Sevgili izleyiciler, bugün Çinlilerin en önemli geleneksel bayramı Bahar Bayramı'nın ikinci günü, bütün izleyicilerimizin bayramını kutluyoruz. Çin'in Ay Takvimi'ne göre, Fare Yılı'nı geride bırakıp Boğa Yılı'na giriyoruz. "Boğa Yılı"ndan bahsetmeden önce biraz Çinlilerin 12 Hayvan Burcu üzerinde duralım. Bu burç sisteminde, farenin ve boğanın yanı sıra, kaplan, tavşan, ejderha, yılan, at, koyun, maymun ve horoz olmak üzere 10 hayvan daha var.
12 Hayvan Burcu'nun kaynağı, M.Ö 6. yüzyıldaki İlkbahar ve Sonbahar Dönemi'ne dayanıyor. M.S 5. ve 6. yüzyıllardaki Güney ve Kuzey hanedanları dönemine gelindiğinde 12 Hayvan Burcu, Çin'de çok yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Çinlilerin ataları, 12 Hayvan Burcu'nu yalnızca yıllar için değil, aylar ve saatler için de kullanırmış. Eskiden beri "Tanrı ile insan arasındaki bütünleşme"ye dayalı bir felsefenin benimsendiği Çin'de 12 Hayvan Burcu, Çin milletinin hayvan ve toteme olan inancı ile ilkel astronomi biliminin ortak ürünü olagelmiş.
12 burcu oluşturan 12 hayvan, altı çifte ayrılır. Bu ayrım, eski Çin toplumunun bütün arzu ve isteklerini ortaya koyuyor aslında. Örneğin fare ve boğa, bir çift oluştururlar. Fare zekâyı, boğa ise çalışkanlığı temsil eder. Zekâ, çalışkanlık olmadan kendi başına başarı getirmez. Çalışkanlık ise, zekâyla birleşmedikçe aptallığa dönüşür. Başarı ancak zekâ ve çalışkanlık bir arada olunca söz konusu olacaktır.
Boğa neden farenin ardından 12 burç arasında ikinci sırayı almıştır? Takvime kaynaklık eden efsaneye göre, Tanrı bütün hayvanları huzuruna çağırmış. Emrini dinleyip gelen hayvanlara da geliş sıralarına göre birer yıl hediye edecekmiş. Boğa, yeni yıl arifesinde hemen yola çıkmış ve en hızlı yetişen hayvan olmuş. Onu kaplan, tavşan, ejderha, yılan, at, koç, maymun, horoz, köpek, domuz ve fare izlemiş. Tanrı bu 12 hayvana yıl hediye edecekken fare şikayet etmiş. Fare, "Ben hayvanların en büyüğüyüm. İnanmıyorsanız, halka soralım, onlar söylesin" demiş. Tanrı farenin şikayetini gülünç bulmuş, ancak yine de halkın değerlendirme yapması önerisini kabul etmiş. Tanrı, bu 12 hayvana sokağa çıkmalarını buyurmuş. Boğa sokağa çıktığında halk, ona dostça davranmış ve başını okşamış, ancak hiç kimse boğanın büyük olduğunu söylememiş. Tam bu sırada fare, bir sıçrayışta boğanın sırtına çıkıvermiş. Bu, sokaktaki insanları şaşırtmış, kalabalıktan bir kişi "Aman, bu ne kadar büyük bir fare böyle!" diye bağırmış. Böylece Tanrı, ister istemez ilk yılı fareye vermiş, boğa ise ikinci sırayı almış.
Sığırlar, tarıma dayalı kültürün gelişmesinde oynadıkları önemli rol ve insanoğluyla yakın olmaları nedeniyle Çinlilerin gözünde saygın bir yere sahiptir. Bugün tarım çalışmalarının yanı sıra yük taşımacılığında da rolünü sürdüren sığırların eti ve sütü, sofralardan eksik olmaz. Ayrıca bu hayvanın derisi, kemiği ve hatta boynuzu birçok amaçla kullanılır. Çinliler arasında anlatılan bir rivayete göre çok eskiden bir imparator, ak saçlı bir yaşlı köylüye "senin iki boğandan hangisi daha güçlü?" diye sormuş. Yaşlı adam, imparatoru boğalarından çok uzak bir yere götürüp kulağına "Soldaki biraz daha zayıf, ancak çok çalışkandır. Hakkında dedikodu yaptığımızı duyarsa kırılır" diye fısıldamış...
"Bir karış tarla bile sığırların emeğinin ürünüdür" sözünde olduğu gibi Çin tarihinde sığırlardan her zaman övgüyle söz edilir. Çin'in tanınmış edebiyatçısı Lu Xun, ineklerden "Ot yiyerek süt verir" diye söz eder. Sığırlar eskiden savaşlarda da kullanılırdı.
Çinlilerin günlük yaşamında birçok nesne ve olay, sığıra benzetilir. Örneğin traktörlere "demir boğa"; borsalarda görülen sürekli yükselişe "boğa gidişatı" denir.
Ağırbaşlılık, çalışkanlık, yaratıcılık ve gerçekçilik, Boğa Yılı'nda doğanların özellikleri olarak kabul edilir. Yüksek sorumluluk bilincine sahip olan "boğalar", üstlerinin güvenini ve takdirini kolayca kazanır. Zorluklara karşı güçlü irade ortaya koyabilmekle birlikte, "boğalar"ın biraz fazla inatçı oldukları söylenir…
Uğur ve refah getireceğine inanılan Boğa Yılı'nda eşe dosta çeşitli malzemelerden yapılmış "boğalar" hediye etmek bir gelenektir. Bu nedenle, üzerinde boğa simgesi bulunan altın takılar, kuyumcu dükkânlarını bayram öncesinden doldurmaya başladı. Boğa şeklindeki süs eşyaları ve oyuncaklar da bayram vitrinlerini süslüyor.