Çin-Almanya görüş birliği, Batılı ülkelerin “olumsuz sesleri”ne güçlü yanıt
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, üç gün içinde Çin'in üç farklı kentini ziyaret etti. Ziyareti sırasında kendisine üç kabine üyesinin yanı sıra, Siemens, BMW ve Mercedes-Benz gibi Almanya'nın önde gelen şirketlerinin yöneticileri de eşlik etti. Birçok Alman işletme, Çin ile inovasyon ve iş birliğine güçlü bir talep gösterdi. Kısa süre önce tamamlanan ziyaret, Batı kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Scholz, Çin ziyaretinin son gününde Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping tarafından kabul edildi. İki lider, Çin-Almanya ikili ilişkilerini ve bölgesel ile küresel önem taşıyan sıcak konular hakkında derinlemesine görüş alışverişinde bulundular. Çin tarafı, Çin ve Almanya arasında temel bir çıkar çelişkisi olmadığını, birbirlerine güvenlik tehdidi oluşturmadıklarını ve iki ülke arasındaki karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin risk değil, ikili ilişkilerin istikrarı için bir güvence ve gelecek yaratabilecek bir fırsat olduğunu vurguladı.
Almanya tarafı ise, Çin ile ikili ilişkileri güçlendirmeye, eğitim ve kültür alanlarında iş birliklerini artırmaya hazır olduklarını belirterek, bunun iki ülke ve tüm dünya için hayati önem taşıdığını ifade etti. İki taraf, serbest ticareti ve ekonomik küreselleşmeyi destekleyeceklerini, küresel meydan okumalarla birlikte mücadele edeceklerini ve küresel barış ile istikrarı korumak için ortak çaba sarf edeceklerini belirtti.
Bu gelişmeler, Çin ve Almanya'nın birçok önemli konuda benzer tutumlar sergilediğini göstererek, iki ülkenin dünyaya daha fazla istikrar ve belirlilik katabileceğini kanıtladı. Çin ve Almanya arasındaki iş birliği, iki tarafa yarar sağlamanın yanı sıra tüm dünyaya dinamizm katacak. Dünya daha da karmaşıklaştıkça, Çin ve Almanya ikili ilişkileri dayanıklılığını ve canlılığını artırmalı. Çin ve Almanya, birbirlerinin başarılarına renk katabilirken, Çin-AB iş birliğine daha büyük katkı sağlayabilir ve dünya barışı ile gelişimini tehdit eden “olumsuz sesleri” etkin bir şekilde bertaraf edebilir.