Shandong eyaletinin güneybatısındaki Qufu kenti, Çin'in antik çağlardaki en büyük düşünürü ve eğitimcisi olan Konfüçyüs'ün memleketidir. Temel felsefesi hayırseverlik olan ve imparatorluk döneminde Çin'de temel ideoloji olarak kabul edilen Konfüçyüsçülük, sadece Çin'de ve Doğu Asya'da değil, bütün dünyada büyük etki uyandırmıştı.
Çinliler Konfüçyüs'e "kutsal adam" olarak saygı gösterir. Dolayısıyla, Konfüçyüs'ün memleketi olan Qufu da "kutsal yer" olarak kabul edilmektedir. Konfüçyüs'e saygı duyanlar yüzyıllar boyunca Konfüçyüsçülüğün tarihsel izlerini görmek için Qufu'ya gitmektedir. Çin'de en uzun kültürel geçmişe sahip kentlerden biri olan Qufu'daki görkemli Konfüçyüs Tapınağı, Beijing'deki Yasak Kent ve Chengde'daki Bishu Sarayı ile birlikte Çin'deki üç antik yapı topluluğunu oluşturmaktadır. Konfüçyüs Tapınağı'nın içinde, yüzölçümü açısından Çin'deki en büyük aile kabristanı olan "Konfüçyüs Ormanı" bulunur. "Yeryüzündeki En Büyük Aile" olarak bilinen Konfüçyüs'un torunları, yani "Konfüçüs Ailesi" de burada yaşamaktadır.
Qufu, Çin'de ilk kez 1982 yılında hazırlanan "Ünlü Tarihsel ve Kültürel Kentler Listesi"ne seçildi. Konfüçüyüs Tapınağı, Konfüçyüs Ormanı ve Konfüçyüs Ailesi 1994 yılında Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirasları Listesi'ne dahil edildi.