"Çin'in yeşil enerji başarısını küresel bir başarı sanmamalıyız"
Çin’in yenilenebilir enerji alanındaki büyümesi, sanki küresel bir başarıymış gibi anlatılıyor. Ancak dünya henüz enerji dönüşümünde zafer kazanmış değil.
Çin’in yenilenebilir enerji alanındaki hızlı büyümesi, dünya genelinde fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecinde büyük bir başarı gibi lanse ediliyor. Ancak Financial Times’ta yayımlanan Brett Christophers’ın makalesine göre, bu görüş yanıltıcı olabilir. Christophers, "Küresel enerji geçişini kazanmıyoruz ve bunu kazandığımızı iddia etmeyi bırakmalıyız." diyerek, Çin’in başarılarının küresel bir enerji geçişiyle karıştırılmaması gerektiğini savundu.
2023 yılı verilerine göre, Çin’in toplam yenilenebilir enerji kapasitesine net katkısı, küresel katkının yüzde 63’üne tekabül ediyor. Christophers, bu rakamların büyük ölçüde Çin’in performansından kaynaklandığını vurguluyor. "Çin’i dışarıda bırakırsak, 2023 yılında yenilenebilir kapasitedeki artış, 2022’ye kıyasla yalnızca 7 gigawatt (GW) daha fazlaydı" diyen Christophers, bu durumun “öncü büyüme” olarak adlandırılamayacağını kaydetti.
Makale, özellikle Çin dışında, enerji geçişi hızının yeterince yüksek olmadığını ortaya koyuyor. Christophers’a göre, Afrika ve Çin hariç Asya gibi bölgelerde, yenilenebilir enerjiye yatırım sınırlı kalmış durumda ve Çin'de yıllık yenilenebilir kapasite artışı yüzde 16 civarındayken, Afrika'da bu oran yüzde 5 olarak tespit edildi.
Christophers, bu yanlış anlatının tehlikeli olduğunu ve mevcut politikaların değiştirilmesini zorlaştırdığını vurguladı. Makalede varılan sonuçlardan biri, dünya genelinde yenilenebilir enerji büyümesinin “Öncü büyüme” olarak kabul edilmesi durumunda, mevcut politikaların değiştirilmesine gerek duyulmayacağı düşüncesinin ortaya çıkabileceği yönünde. Ancak makalede, yenilenebilir enerjiye hızlı ve geniş çaplı yatırım yapılması gerektiği gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altı çizildi.
Sonuç olarak, dünya çapında elektrik üretiminin karbondan arındırılması, ulaşımın, binaların ve sanayinin elektrifikasyonunun küresel ısınmayı aşağı yukarı her yerde azaltmaya yönelik mevcut stratejilerin merkezinde yer alıyor. Bu kesinlikle insanlığın en acil görevlerinden biri. Christophers bu noktada bir özeleştiri yaparak, yanlış anlatıların bu süreci daha da zorlaştırdığını ve küresel bir enerji geçişi için daha gerçekçi bir bakış açısının benimsenmesi gerektiğini savundu.