Hangzhou kentinde kısa süre sonra başlayacak G20 Zirvesi öncesinde CRI'ye konuşan Avustralyalı uluslararası ilişkiler uzmanı, Çin'in ev sahipliğindeki bu zirvenin küresel ekonomiye itici güç olmasını beklediğini söyledi.
Avustralya'nın önde gelen düşünce kuruluşu Lowry Uluslararası Politika Enstitüsü tarafından yayımlanan G20 araştırma raporunda, küresel ekonomik toparlanmadaki zayıflığa dikkat çekilerek, bu şartlarda toplanacak Hangzhou Zirvesi'nin küresel ekonomi ve finans alanlarında Çin'in yapıcı rolünü sergileyebileceğine işaret edildi.
Raporda, dünya ekonomisinin karşı karşıya bulunduğu pek çok belirsizliğe de dikkat çekilrken, özellikle Brexit yarattığı sarsıntının altı çizildi. Diğer yandan, IMF'nin Brexit referandumu sonrasında küresel ekonomi büyüme tahminini 2016 yılı için 0,1 düşürdüğü ve bunun son 4 yılda art ardına 16'ıncı aşağı yönlü revizyon olduğu vurgulandı. Dolayısıyla, küresel ekonominin içinde bulunduğu zorluk ortada.
Raporda ayrıca, dünyanın en büyük 20 ekonomisi olarak, G20 ülkelerinin istikrarlı ekonomik büyüme bakımından daha aktif rol oynamaları gerektiğine işaret edildi. Lowry raporunu hazırlayan G20 Araştırma Merkezi Uzmanı Tristram Sainsbury, CRI'a verdiği röportajda, Hangzhou Zirvesi'nin dünya ekonomik gücünü yeterince harekete geçirebileceğini, sürdürülebilir ve dengeli kalkınma için yeni itici güç olabileceğini kaydetti.
Sainsbury bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
"Çin'in ev sahipliğindeki G20 Hangzhou Zirvesi'nden başarılı sonuçlar çıkma ihtimali hakkında oldukça iyimserim. Çin, zirve gündeminde daha teknik konuları öne çıkardı. Örneğin, dünyanın karşı karşıya bulunduğu sınamalar arasında yer alan yapısal reform ya da ticaret, yatırım, sürdürülebilir kalkınma ve inovasyon gibi. Bu arada, Hangzhou Zirvesi, son bir yılda kaydedilen gelişmelerin nasıl değerlendirileceği açısından da izlenmeli. Çin'in mevcut uzun vadeli küresel ekonomik meydan okumalara karşı nasıl önlemler alacağını merak ediyorum. Daha önemlisi ise, Çin Dışişleri Bakanı'nın yaptığı, Zirve'de 10 sonuç alınması için müştereken çalışılması çağrısının katılımcı ülkeler tarafından olumlu karşılanmasını bekliyorum."
Sainsbury ayrıca, özellikle Çin'in geçen yılın Aralık ayında G20 dönem başkanlığını devralmasından bu yana, söz konusu çok taraflı örgütün ekonomik toparlanmadaki güçsüzlüğün göğüslenmesi için ne gibi önlem alacağı konusunda büyük beklenti oluştuğuna dikkat çekti. Sainsbury Çin'in dönem başkanlığını devralmasından sonra orataya çıkan birkaç önemli gelişmenin bu beklentiyi daha da büyüttüğünü dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Çinli en üst düzey liderler yaptıkları konuşmalarda, G20 gündemine büyük önem vereceklerini ve Hangzhou Zirvesi'nin Çin'in 2016 dış politikasındaki en önemli nokta olacağını belirtmişti. Çin, bunun için dünya ülkeleriyle geniş temaslarda bulundu. Çin G20 dönem başkanlığını devraldığında, renminbinin IMF Özel Çekme Hakları (SDR) sepetine alındığı açıklandı ve örgüt nezdinde idari reform kararları ABD tarafından onaylandı. Bütün bunlar, dünyanın Çin'in G20 dönem başkanlığından beklentilerini arttırdı."
Günümüz dünyasında çok taraflılığın gittikçe zayıf kaldığına ve ticari korumacılığın baş gösterdiğine işaret eden Sainsbury, büyümedeki güçsüzlüğe karşı G20'nin dünya ekonomisini canlandırmadaki rolünün gün geçtikçe daha da önem kazandığını söyledi.