Çin: Nükleer silahların yayılmasını önleme küresel sisteminin otoritesi korunmalı

2024-07-29 10:45:27

Çin temsilcisi, 26 Temmuz’da Cenevre’de düzenlenen Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’nın (NPT) 11. Değerlendirme Toplantısı 2. Hazırlık Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemin inşasını güçlendirme ve nükleer silahların yayılması riskini ortadan kaldırmanın NPT’nin otoritesini korumanın özü olduğunu açıkladı. Çin temsilcisi, günümüzde bir avuç nükleer silah sahibi devletin Soğuk Savaş zihniyetinde ısrarcı olduğuna, büyük devletler rekabetine düşkün olduğuna, nükleer silahların yayılmasını önlemede çifte standart uyguladığına ve pragmatizme başvurduğuna, jeopolitik çıkarlarını nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemin üstünde tuttuğuna işaret ederek, bunların uluslararası toplumun nükleer silahların yayılmasını önleme yönündeki asıl gayesini ve nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemin otoritesini ihlal ettiğini, nükleer silahların yayılması riskini şiddetlendirdiğini vurguladı.

Çin temsilcisi, mevcut küresel durum altında, uluslararası toplumun ortak güvenlik düşüncesinden hareket edip, NPT’nin yeni tur değerlendirme sürecinden doğan fırsatlardan faydalanarak, nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemin otoritesini ve geçerliliğini koruması gerektiğini söyledi. Çin temsilcisi, bu konuda üç maddelik öneride bulundu.

Birincisi, nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemi zayıflatan eylemler durdurulmalı. NPT’nin özü ve ilkelerine aykırı olan “nükleer paylaşım girişimi”, son yıllarda Asya-Pasifik bölgesine yayılma eğilimi göstermekte. ABD, bölgede “caydırıcılığın yayılması”na vurgu yaparak, bölgesel gerginliği şiddetlendirdi ve nükleer askeri yarış ile nükleer silahların yayılma riskini alevlendirdi. Bu nedenle “nükleer paylaşım girişimi” ve “caydırıcılığın yayılması”na katılan ülkeler, gerçekçi tedbirler alıp, nükleer silahların ulusal ve kolektif güvenlik politikasındaki rolünü azaltmalı, yurtdışında konuşlandırdıkları nükleer silahları derhal geri çekmeli ve diğer bölgelerde “nükleer paylaşım girişimi” düzenlemelerini kopyalamamalı. ABD’nin Filipinler’de orta menzilli füzeleri konuşlandırması, tarihin ana eğilimine aykırı olup, bölge ülkelerinin güvenliğine tehdit oluşturdu. ABD, stratejik riskleri düşürmek için gerçekçi adımlar atmalı. ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki nükleer enerjili denizaltı işbirliği, nükleer silahların yayılmasına büyük risk oluşturdu. NPT’nin amacı ve özüne aykırı olan bu tür işbirliği derin olumsuz etkiler getirecek. Uluslararası toplum, nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemin otoritesini kararlılıkla korumalı.

İkincisi, bölgesel sıcak sorunlar siyasi ve diplomatik yollardan çözülmeli. Kore Yarımadası’ndaki güvenlik durumu uzun süredir çözülemiyor. Bu sorunun esas nedeni, yarımadada Soğuk Savaş’ın kalıntılarının hala varlığını sürdürmesi ve barışçıl mekanizmanın kurulamaması ile taraflar arasında karşılıklı güven eksikliğidir. ABD, caydırma ve baskı uygulama zihniyetinden vazgeçmeli, gerçekçi adımlar atıp, “önşartsız diyalog” hususunda samimi olduğunu göstermeli. İran nükleer sorununa ilişkin kapsamlı sözleşme, nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemi koruyan ve Orta Doğu’daki barış ile istikrarı geliştiren kritik bir dayanak. Günümüzde bu sözleşmenin gerçek anlamda uygulanabilen bir alternatifi bulunmuyor. Sözleşmeden tek taraflı çekilen ABD, yanlışlarını düzeltmeli, İran’ın rasyonel endişelerine somut yanıt vermeli, İran’a yönelik yaptırımları ve baskıları ortadan kaldırmalı ve İran nükleer sorununa ilişkin kapsamlı sözleşmenin yeniden uygulanmasını öngören görüşmeleri hızlandırmalı.

Üçüncüsü, nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistem etkin şekilde korunmalı ve güçlendirilmeli. NPT’ye henüz katılmayan ülkeler, nükleer silah sahibi olmama sıfatıyla NPT’ye mümkün olan en kısa sürede katılmalı ve tüm nükleer tesislerinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın denetimine bağlı kalmasını sağlamalı. Nükleer silahların yayılmasını önleme tedbirleri, tüm dünya ülkelerinin nükleer enerjilerini barışçıl amaçlarla değerlendirmeleri yönünde yasal haklarına engel oluşturmamalı. Çin, bazı ülkelerin nükleer silahların yayılmasını önleme kisvesi altında, ulusal güvenlik konseptini genelleştirmelerine ve ihracat kısıtlamasını “zincirleri kesme ve ayrışma”nın siyasi aracı olarak kullanmalarına karşı çıkıyor. Çin, Güney Doğu Asya Nükleer Silahsız Bölge Antlaşması’nın protokolünü imzalamaya hazır.

Çin temsilcisi, Çin tarafının uluslararası toplumla birlikte, NPT temelinde nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin küresel sistemin güçlendirilmesi için sürekli çaba harcamaya hazır olduğunu kaydetti.