Bazı Batılıların boş lafları Hong Kong'u etkilemeyecek
Hong Kong Özel İdari Bölgesi Yasama Konseyi’nde Ulusal Güvenliği Koruma Yasa Taslağı’nın dün oy birliğiyle onaylanmasından sonra AB Konseyi ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron dahil olmak üzere bazı Batılılar sahneye çıkıp Yasa’yı özgürlüğün daha da ihlal edilmesine yol açtığı iddiasıyla eleştirdi ve Hong Kong’un ticaret ortamına ilişkin sözde şüpheler ortaya koydular. Batılıların bu komplosu bize hiç yabancı gelmedi.
Ulusal Güvenliği Koruma Yasası neden düzenlendi ve bu yasa Hong Kong için ne anlam taşıyor? Gerçekler karşısında söz konusu karalama ifadelerinin boş laf olmanın dışında hiçbir özelliği bulunmuyor. Çünkü bu ifadeler sadece bazı Batılıların siyasi şovu...
Bazı Batılılar, yasayı sözde hak ve özgürlük bahanesiyle eleştiriyor. Ancak temel güvenlik olmadan hak ve özgürlük olabilir mi? Uluslararası normlara bakıldığında dünyanın hemen hemen her ülkesi, güvenlik hakkındaki yasamalara önem veriyor. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Kanada ve Avustralya dahil olmak üzere Batılı ülkeler hep katı ulusal güvenlik kanunları çıkardılar. Örneğin, ABD’de güvenlik hakkında 21 farklı kanun ve İngiltere’de güvenlikle ilgili 14 kanun yürürlükte. Neden Hong Kong söz konusu olduğunda bu yasa hak ve özgürlüğünü engelliyor? Bu, bazı Batılıların ne kadar çifte standartlı olduğunu kanıtladı.
Aslında içerik açısından insan haklarının korunması, yasanın her bölümüne yansıyor. Yasada insan haklarına saygı gösterilmesi ve bu hakların korunmasının önemli bir ilke olarak belirlendiği ve yasanın Hong Kong Temel Yasası’nda belirlenen özgürlük hakkı dahil olmak üzere farklı hakları korumayı amaçladığı vurgulandı. Ayrıca, ilgili uluslararası antlaşmaların, Hong Kong’un durumuna uygun maddeleri yine geçerli olacak.
Güvenlik, kalkınmanın ön koşuludur. Ulusal Güvenliği Koruma Yasası güvenliği sağlarken kalkınmayı korur. Anavatandan destek alıp dünyayla iletişim koruyan Hong Kong, hep dünyanın en özgür ve en açık bağımsız ekonomisi konumundadır.
Verilere göre, 2023 yılında ana şirketinin yurtdışında veya Çin’in iç kesiminde olan ve Hong Kong’da bulunan şirketlerin sayısı 9 bin 39’a ulaşarak önceki yıla oranla 61 arttı, bu rakam COVID-19 salgını öncesindeki yüksek seviyeye geri döndü. Yeni kurulan işletmelerin sayısı ise 270 artışla 4 bin 300’e çıkarak rekor bir seviyeye ulaştı. 2023 yılı sonu itibarıyla Hong Kong’daki toplam banka mevduatı yıllık bazda yaklaşık yüzde 5,1 arttı. Tüm bu veriler, daha önce yürürlüğe girmiş olan Ulusal Güvenlik Yasası’ndan sonra, yurtiçindeki ve dışındaki yatırımcıların Hong Kong’un iş ortamına hâlâ güvenle baktıklarının yansımasıdır.
Dün onaylanan Ulusal Güvenlik Koruma Yasası’yla Hong Kong’da daha istikrarlı ve öngörülebilir bir iş ortamı olacak. Bu da Hong Kong’da yatırım yapanlara daha fazla güven verecek.
Ulusal Güvenlik Koruma Yasası’nın 23 Mart’ta resmen yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Bazı Batılı ülkelerin bu konu hakkında yaptığı asılsız yorumlar ilgili yasanın Hong Kong’da hayata geçirilmesini engelleyemeyecek.
Yüksek seviyede güvenliğin güvencesiyle gerçekleştirilen yüksek nitelikli kalkınmaya dayanan Hong Kong, daha güzel bir geleceği kucaklayacak. Dünya ülkeleri de Hong Kong’da daha fazla fırsat yakalayacak.