70 yıl önce, Genel Sekter Mao Zedong'un liderliğindeki Çin Komünist Partisi, dünyaca ünlü "Uzun Yürüyüş"ü gerçekleştirmiştir. Mao Zedong, "Uzun Yürüyüş"ün sona erdiği Yan'an üssünde kaldığı sırada edebiyat ve sanat çalışanlarıyla bir sohbet toplantısı yaptı. İşte, Mao Zedong, "Bizim edebiyatımız ve sanatımız, halk içindir" sözünü o toplantıda yaptığı konuşmada söyledi.
O söz, bir nesil boyunca edebiyat ve sanat insanlarını etkisi altına aldı. Çin edebiyatı ve sanat eserleri halkın yaşamının bir parçası oldu. O tarihten sonra çok sayıda yetkin eser ortaya çıktı ve zamanla klasik haline geldi. Çin edebiyatında ve sanatında parlak dönem böyle başladı.
Savaş tüm hızıyla devam ederken!
1942 yılında Çin halkı, Japon saldırganlara karşı direniş savaşı veriyordu. Çin milleti zorlu bir dönemden geçiyordu. Binlerce, on binlerce asker, çetin bir savaşın ön cephesindeydi...
Aynı dönemde çok sayıda genç, edebiyat ve sanat çevresinden ünlü isimler ve yurtsever bilginler direniş savaşının üssü olan Yan'an'a akın etmişlerdi...
Çin Komünist Partisi'nin liderlerinden biri olan Mao Zedong, (savaş tüm hızıyla devam ederken) edebiyat ve sanat çevresini bir sohbet toplantısına davet etti. Mao, onlara "Edebiyatımız ve sanatımız kimler için?" sorusunu yöneltti...
"Çıkış yolunu bulmamızı sağladı"
O yıl henüz 17 yaşında olan Yu Lan da toplantıya katıldı. Gençlere özgü heveslerle Yan'an'a gelen Yu, sanatıyla yurtseverliğini ifade etmek istiyordu. Ancak kendi sahne performansını yerel (sergilediği oyunları-veya- sergilediği sanatı) halkın anlayamadığını farketmişti.
Yu, toplantıya katılan diğer edebiyatçı ve sanatçıların da halkla aralarındaki düşünsel ve duygusal uçurumdan rahatsız olduklarını söylüyor. "Ancak" diyor Yu, "Çıkış yolunu bulamamaktan dolayı acı çekiyorlardı..."
Mao Zedong'un ileri sürdüğü "Edebiyat ve sanatımız halk içindir" anlayışı, soruna çözüm olmuş. O toplantıdan sonra Yan'an'daki edebiyatçılar ve sanatçılar kitap odalarından çıkıp (burunlarını gömdükleri kitaplardan başlarını kaldırıp), halkın arasına girmişler.
87 yaşındaki Yu Lan, toplantının tam hedefini bulduğunu anlattı:
"Hepimiz Shanghai'dan kalkıp, kafalarımızda eski edebiyat ve sanat anlayışlarıyla, Yan'an'a geldik. Emekçilere hizmet etmeyi değil (Emekçilerin hayatını değil), klasik eserleri sahnelemeyi biliyorduk. Herkes bu durumda olduğu için Mao Zedong o toplantıyı düzenledi."
Yan'an'da yaşadıkları, eski kuşak sanatçılar üzerinde derin etki yaratmış...
Yu Lan, gündüzleri 'Japon Saldırganlara Karşı Direniş Savaşı Askeri ve Siyasi Okulu'nda okuyor, gece ise gösterilere katılıyormuş. Kısa süre sonra Yu Lan, halk tarafından beğenilmeye, ismini Yan Nehri'nin iki yakasında duyurmaya başlamış. Yu Lan, sonunda Çin Halk Cumhuriyeti'nin yetiştirdiği ilk nesil seçkin sanatçıların arasına girmeyi başarmış.
"Sanatsal yaratıcılık da halkın yaşamına girmelidir"
Mao Zedong, Yan'an'da edebiyatçılarla sanatçılara bir (iki?) konuşma yaptı. Bu iki konuşma (Konuşmalar?) 19 Ekim 1943 tarihinde (zamanın Çin Komünist Partisi yayın organlarından biri olan) Kurtuluş Günlüğü'nde yayımlandı.
Yan'an, yaklaşık 40 bin bilginin akınına uğramış, zamanın kültür merkezi haline gelmişti; büyük bir canlılık söz konusuydu.
