“Memleketim Altay” dizisi Batı medyasının Xinjiang’la ilgili yalanlarını ortaya seriyor
Yazar: Zhi Wuyan(CMG)
Çin’de kısa süre önce “Memleketim Altay” adlı dizi yayınlanmaya başladı. Dizide Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki güzel doğal manzaraların ve Kazak çobanların huzurlu yaşamının gösterilmesiyle ülkenin iç kesiminden turistler Xinjiang’a akın etti. “Memleketim Altay” dizisinin senaristi Li Juan, Xinjiang’ın Altay bölgesinde büyüdü. Han etnik grubundan anne-kızın bir Kazak köyündeki günlük yaşamını anlatan dizi, şu an Çin’in reyting listesinde ilk sırada yer alıyor.
“Memleketim Altay” dizisi yalnız Çin’de değil, yurtdışında da popüler oldu. Farklı etnik grupların yaşamını ve kültürlerini gösteren bu dizi, Cannes TV Drama Festivali’ne aday gösterildi. Cannes TV Drama Festivali’nin organizatörü diziyi şöyle değerlendirdi: “Xinjiang’da farklı etnik gruplar yaşıyor. Kameraya bölgedeki güzel doğal manzaralar ile insanların şakacılığı ve romantikliği yansımış.”
Diziyi seyredenler, “İyi bir dizinin insanların gerçek hayatını göstermesi gerektiği” görüşünde. Aslında, Altay Xinjiang’ın gelişmiş bir bölgesi değil. Çin hükümetinin azınlıklara sağladığı yardımların altını çizmeyen dizide, Çin’in reform ve dışa açılma politikasını uygulamasıyla Xinjiang bölgesinde yaşayan etnik grupların eşit gelişme fırsatına sahip olmaları anlatılıyor. Ülkenin iç kesimindeki Hanlar Xinjiang’da iş kurabiliyorlar, Xinjiang’ın kırsal bölgelerinde yaşayan Kazak ve Uygur delikanlılar da çalışmak için Urumçi gibi büyük şehirlere gidebiliyorlar. Bölgede yaşayan bütün etnik gruplar kendi yaşam tarzılarını hayata geçirebiliyorlar ve özgürce seyahat edebiliyorlar. Xinjiang halkının kaderi, ülkenin genel kalkınma politikasına bağlıdır. “Memleketim Altay” dizisi, Xinjiang’da insan haklarının gelişme durumunu da farklı bir açıdan yansıtıyor. Batılı medya organlarının kurguladığı “zorunlu çalıştırma” ve “soykırım” gibi yalanlar bu diziyle çürütüldü.
Batı medyası, geçmişte Çin hükümetinin Xinjiang’da uyguladığı etnik politikalara hep eleştiri yöneltti. Ancak, “Memleketim Altay” dizisi, Xinjiang’da farklı etnik grupların dayanışma içinde yaşamasının güzel bir örneğini aktarıyor. Dizide, Kazak köyünde yaşayan Han anne ve kızın bazen âdetlerinin ve dillerinin farklı olmasından dolayı Kazak çobanlarla sorunlar yaşadıkları, ancak genelde Hanlar ve Kazakların birbirine saygı gösterdikleri ve sağlam dostluk ilişkileri kurdukları analtılıyor.
“The Wall Street Journal” gazetesi dahil bazı Batılı basın organları, “Memleketim Altay” dizisini Çin hükümetinin hazırladığı yeni bir propaganda programı olarak tanımladı. Ancak bu dizinin içeriklerini reddedecek herhangi bir kanıt bulamadılar.
Tarihi nedenlerle, Türkiye Çin’in Xinjiang bölgesinde yaşayan Müslüman azınlıkların yaşam durumuna büyük ilgi gösteriyor. Türkiye’de 7 yıl çalıştım. “Memleketim Altay” dizisini seyrederken, Türkiye’nin doğusunda bulunan Kars ilindeki sınırsız çayırlar ve yabani çiçekler aklıma geldi. Altay’daki Kazaklar gibi, Kars’taki Kürt çobanlar da huzurlu bir yaşam sürüyor. Türkiye ve Çin, sınır bölgelerindeki etnik grupların barış içinde yaşamalarını sağlamak için de ellerinden geleni yapıyor. “Memleketim Altay” dizisinin yakında aralarında Malezya, Kazakistan ve Fransa’nın da bulunduğu bazı ülkelerde ekrana geleceği bildirildi. Türk izleyiciler, Altay’ın gerçek durumunu öğrenmek istiyorlarsa, bu diziyi seyredebilirler.