Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Kung-Fu'cu rahiplerin evi: Shaolin Tapınağı

(GMT+08:00) 2008-03-28 14:31:13 cri

    *Doç. Caner Karavit

    Henan Eyaleti'nin kuzeyinde bulunan ve 13 hanedana başkentlik etmiş Luoyang'daydık bu sefer. Eski başkent olduğuna dair pek belirti bulamadığımız kentin simgesi olan Çin güllerini görmek için de mevsim elverişli değildi. Isıtma sisteminin olmadığı otelimizde sabah uyanıp bizi alacak olan minibüsü beklemeye koyulduk. Minibüs otelin önüne geldiğinde içerisi doluydu. Bizden başka tek çocuklu iki aile, profesör tipli yaşlı bir Çinli ve sonradan adını "Avrupa Birliği" taktığımız tipik Hollandalı bir bayan. Minibüsle yola koyulduktan bir saat kadar sonra turumuzun ilk durağı olan Songshan Akademisi'ne vardık. Üç öğreti olan Budizm, Taoizm ve Konfüçyusçuluk'un buluştuğu yer olan Akademi'nin en önemli özelliği binlerce yaşındaki ağaçtı. Tüm yaşlılığına rağmen dimdik ayakta duruyordu. İkinci durağımız ise Zhongyue Tapınağı'ydı. Tapınak gezisi sonrası tapınağın hemen önünde, yöreye ait bir çeşit makarna yemeği olan Huimian'in elde yapıldığı lokantaya girdik. Aslında lokanta dediğim yer, tamamen açık havada olan salaş bir yerdi. Çok acıktığımız için, bir masaya ilişip büyük tabak Huimian ısmarladık. Hemen yanı başımızda iki kadın aşçı el yapımı makarnayı çevire çevire uzatıyor ve yemeğe hazırlıyordu. Tur arkadaşımız Hollandalı bayan, bu işlemleri şüpheli bakışlarla izliyordu. Karnının zil çalmasına rağmen yemek yapım ortamının hijyenik olduğuna emin değildi. Biz yarım Avrupalı olduğumuz için tabağımızı yarılamıştık bile.

Shaolin Tapınağı'nın girişi

    "Avrupa Birliği" bizim de yarım Avrupalı olmamıza güvenerek yemek yemeğe karar verdiğinde, Asyalı yarımız tabağın diğer yarısını da silip süpürmüştü. Minibüsün kalkma vakti gelmişti ve "Avrupa Birliği" Huimian'i ancak biraz tadabilmişti. Yeni durağımız, geçmişi Kuzey Wei Hanedanı (386-534) dönemine uzanan ve Hintli bir rahip tarafından kurulan meşhur Shaolin Tapınağı'ydı. Dünyaca ünlü savaş sanatları Gongfu'nun temelinin ise, tapınağa sonradan gelen Zen Budizmi'nin yaratıcısı rahip Damo'nun yazdığı Yijinjing olduğuna inanılıyor. Shaolin Tapınağı'nın stratejik bir bölgede olup sık sık saldırılara uğraması nedeniyle rahipler savaş sanatı Gongfu'yu geliştirmiş. Tang Hanedanı döneminde imparatoru 13 rahibin koruması nedeniyle, burası farklı hanedanlarda birçok imparator tarafından desteklenmiş. Ming döneminde ise imparator karşıtlarının ve Japonların saldırılarına karşı 1000 Shaolin rahibi asker olarak görev yapmış. Ancak, tapınak Qing Hanedanı döneminde yasaklanmış. Rahiplerin korumasına rağmen bir imparatorun ordusu tarafından yapılan saldırılarda tapınağın önemli bölümü yanmış. Bu bölge, Shaolin rahiplerinin Kung-Fu çalışma binası, tarihi Shaolin Tapınağı, 232 pagodadan oluşan Pagoda Ormanı ve 500 Buda Tapınağı'nın olduğu siteden oluşuyordu.

