turist görünce onlara hayranlıkla bakıyoruz. Sosyal Bilgiler dersinin sayfalarında gördüğümüz Çin Seddi resimlerinden ve İpek Yolu hikayelerinden çok daha fazlasını öğrenmek istiyoruz artık ve Çin'in büyülü dünyasını merak ediyoruz ulus olarak.
2008 Pekin Yaz Olimpiyatları sayesinde Çin devletinin spora verdiği önemi, yapılan muhteşem olimpiyat açılışıyla olimpiyatların ruhuna gösterdiği saygıyı yakından görme imkanı buldum. Çin halkının misafirperverliğini, barışçıl ve adalet dolu bir dünya yaratma çalışmalarını olimpiyatlar sayesinde daha iyi öğrenmiş oldum. Pekin'de olimpiyatlara gelen misafirleri karşılayan "One world, one dream/Bir dünya, tek rüya" sloganı, dünya vatandaşlarının barış dolu dünyaya olan özlemine işaret ediyordu."