Çin'den ABD'ye dezenformasyon suçlaması
Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ABD’nin Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’na tepki gösterildi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, bugün düzenlenen basın toplantısında, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayımladığı 2023 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda Çin hükümetinin Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslümanlara sürekli gözetim ve baskı uyguladığı, Müslümanlara ‘‘soykırım’’ uygulamakla suçlanmasını değerlendirdi.
ABD’nin gerçeklere göz yumulan raporunun dezenformasyonla dolu olduğuna dikkat çeken sözcü, ABD’nin ideolojik ön yargılarla Çin’in dini politikalarına iftiralar atmasına kararlılıkla karşı çıktıklarını vurguladı.
Çin hükümetinin, yasalar doğrultusunda vatandaşlarının dini özgürlüğünü koruduğunu, ülkedeki farklı etnik grupların dini özgürlüğe sahip olduklarını belirten sözcü, Çin’de şu an farklı dinlere inananların sayısının 200 milyona yakın olduğunu, din görevlisi sayısının ise 380 bini bulduğunu belirtti.
Çin’deki dini toplulukların sayısının 5 bin 500’e ulaştığı, kayıtlı dini mekânların sayısının 140 binden fazla olduğu bilgisini veren sözcü, bu gerçeklerin çarpıtılamayacağını vurguladı.
Sözde soykırımın ABD’nin uydurduğu bir yalan olduğuna işaret eden sözcü, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur nüfusunun 1953 yılında yapılan ilk ulusal nüfus sayımında 3 milyon 607 bin 600 iken, 2020 yılındaki sayımda 11 milyon 624 bin 300’e yükseldiğini ifade etti.
Sözcü, Uygur nüfusunun artışının, sadece Xinjianglıların nüfusunun artışı değil, diğer etnik grupların nüfuslarının artışının üzerinde olduğuna dikkat çekti.
Mao Ning, günümüzde toplumsal istikrar ve ekonomik gelişme sağlayan Xinjiang’daki tüm etnik grupların dayanışma içinde yaşadıklarını, farklı dinlere inananların uyum içinde bir arada bulunduklarını ve vatandaşların yaşam seviyesinin yükseltildiğini kaydetti. Sözcü, ABD’nin gerçeklere bakmadan sürekli yalanlar uydurmasının arkasında Çin’i kısıtlama amacının yattığını belirtti.
ABD’de dinlerin siyasallaştırılırken, sürekli kilise skandallarının ortaya çıktığına dikkat çeken sözcü, ABD’de dinleri aşağılayıcı olayların ve zorbalık hadiselerinin bir türlü durmadığını, dini özgürlüklerin ciddi şekilde ihlal edildiğini söyledi.
Mao, “ABD’den gerçeklere saygı göstererek yanlış davranışlarını düzeltmesini ve sözde dini meselelerle Çin’in iç işlerine karışmayı durdurmasını istiyoruz.” ifadesini kullandı.