Pagoda Ormanı

    Rahiplerin yapacağı gösteriye birkaç saat olduğundan, tapınakları gezmeye karar verdik. İlk önce Shaolin Tapınağı'na girdik. Tepe yamacına kurulmuş olan tapınak sitesi içerisinde yer alan yapılar tepeyle birlikte kademe kademe yükseliyordu. İçerisini gezmeye başladığımızda hafif kar atıştırmaya başlamıştı. Bu dondurucu soğukta tapınaklarda nöbet bekleyen rahiplerin giydikleri tek parça kumaştan yapılma elbiseleri ve ince ayakkabıları dikkatimi çekti. Herhalde Kung-Fu'cu olduklarından soğuğa çok dayanıklıydılar. Ancak, giydikleri kumaşın ince değil oldukça kalın olduğunu gördük. Hatta, bazıları soğuktan titriyordu. Normal insan gibi, yani bizim gibi üşümeleri hoşumuza gitmişti. Daha yukarıdaki tapınak binalarını gezerken, birinin kapısında bize bakıp gülümseyen genç bir rahip görünce biraz sohbet etmeye çalıştım. Havayı kastederek ona: "Bin de ma?" yani "buz gibi değil mi?" diye sordum. Cevap tuhaftı: "Bu shi tian de" yani "hayır, tatlı" dedi. Çiğnediği sakızı sorduğumu zannetmişti.

    Sonra Çince bilip bilmediğimizi ve nereli olduğumuzu sordu. Kısa sohbetten sonra daralan zamanımızı değerlendirmek üzere Shaolin Tapınağı'nın tam karşısında bulunan 500 Buda Tapınağı'na girdik. Buda heykellerini yapan sanatçıların hep esprili kişiler olduğuna inanmışımdır. Bu tapınaktaki heykeller bu görüşümü daha da güçlendirdi. İstanbul'daki bazı komik arkadaşlarım buradaki Buda heykellerinin sanki reenkarnasyonu gibiydi.

    Gösteri zamanı gelmişti. 500 Buda tapınağının yaklaşık 500 metre uzağındaki eğitim binasına acele adımlarla gittik. Gösteri salonunun en önüne oturduk. Gösterinin başlamasına çok az kala salonda görevli rahiplerden birisi bana bir şeyler söyleyip sahneyi gösterdi. Anlamadığımı söyledikçe üsteledi. Sonra benden umudunu kesip başkalarına gitti. Meğer beni sahneye davet etmiş. Anlamadığım iyi olmuş, çünkü birazdan sahneye çıkanların başına gelenler benim başıma gelecekti. Nihayet Shaolin Tapınağı'nın meşhur Kung-Fu'cu rahipleri sahneye çıkmıştı. Rahipler, sahneye benim yerime davet edilen üç kişiden kendi yaptıklarını tekrarlamalarını istediler. Elbetteki sonuç hüsrandı. Sahneye çıkan acemi Kung-Fu meraklıları Shaolin rahiplerinin hareketlerini yapmak için debelenirken, salon kahkahadan yıkılıyordu.

Kung Fu gösterisi

    Acemilerin en iyisi seçildikten sonra sıra asıl gösterilere geldi. Rahiplerin usta akrobatik hareketleri ve kafalarında demir kırma gösterileri etkili olmalarına karşılık çok bilindikti. Bize "yıllardır çalışıyorsunuz yine mi aynı şeyler?" dedirten cinstendiler. Ancak, asıl gösteri sonundaymış. Salona üç rahip girmişti. Birisi elindeki büyükçe cam parçasını izleyicilere kontrol ettirdi. İkincisinin elinde şişirilmiş bir balon, üçüncüsünün ise yalnızca bir çivi vardı. Ne olacağını merakla beklemeye koyulduk. Elinde cam parçası ve balon olan rahipler, balonla cam birbirine değecek şekilde yan yana durdular. Elinde çivi olan rahip onlara yaklaşarak konsantre olmaya başladı ve elindeki çiviyle cama çok süratli bir hareket yaptı. Camın arkasındaki balon patladı ancak cam sapasağlam duruyordu. Camı izleyicilere tekrar gösterdiler, yalnızca çivi deliği kadar bir delik vardı.


1 2
  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040