Yarkent Nehri kıyısında Dolan Makamı söyleyen 80 yaşındaki dede

2023-12-11 15:01:14

Kasım ayında Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Mekit ilçesine bağlı Yantak kasabasında bulunan Dolan Turistik Alanı’nda gelenler, uzaktan davul ve şarkı sesleriyle dans adımlarının seslerini duyuyor, biraz ileride heyecan verici bir Dolan Makam gösterisi yapılıyor… Hastaneden yeni taburcu olan Hüseyin Yahya, o kalabalıkta yer alan isimlerden biri. Hüseyin, öğrencilerinin gösterilerini izlemeye geldi, ancak sonunda dayanamayarak kendini sahneye attı ve def alıp şarkı söylemeye başladı: “Hey, eğer sevgilimi görsen, lütfen selamımı ona ilet…” Sesi, eskisi gibi güçlü ve uzağa gidiyor.

Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nden Uygur Makam Sanatı, Kasım 2005’te Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun insanlığın sözlü ve maddi olmayan mirasları listesine alındı. 83 yaşındaki Hüseyin, Uygur Makam Sanatı’nın bir kolu olan Dolan Makamı’nın ulusal düzeydeki aktarıcısı olarak, yıllardır parlak, yüksek ve geniş sesiyle ve Makam sanatına olan tutkusuyla, Dolan Makamı’nı köyünden dünya sahnesine götürmeyi başardı.

En sevdiği sahne

Güzel Yarkent Nehri’nin kıyısında güneşin batımında bir grup Dolan Makamı sanatçısı yerde oturuyor. Ellerinde def, Dolan Revabı ve Ecek gibi çalgılar bulunuyor.

Açık seçik şarkı sesleri sanatçıların ağızlarından çıkar çıkmaz, göğü parçalayan defler çalınıyor. İki sesin birleşimi anında izleyicilerin yüreklerini çarpıyor. Genç dansçılar dans hareketleriyle şarkının iletmek istediği gücü sergilemeye çalışıyor… İşte bu, Dolan Makamı’nın en sade, etkileyici ve duygulandırıcı gösterisidir. Hüseyin’in en sevdiği sahne de burasıdır.

Xinjiang’daki Uygur Makam Sanatı’ndan bir mezhebi olan Dolan Makamı, özgür karakterleri, güçlü melodisi ve dans adımlarıyla ünlüdür. Bu makamın şarkı, dans ve müziği, sanatçıların hayata olan sevdası, tabiata olan özlemi, güzellik beklentisi ve hasada minnettarlığını yansıtıyor.

Hüseyin’in çok iyi bir bellek gücü var. 80 yaşlarında olmasına rağmen, Hüseyin bugün halâ Dolan Makamı’nın 9 programını seslendirebiliyor. Bu yeteneğinin Makam müziğiyle büyümesinden kaynaklandığını savunuyor. Hüseyin, “Ağabeyimle Dolan Makamı söyleyerek büyüdüm. Ayrıca çok erken bir zamanda sevdiğim çalgıyı buldum. Ben defi, ağabeyim ise Ecek’i sevdi.” diyerek, ikiz kardeş Hasan Yahya’yla birlikte büyüdüğünü ve Dolan Makamı gösterisindeki iyi ortak olduklarını belirtti.

Doğuştan yeteneği olmasına rağmen, Hüseyin ve ağabeyi Hasan, açık gönüllüğü ve öğrenme hevesi olan iki kişidir ve yıllardır halk arasındaki müzisyenlerden yeni teknikleri öğreniyorlar. Hüseyin, “Defin tek sesi var, ancak ritimler farklılık yaratır. Def eşliğinde şarkı söylerken, mutlu mu mutsuz mu, sükunet içinde mi heyecan içinde mi, karakterin duygusunu ritimler ifade ediyor.” diye konuştu. Dolan Makamı, toplu bir gösteri sanatıdır. Baş davulcu Hüseyin, tüm davulcular arasındaki uyumu yönetirken, aynı zamanda diğer çalgılarla eş güdüm sağlaması gerekiyor.

 Makam’ı önce Xinjiang’da söyledi, sonra dünya sahnesine taşıdı

Yıllar süren gösterilerden sonra Hüseyin ve ağabeyi Hasan, beyaz saçlı iki kıdemli sanatçı oldu. İkili sanatsal ve ruhsal ortaklardır.

