(Yağmur, Oğuz'un Beijing'deki sınıf arkadaşı. Çince adı Zhang Xiao, anlamı "bir tür müzik aleti" demek. Kendisi Trabzon'daki TÖMER'de öğrenci. O da yurtta kalıyor. İstanbul'a bir hafta tatile geldi. İstanbul'u arkadaşlarıyla birlikte dolaştılar, Oğuz onlara ev sahipliği yaptı. Ne de olsa 3-4 aydır İstanbul'da yaşıyor. Yağmur, İstanbul'u çok beğendi, "süper bir şehir" diyor. Trabzon'dan sonra Yağmur'a bir metropol gibi göründü. "Ama Trabzon'da da manzaralar çok güzel" diyor Yağmur. )
Oğuz, Yağmur ve altı arkadaşı, geçen kasım ayında Türkiye'ye geldi. Altı ay dil kursuna katıldıktan sonra Beijing İletişim Fakültesi'ndeki eğitimlerine kaldıkları yerden devam edecekler. Tabii bilgi dağarcıklarına bambaşka bir ülkede yaşamanın getirdiği tecrübeleri katmış ve yabancı dillerini daha zenginleştirmiş olacaklar.
Öğrenciler, Çin ve Türkiye hükümetleri arasında yapılan anlaşmaya göre, değişim programı çerçevesinde geldiler. Başkent Ankara, İstanbul, Trabzon, Antalya ve Samsun olmak üzere çeşitli illerdeki okullara yerleştiler. Hepsi de 20 yaşında pırıl pırıl gençler. Türk arkadaşlarıyla daha rahat iletişim kurmak için öğretmenleriyle birlikte kendilerine birer Türkçe isim seçtiler.
İstanbul'a yerleşen Ji Wei, Türkçe'de "İmparator" anlamına gelen "Oğuz" adını aldı. "Oğuz", öz Türkçe bir isim, Farsça ya da Arapçadan gelmiyor. Oğuz'la İstanbul'un merkezi semtlerinden biri olan ve gençlerin çok sık geldiği Taksim'de buluştuk. Kısa sohbetimizde, CRI izleyicileri için bize şunları anlattı.
CRI: Nerede okuyorsunuz?
OĞUZ: Ankara Üniversitesi TÖMER İstanbul şubesinde öğrenciyim. Günde 6 saat ders yapıyoruz. Ayrıca ödevlerimiz oluyor.
CRI: Çin'in hangi üniversitesinden geldiniz?
OĞUZ: Çin İletişim Üniversitesi'nden geldim. Uluslararası İletişim Bölümünde Türkçe okuyorum.
CRI: Türkiye'ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
OĞUZ: Türkçeyi daha iyi öğrenmek için buradayım. Buraya gelmek için çok çalıştım, devlet bursu kazandım.
CRI: Buradaki eğitimi ne zaman bitireceksiniz?
OĞUZ: Ağustos ayında bitecek ve Çin'e döneceğim. Ama buradaki okulum bittikten sonra Türkiye'de seyahate çıkacağım. Başka şehirleri de görmek, tanımak istiyorum.
CRI: Başka arkadaşların var mıydı? Yalnız mı kalıyorsunuz?
OĞUZ: Aynı bölümde okuyan sekiz kişilik bir grup olarak geldik. Arkadaşlarım başka şehirlere dağıldı. Ama 23 Ocak'ta Çin Yeni Yılı'nı kutlamak için Ankara'da buluştuk. Yeni yılı ve Bahar Bayramı'nı birlikte kutladık.
CRI: Burada kalmak faydalı oldu mu? Üç ayda Türkçenizde ilerleme oldu mu?
OĞUZ: Evet. Her gün Türk arkadaşımla konuşuyorum. Türkçe gazete okuyorum. Bazı kelimeleri anlamıyorum, ama sözlük kullanarak öğreniyorum. Xi Jinping buradayken her gün iki saat gazeteleri okudum. Özellikle Çin hakkındaki haberlerle çok ilgileniyorum. Türklerin Çin hakkındaki görüşlerini çok merak ediyorum.
CRI: Türkler Çin'i nasıl görüyor?
OĞUZ: Çin'i gelişen bir ülke olarak görüyorlar. Ayrıca, Çin onlar için ilginç ve gizemli bir ülke. Çin'i ve Çin tarihini merak ediyorlar.
CRI: Burada zorluk çektiniz mi?
OĞUZ: Buraya gelince Türkler bana çok yardımcı oldu. Türkler çok misafir seviyor.
CRI: Burada nerede kalıyorsunuz?
OĞUZ: Öğrenci yurdunda kalıyorum. Yurt hayatım çok renkli. Yurt arkadaşlarımla ilişkilerim çok iyi. Onlarla sık sık İstanbul'u geziyoruz. Beni kendi üniversitelerine götürdüler. Boğaziçi Üniversitesi'ni de gördüm. Manzarasını çok beğendim. Orada okuyan Azeri bir arkadaşım var. Kendisi sosyoloji öğrencisi, o bana okulunu gezdirdi.
CRI: İstanbul'da en çok neleri beğendiniz? Ailenize ve arkadaşlarınıza İstanbul'u nasıl anlatacaksınız?
OĞUZ: İstanbul'u eskiden Türkiye'nin başkenti sanıyordum. Oysa, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkentiymiş. İstanbul'daki tarihi eserlerle çok ilgileniyorum. Topkapı Sarayı'nı, Ayasofya'yı, Yıldız Sarayı'nı ve Müzesi'ni gezdim. En çok Topkapı Sarayı'nı beğendim. Kapalı Çarşı'yı da gezdim, ama çok büyük bir yer. Birazını dolaşabildim.
CRI: Yemekleri nasıl buldun?
OĞUZ: Türk yemekleri çok lezzetli. Ama bazılarına alışmadım. Mesela zeytin ve peynir… (Gülüyor) Menemeni çok seviyorum. Yemeklerden de köfte ve dolmayı çok seviyorum.
CRI: Bu arada aileni özledin mi? İstanbul'a gelmeyi planlıyorlar mı?
OĞUZ: Ben üniversite için kendi memleketimden ayrılmıştım. Ailemden ayrı yaşamaya alıştım. Buraya belki teyzem gelebilir. Kendisi Dubai'de çalışıyor, iş için mayıs ayında İstanbul'a gelecek.
CRI: Daha sonra İstanbul'a gelmeyi ve Türkiye ile iş yapmayı düşünür müsün?
OĞUZ: Tabii ki. İstanbul, benim görmüş olduğum en güzel şehirlerden biri. Mezun olduktan sonra buraya gelmek isterim. Türkiye çok hızlı gelişen bir ülke. Türkiye ile çalışmak için çok fırsat var. Ama hangi işi yapacağımı şimdiden bilemiyorum.