ABD, ulusal güvenlik kavramını genelleştiren eylemleri durdurmalı
Son yıllarda ABD ulusal güvenlik kavramını sürekli olarak genelleştirip, sözde “Çin tehdidi” iddiasını kışkırttı. Kısa süre önce bazı ABD’li siyasetçiler ülkelerindeki limanlarda hizmet veren Çin menşeli vinçleri hedef aldı. Amerikan basınında yer alan haberlere göre, ABD Başkanı Joe Biden 21 Şubat’ta bir idari talimata imza atarak, ABD İç Güvenlik Bakanlığı ve ABD Sahil Güvenlik Teşkilatı’nı ABD limanlarında 200’den Çin menşeli vinçlerin getirebileceği “siber güvenliği tehditlerini” ortadan kaldırmakla görevlendirdi. Buna göre, ABD tarafı “güvenilir” Japonya menşeli vinçleri ithal edecek, dolayısıyla ABD’nin gemileriyle tesislerinin güvenliğini etkin şekilde koruyacak.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning kısa süre önce düzenlenen basın toplantısında konuyu değerlendirdi. Sözcü Mao, ABD’nin Çin menşeli liman vinçlerinin casusluk yaptığı şeklindeki iddialarının tamamen dayanaksız ve asılsız bir yalan olduğuna işaret ederek Çin tarafının ABD’nin ulusal güvenlik kavramını genelleştiren eylemlere kararlılıkla karşı çıktığını vurguladı. Mao, ekonomi ve ticaret konularını silah olarak manipüle etmenin sadece küresel endüstriyel ve tedarik zincirlerinin istikrarını zedeleyeceğini ve bunun ABD dahil tüm dünya ülkelerine zarar getireceğini söyledi.
ABD’nin söz konusu iddiayı kışkırtmasına küresel internet kullanıcılarından da tepki geldi. İnternet kullanıcıları, ABD’nin bir “siber saldırı imparatorluğu” olduğunun uluslararası toplumda genel kabul gördüğüne işaret ederek, ABD’nin Çin’e yönelik asılsız eleştirilerinin komik olduğunu belirtti. BRY adlı bir internet kullanıcısı paylaştığı yazıda, “Önce ‘casus balon’, şimdi de ‘casus vinç’, ABD’nin uydurduğu iddialar tamamen asılsız ve dayanaksız bir yalandır” ifadelerine yer verdi.
Bilindiği üzere, Çin’in ABD’ye ihraç ettiği liman vinçleri, ABD’nin sıkı denetime bağlıdır. ABD’nin Çin menşeli vinçler hakkında uydurduğu iddiaların herhangi bir somut dayanağı yoktur. ABD, niçin Çin menşeli vinçleri hedef aldı? Bunun arkasında ABD’nin üç yönlü kötü niyetleri yatıyor.
Birincisi, ABD uluslararası toplumda Çin’i karalayarak Çin’in kalkınmasını kısıtlamak için daha fazla ortak aramaya çalışıyor. ABD’nin bu tür eylemlerini, Irak ve Libya savaşlarında da gördük. “Casus balon” olayı da bunun bir örneği. ABD küresel destek toplamak için olayda alınan sert tedbirleri 40’tan fazla ülkeye bildirdi. Özellikle ABD, “casus balon” ve “casus vinç” olaylarını sözde “Çin tehdidi” iddiasıyla ilişkilendirmeye çalışıyor. Daha fazla ülkeyi Çin’i kısıtlama blokuna dahil etmek istiyor.
İkincisi ABD, Çin’de mühendislik makinesi sektörünün gelişmesini kısıtlamaya, Çin’e karşı daha fazla ticari korumacılık tedbirleri almak için bahane aramaya çalışıyor. Günümüzde Çin’in mühendislik makinesi sektörü dünyanın ilk sıralarında yer alıyor ve ABD piyasasında büyük payı bulunuyor. Bazı ABD’li siyasetçiler, Çin menşeli mühendislik makinelerinin ABD’li ağır sanayi şirketlerinin gelişmesini tehdit ettiğini savunuyor. Bu siyasetçiler, sözde “casus vinç” iddiasını uydurarak, ABD’deki yerli ve yabancı alıcıların Çin menşeli vinçler hakkındaki kuşkularını artırmayı, dolayısıyla Çin’in mühendislik makinesinin gelişmesini kısıtlamayı amaçlıyor.
Son olarak da ABD, kamuoyunun yurtiçinde giderek kötüleşen toplumsal çelişkilerine ilgisini Çin’e çevirmek niyetinde. Şu an, ABD’de siyasi kutuplaşma giderek şiddetleniyor, ulusal borç hızla yükseliyor, yabancı göçmen sorunu çözümsüz hale geliyor, sıkça silahlı saldırı meydana geliyor... ABD halkı işin doğrusuyla yanlışının farkında.
ABD, bir yandan başka ülkelere telekulak eylemleri yaparken, öbür yandan da Çin menşeli vinçlerin casusluk yaptığını iddia ederek Çin’i suçluyor. Bunun amacı, ABD’nin küresel hegemonyasını korumaktır.
Aslında ABD, “siber saldır imparatorluğu” unvanını hak ediyor. Çin Ulusal İnternet Acil Durum Merkezi’nin 2021 yılında yayınladığı rapora göre, Çin’in 2020 yılında yakaladığı kötü niyetli siber program sayısı 42 milyonu buldu. Çin’in yakaladığı bu kötü niyetli yurtdışı siber programların yüzde 53.1’i ABD’den geliyor. Eylül 2023’te Çin Kuzeybatı Politeknik Üniversitesi’ne yönelik siber saldırıya katılan “SecondDate”adlı casusluk yazılımı ABD tarafından hazırlandı. Bu yazılımın arkasında ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanının bulunduğu da tespit edildi. 2022 yılından bu yana geçen süre içinde Çin tarafı, Bvp47, Quantum, FOXACID ve Hive gibi ABD’li istihbarat kuruluşlarının geliştirdiği birçok siber saldırı silahını ortaya çıkardı.
“Casus vinçler” olayına gelince ise ABD, bu tür şeyleri çok fazla yapmış olabilir, bu yüzden her zaman diğer ülkelerin de aynısını yapacağını düşünüyor.