Edebiyatçılarla ve sanatçılarla sohbet toplantısından önce, Çin Edebiyat ve Sanat Derneği'nin de aralarında bulunduğu edebiyat ve sanat toplulukları, Ön Cephe Resimli Dergisi adlı bir dergi çıkarmaya başladılar. Kızıl Çin, Yeni Çin ve Kurtuluş Günlüğü; edebiyat ve sanat ekleri çıkardılar. Böylece çok sayıda edebiyat ve sanat eseri halka artık ulaşıyordu...
93 yaşındaki Wang Qi, Mao Zedong'un konuşmasını şöyle değerlendirdi.
"Mao'nun konuşmasını, yayımlandıktan sonra hemen buldum. İki, üç kere okuduktan sonra iki önemli şey öğrendim. Bir, sanat halka hizmet etmelidir. İki, sanatsal yaratıcılık mutlaka halkın yaşamına girmelidir. Bu bilince varmak, beni çok derinden etkiledi."
Mao'nun düşüncesi, bugüne de yansıyor
Çin edebiyat ve sanat çevresi, 70 yıldır, Mao Zedong'un konuşması doğrultusunda halkın yaşamına girerek, sıradan vatandaşlar tarafından sevilen, Çin'e özgü çok sayıda seçkin eser yaratmıştır. Beyaz Saçlı Kız, Wang Gui ile Li Xiangxiang, Sanggan Nehri Üzerinde Parlayan Güneş gibi herkesçe ezberlenebilen eserler...
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra yaratılan seçkin eserlere ve eserlerin yaratılış sürecine, Mao Zedong'un düşüncesinin önderlik ettiği izlenmektedir.
Tarihi miras, bugün de edebiyatçılar ve sanatçılar arasında halkı sevme ve anlayışla karşılama, onlara saygı gösterme biçiminde devam ediyor.
Yan'an'daki edebiyatçılar ve sanatçılar da halkın kaderiyle ilgileniyor, halkın yürek sesini yansıtmaya çalışıyor ve bu arada halkı da ilerlemeye teşvik ediyordu.
"Sanat çevresine dalga dalga yayıldı"
Mao Zedong'un konuşmasını dinleyen, Kızıl Kadın Müfrez Birliği Marşı ile ünlü Huang Zhun, Mao'nun çağrısının kendisinde nasıl bir etki yarattığını şöyle anlattı;
"Edebiyatçılarla ve sanatçılarla yapılan o sohbet toplantısına katılamadım, çünkü o zaman henüz küçüktüm. Ancak daha sonra Mao'nun başka bir konuşmasını dinlemiştim. O'nu dinlerken, daha önceki eksikliğimi fark ettim; o ilkeyi, 'Halka Hizmet' ilkesini uygulamıyordum... Bu düşünce tüm sanat çevresine dalga dalga yayıldı; halka hizmet atmosferi giderek hakim oldu. "
Yaşam, edebi ve sanatsal yaratıcılığın kaynağıdır.
Japon saldırganlara karşı direnme savaşının zafere ulaştığı 1945 yılında Yu Lan ve diğer çok sayıda edebiyatçı ve sanatçı Yan'an'dan ayrıldı. Ancak Yan'an'da yaşadıklarının tüm edebiyatçılar ve sanatçılar üzerinde yarattığı etki, "Halka Hizmet" ruhu, hayatları boyunca onlara eşlik etmiştir.
"Acılarla ve Neşelerle Dolu Hayatım"
Örneğin, Yu Lan'ın meslektaşları ve izleyicileri, onun Çin sinemasına katkısından, seçkin sahne performansından, meslek ahlakından her zaman övgüyle söz etmektedirler.
Ünlü sanatçının çalışmalarını, eserlerini de kısaca anlatalım.
Yu Lan, hayatını anlatmaya, Yan'an ve Başkan Mao Zedong'un konuşmasıyla başlar... Yu, Yan'an Luxun Sanat ve Edebiyat Okulu'nda çok sayıda seçkin sanatçı yetiştirildi. Yu Lan, "Bu okul ve Mao Zedong'un konuşması olmasaydı, bugün gördüğümüz sanatsal başarılar elde edilmezdi" diyor... Yan'an'dan ayrıldıktan uzun bir süre sonra, Yu Lan, hayatını anlattığı "Acılarla ve Neşelerle Dolu Hayatım"ı yayımladı.
Yu Lan, kitabını bize şöyle tanıttı: "İnsan hayatı iniş ve çıkışlarla dolu, çetin mücadele gerektirir. Kitabımda genç nesillere bizim neslin nasıl yaşadığını, nasıl mücadele ettiğimizi anlattım. Belki bu kitabı okuyan genç insan, herhangi bir zorlukla karşı karşıya kaldığında nasıl mücadele edeceğini bilir, zorlukların daha kolay üstesinden gelir."