İsrail'in siber saldırısı büyük endişeye yol açtı

Lübnan'ın birçok bölgesinde son günlerde iletişim cihazlarının patlatılmasından dolayı çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Uluslararası toplum ise olayı şiddetle kınıyor.

İsrail istihbarat servisinin düşmanlarını hedef almak için tedarik zincirlerine sızdığına dair haberler geniş ahlaki ve yasal tartışmalara yol açtı.

Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Akademisi Orta Doğu Enstitüsü Başkan Yardımcısı Qin Tian verdiği röportajda, İsrail'in söz konusu girişiminin aslında tedarik zincirine bir tür güvenlik sızması olduğunu, böylece belirlediği hedeflere nüfuz ettiğini söyledi. Qin Tian söz konusu girişimin etik bir ikilem değil, aynı zamanda ilgili uluslararası hukuka aykırı olduğunun altını çizdi.

İsrail aslında bu tür yollara ilk kez başvurmuyor. 2021 yılında, İran'ın Natanz nükleer santralinde nedeni belirsiz iki patlama meydana gelmiş ve santralin ekipmanı ciddi şekilde hasar görmüştü. Daha sonra açıklanan bilgiler, İsrail'in İran'ın ithal ettiği günlük malzemelere patlayıcı yerleştirdiğini ve bunun da patlamaya yol açtığını gösterdi.

İsrail'in bu girişiminin sadece ahlaki kurallara aykırı olmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili uluslararası hukuka da aykırı olduğunu anlatan Qin Tian, “ Modern zamanlardan beri, uluslararası savaş hukuku daha insancıl bir yönde gelişiyor. 20. yüzyılın 80'lerinde, uluslararası toplum, İsrail'in o sırada imzaladığı kara mayınlarının ve bubi tuzaklarının kullanımını sınırlamaya ilişkin bir protokol kabul etti. Ancak bu kez İsrail, uluslararası savaş yasalarını ve uluslararası insancıl hukuku ihlal ederek iletişim ekipmanlarını kara mayınlarına ve bubi tuzaklarına dönüştürdü.” dedi.