İnsanlar köyde sıkça bu manzarayı görüyor: Bahçesinde mısır taneleri soyan Hüseyin, ağabeyi Hasan’dan gösteri çağrısı duyar duymaz hemen elbisesindeki tozları temizleyip, ev içine giriyor ve içinde def ve gösteri kostümü bulunan bavulunu alıyor ve ağabeyiyle hemen dışarıya çıkıyor... Gösteri mekânına geldikten sonra kostüm değiştirip def çalarak gösteriye başlıyor ve alkışlar topluyor. Gösteriden sonra tekrar kostüm değiştirip ağabeyiyle birlikte 3 tekerlekli motosiklete binip eve dönüyor ve tarım işlerine devam ediyor.

Yaşından dolayı, Hüseyin artık pek tarım işleriyle uğraşmıyor, ancak yerel hükümetin organize ettiği gösterilere mutlaka katılıyor, çünkü sevdiği bu toprakların Dolan Makamı gösterisinin kaynağı olduğunu iyi biliyor.

1980’li yıllardan itibaren, Çin Komünist Partisi ve yerel yönetimin desteğiyle, Mekit ilçesindeki Dolan Makamı sanatçıları çöl kenarındaki küçük köylerden çıktı, hatta Xinjiang’dan çıkıp başkent Beijing ve Shanghai gibi büyük kentlerde gösteri yaptı ve çöl ve kavak ağaçlarının derinliğinde beslenen Makam sanatı duyuldu. Ayrıca, uluslararası kültür festivalleri aracılığıyla, Fransa, Japonya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerde tanıtıldı. Eskiden eşeğiyle yakınlardaki kasabalara gidip gösteri yapan Hüseyin, uçakla yabancı ülkelere gitti. ÇKP ve hükümetin desteğine Hüseyin, minnettar olduğunu söyledi.

Maddi olmayan kültür mirasının genç aktarıcıları yetiştiriliyor

Ulusal düzeydeki aktarıcı olarak, Hüseyin her yıl hükümetin özel destek fonundan 20 bin yuan alıyor. Yaşına rağmen, Hüseyin Dolan Makam sanatını aktarmaya heveslidir, genç aktarıcı ve tutkunlarını yetiştirme çalışmasını hiç aksatmadı. Şu an, Mekit ilçesinde çeşitli düzeylerde aktarıcılar ve folk sanatçıların sayısı 500’ün üstünde.

Hüseyin, Mekit Mesleki Ortaokulu’nun özel öğretmeni olarak okulda Dolan Makamı Sanatı sınıfı ve Aktarıcılar sınıfında ders veriyor ve öğrencilerinin her seferde biraz daha ilerleyip aktarıcı olmalarını ümit ediyor.

Okuldaki öğretmenlerden Patigül Rahman, 22 yıldır Hüseyin’den Dolan Makamı’nı öğreniyor. Patigül her zaman Hüseyin’in sözlerini hatırlıyor: “Hocamız bize dedi ki, evinde oturan biri bir kartal gibi güçlü çığlık atamaz. Sadece ve sadece tabiatta ve insanların yanında söylerse, Dolan Makamı’nın özünü bulabilir.” Yıllar süren çabalarıyla Patigül, hocasının ifade ettiği gösteri seviyesine ulaşmıştır. Şu an, Patigül Dolan Makamı’nın bölge düzeyindeki aktarıcıdır.

Mekit Mesleki Ortaokulu’nda her yıl 2 sınıf açılıyor ve 100’den fazla kişi alınıyor. 2 sınıfta esas olarak, Dolan makamı, Dolan Meşrebi, müzik teorisi, çalgılar, şan ve kamu kültür dersleri veriliyor. Mezun olanlar arasında profesyonel gösteri sanatlarına başlayanların sayısı gittikçe artıyor. Bu, Hüseyin’i çok sevindiren bir durum.

Hüseyin’in bir isteği daha var: “Dolan Makamı hem Çin’in, hem de dünyanındır. Öğrencilerimin daha yüksek eğitim seviyesi var, öğrenme gücü de yüksektir. Onların bu sanatı aktarıp, daha çok genç aktarıcının yetişmesini ve ezgilerimizi dünyaya duyurmasını istiyorum.”