Yeni nitelikli üretim güçleriyle Çin ekonomisinin “zirveye ulaştığı" iddiası suya düşer

2024-04-11 17:25:22

Son zamanlarda, Çin ekonomisinin "zirveye ulaştığı" iddiası Batı medyasında yer aldı ve Çin, "aşırı kapasite" ile suçlandı. Bu tür iddialar, Çin ekonomisini zayıflatmayı amaçlıyor gibi görünüyor. Ancak gerçekte, bugünkü Çin'de, Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in vurguladığı yeni nitelikli üretim güçleri konsepti yoğun bir şekilde tartışılıyor. Çin, bu yeni nitelikli üretim güçlerini aktif olarak geliştirerek daha yüksek kalite, daha fazla verimlilik, daha fazla adalet, daha sürdürülebilir ve daha güvenli bir gelişme hedefliyor.

Yakın bir zamanda Beijing Tongminghu Bilgi İnovasyon Parkı'nı ziyaret etme fırsatım oldu. "Ulusal bilgi inovasyon stratejisinin öncüsü, ağ güvenliğinin destekçisi ve dijital ekonominin yeni doruğu" olarak hedeflenen bu park, entegre devre tasarımı, yazılım, yeni nesil bilgi işlem, yeni iletişim teknolojileri, gelecek nesil ağlar ve veri teknolojileri gibi altı ana alanda çekirdek teknolojilere odaklanıyor. Şu anda park, 2023'te 50 milyar yuanlık geliri aşan, ülkenin önde gelen bilgi teknolojisi şirketlerinin yüzde 90'ından fazlasını bünyesinde barındıran 300'den fazla işletmeye ev sahipliği yapıyor. "Loongson CPU + Tongxin işletim sistemi + Altın Mühür Veritabanı" gibi bilgi işlem tabanları oluşturuldu ve kuantum hesaplama, bulut bilişim gibi küresel öncü teknolojiler geliştirildi. Çin'in yeni bilgi teknolojisi sistemi, "yeni mimari çipler + temel yazılımlar + bulut teknolojisi" üzerine kurulu olarak adım adım şekillendiriliyor. Bu yüksek teknolojilerin geliştirilmesi, yeni nitelikli üretim güçlerinin geliştirilmesi için sağlam bir temel oluşturdu ve Çin ekonomisinin gelişim yönünü belirleyecek.

Aslında, Çin ekonomisinin "zirveye ulaştığı" yönündeki iddialar geçmişte de ortaya atılmıştı. Çin'in reform ve dışa açılma politikaları başladığından bu yana, "Çin'in çöküşü" teorileri sürekli gündeme geldi. Ancak 1997'deki Güneydoğu Asya finans krizi, 2008'deki küresel finans krizi ve koronavirüs pandemisi gibi olaylardan sonra bile Çin ekonomisi ayakta kalmayı başardı. "Çökme" veya "zirveye ulaşma" iddialarının aksine, zorluklara rağmen ilerlemeye devam eden Çin ekonomisi, sadece kendi halkına değil, aynı zamanda dünya gelişimine de katkıda bulunuyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olarak Çin, yıllar boyunca dünya ekonomik büyümesine yüzde 30'dan fazla katkı sağladı ve küresel büyümenin önemli bir motoru oldu.

Çin ekonomisi, zirveye ulaşmak yerine istikrarlı ilerleme kaydediyor, yenilikçilik arayışında bulunuyor, yeni nitelikli üretim güçlerini geliştiriyor ve yüksek kaliteli büyümeye doğru ilerliyor. Geleceğe bakarken, Çin ekonomisinin istikrarlı büyümesini sürdüreceğine ve dünya ekonomisinin gelişimine daha fazla katkı sağlayacağına dair iyi nedenlerimiz var.