Yemyeşil Kanas'tan biraz hüzünlü ayrıldım, sağanak yağmur sanki benim duygularıma eşlik ediyordu. Konforlu bir uçak yolculuğunun ardından İli Kazak Özerk Bölgesi'nin başkenti Yining'e ulaştık.
İLİ NEHRİ KAZAKİSTAN İLE ÇİN'İ AYIRIYOR
Xinjiang'da "Çöldeki vaha'' olarak adlandırılan bu vilayet 1950 yılında kurulmuş, 2 milyon 815 bin nüfusu bulunuyor.
Bu vilayette İli adında bir nehir bulunuyor. İsmini İli nehrinden alan kent, İpek Yolu'nun kuzeyindeki önemli bir geçit olarak kabul ediliyor. Burada 47 etnik grup yaşıyor. İli'de çok zengin su kaynakları ve bozkırlar bulunuyor.
FAYTONLA KEYİFLİ BİR YOLCULUK
Yining'de bizi güneşli bir hava karşıladı. Burada eskiden yaygın olarak kullanılan faytonlara bindik. Keyifli bir fayton yolculuğunun ardından kentin en işlek merkezi olarak kullanılan Kazanç Örf ve Adetleri Caddesi'ne gittik. Burada eski geleneklerini sürdüren Uygur aileleri ziyaret ettik ve onlarla konuştuk. Bana kendi sofralarındaki yemeklerden ikram ettiler ve "Hepimiz Müslümanız" dediler.
Uygur evleri, Türk evleriyle birbirine çok benziyor. Her iki kültürde de misafir büyük önem taşıyor. Eve gelen misafir kapıda karşılanıyor ve ibrikle eline üç kez su dökülüyor. Misafirler büyük bir odada, kurulan yer sofrasında ağırlanıyor. Evlerde fazla mobilya bulunmamasına özen gösteriliyor.
KAPI VE PENCERELER NEDEN MAVİ?
Dikkatimi çeken bir başka şey de tüm evlerin kapı ve pençelerinin mavi olmasıydı. Bu gelenek, eskiden Şamanizm'e inanan Uygurların mavi rengi gökyüzü olarak kabul etmesinden kaynaklanıyormuş.
Uygurlar için 6 önemli tören var. Bunlar, doğum, sünnet, kızlara küpe takma töreni, erkeklere ad konulması ve cenaze. Bu törenlere ayrı bir önem veriliyor
SİBO KÜLTÜRÜNÜ YAKINDAN TANIDIK
Öğleden sonra ise Çabucar Sibo özer ilçesini ziyaret ettiik. Burası, Siboa etnik grubunun toplu halde yaşadığı, Çin'deki tek özerk ilçe. Cabucar, Sibo dilinde 'tahıl deposu' anlamına geliyor. Sibo'da zengin toprak kaynakları bulunuyor, ok fırlatma sporu da çok yaygın.
Sibo'da 248 yıllık tarihe sahip bir müzeyi ziyaret ederek bu etnik grup hakkında bilgi aldık. Örneğin Sibo dili, Altay grubuna mensup Mançu dilinden geliyor. Sibolar, kuzeydoğu Çin'den göç ederek bugün bulundukları yerleşim yerine gelmişler. Sibolar, yazı olmadığı dönemlerde bir ipin üzerine yerleştirdikleri işaretlerle anlaşıyorlarmış. Örneğin yeni bir erkek çocuk olduğunda ok ve yay, kız çocuk doğduğunda renkli kurdaleler bağlıyorlarmış.
Müze gezimiz, Siboların kendilerine özgü birbirinden muhteşem danslarıyla son buldu. Bu gösterilerin sonundaki dansları, Karadenizliler'e özgü horona çok benziyordu.
Bakalım, bundan sonraki yolculuğumuzda nelerle karşılayacağız.