Elektrikli araçlar anlaşmazlığında AB için son fırsat
Yazar: Chen Tingyao
AB Komisyonu dün Çin'in ürettiği elektrikli araçlara yönelik sübvansiyon karşıtı soruşturmaya ilişkin karar taslağını açıkladı. Buna göre Çin menşeli elektrikli araçlara yüzde 17 ilâ yüzde 36,3 arasında değişen oranlarda beş yıllık ek gümrük vergisi uygulanması önerildi.
AB’nin bu “korumacı” uygulaması; Çin’in otomotiv endüstrisine ciddi şekilde zarar vereceği gibi, Çin ile AB arasında endüstri ve tedarik zincirleri işbirliğini olumsuz etkileyecek ve dolayısıyla Avrupa’nın çıkarlarını da zedeleyecektir.
Temmuzda açıklanan ön karar sonuçlarıyla kıyasla AB, bazı Çinli elektrikli otomobil üreticileri için önerdiği ek vergi oranlarını biraz düşürdü.
Aslında, AB Komisyonu’nun geçen yılın ekim ayında Çin menşeli elektrikli araçlara yönelik sübvansiyon karşıtı soruşturma başlatma kararı almasından bu yana, AB’nin eylemleri meşruiyetten yoksun. Hem numune alma standartlarında hem de işlem sürecinde kurallara aykırı, şeffaf olmayan ve adaletsiz eylemler bulunuyor.
Haziran ayından bu yana Çin ile AB arasında elektrikli araçlar konusundaki anlaşmazlıkları çözmek amacıyla, ondan fazla teknik müzakere gerçekleştirildi. Ancak Avrupa Komisyonu’ndan açıklanan karar taslağında, Çin’in görüşlerinin tam olarak yansıtılmadığı görüldü.
Karar taslağı, iki tarafın kabul ettiği gerçeklere değil, AB’nin tek taraflı olarak belirlediği sözde gerçeklere dayalı olarak çıkartıldı. Bu, AB’nin iddia ettiği “kural, hukukun üstünlüğü ve adalet” gibi kavramalara tamamen aykırıdır. Hem kendisine hem de dünyaya zarar veren bu girişim, Avrupalı siyaset ve iş çevrelerinde de geniş çapta eleştiri topladı.
Diğer taraftan şöyle bir durum da kamuoyunun dikkatini çekti;
Son yıllarda Avrupa ekonomisinin büyümesi zayıfladı. Enerji dönüşümü ve ekonomiyi canlandırma talebine uygun olarak, bazı Avrupa ülkeleri, Çin otomobil şirketlerini ülkelerine yatırım yapmaya ve fabrika kurmaya davet ediyor. Kısa süre önce İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin Çin ziyareti sırasında gündeme gelen en önemli konulardan biri, iki ülke arasında yeni enerjili araçlar konusundaki işbirliğinin ilerletilmesiydi.
Ancak Avrupa ülkelerinin kendi çıkarları ile Avrupa’nın genel çıkarları arasında denge bozuldu ve "çarpık" bir mantık ortaya çıktı.
Bazı ülkeler, Çinli otomobil işletmelerinin kendi ülkelerinde yatırım yapıp fabrika kurmasıyla AB’nin otomotiv endüstrisinin gelişiminin teşvik edileceğini ve yerel istihdam artırılacağını bekliyor.
Bazı analistler, AB’nin Çin’in elektrikli araçlarına gümrük vergisini artırması durumunda Çin yatırımlarını kaybedebileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle tüm AB ülkelerinin Avrupa Komisyonu’nun yüksek gümrük vergisi planına "hayır" demesi gerekiyor.
Çin-AB işbirliği karşılıklı yarara ve kazan-kazan anlayışına dayalıdır. Çin öteden beri diyalog ve istişare zemininde AB ile ticari anlaşmazlıkları uygun bir şekilde çözmeye çalışıyor. Ancak bu, Çin’in kendi çıkarlarının zarar görmesini umursamayacağı ve ticari korumacılığın "kurbanı" haline geleceği anlamına gelmiyor.
Çin, AB’nin Çin menşeli elektrikli araçlara karşı uygulanacağı geçici anti-sübvansyon vergisi kararı için 9 Ağustos’ta Dünya Ticaret Örgütü Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması’na başvuru yaptı. Çin dünyaya net bir mesaj veriyor: Çin gereken her türlü tedbiri alarak Çinli işletmelerin meşru haklarını savunmakta kararlıdır.
Taraflardan görüş alınmasının ardından Avrupa Komisyonu, nihai kararını her üye ülkeye sunacak ve 4 Kasım’dan önce alınan nihai karar açıklanacak.