Çin neden "olmazsa olmaz" bir seçenek?
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in San Francisco'daki APEC CEO Zirvesi’ndeki yazılı açıklaması, iş dünyasında büyük ilgi uyandırdı. Çin neden küresel iş dünyası için “olmazsa olmaz” bir seçenek? Bunun yanıtı verilerde.
McKinsey Global Enstitüsü'nün tahminlerine göre, Çin'deki 55 şehir, 2020'de Çin'in yüzde 27'sini kapsayan yüksek gelirli şehirler arasında yer alacak. 2030 yılında, Çin'deki yüksek gelirli şehirlerin sayısı, nüfusun yüzde 44'ünü kapsayacak şekilde 93'e yükselecek.
Son birkaç yılda, yabancı yatırımlar Çin pazarındaki faaliyetlerini genişletti ve her birinin kendine özgü avantajları var. McDonald's Çin mağazalarının CEO'su Phyllis Cheung şunları söyledi: "Son 30 yılda, Çin pazarının büyük tüketim potansiyeli Mcdonald's'a benzersiz gelişim fırsatları sağladı.”
Johnson & Johnson şirketinden yetkili Song Weiqun, Çin'in genel endüstriyel sisteminin çok sağlam olduğuna ve ekonominin büyüme için büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyor.
Xi'nin APEC CEO Zirvesi’nde vurguladığı “üç değişmez" Çin’in neden gelecekte de iş dünyasının gözdesi olacağını açıklıyor.
Çin, küresel büyümenin en büyük motorudur ve küresel ekonomik büyümeye katkısı bu yıl üçte bire ulaşacaktır. Son zamanlarda, Uluslararası Para Fonu Çin'in 2023 büyüme tahminini yüzde 5,4'e yükseltti.
Goldman Sachs, UBS ve diğer yabancı finans kuruluşları da yakın zamanda Çin'in 2024 yılına ilişkin ekonomik görünümü hakkında raporlar yayınlayarak Çin ekonomisinin iyiye doğru toparlanmaya devam edeceğini öngörüyor. Çin ekonomisi dayanıklıdır, yeterli potansiyele sahiptir, manevra için geniş alana sahiptir ve daha önemlisi uzun vadeli temelleri değişmemiştir ve değişmeyecektir.
Çin'in ayrıca dünya tarafından tanınan benzersiz bir pazar avantajı var. Çin'in nüfusu, mevcut gelişmiş ülkelerin toplam nüfusunu aşacak şekilde 1,4 milyardan fazladır. Önümüzdeki 15 yıl içinde Çin'in orta gelir grubunun 400 milyondan 800 milyona çıkacağı tahmin ediliyor.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Blackrock Fonu genel müdürü Zhang Chi, Çin pazarının yalnızca gelişmiş pazarların istikrarına ve yüksek kalitesine sahip olmadığını, aynı zamanda gelişmekte olan piyasalardaki hızlı büyüme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Çin pazarı dünyada eşsiz bir kaynaktır.
Bu yıl, Çin'in reform ve dışa açılmasının 45. yıldönümü ve APEC liderlerinin gayri resmi toplantısının 30. yıldönümü. Çin'in ilk on ticaret ortağından sekizi APEC üyesidir ve Çin aynı zamanda 13 APEC ekonomisinin en büyük ticaret ortağıdır.
APEC toplantısı sırasında Çin, yabancı yatırımın hak ve menfaatleri için koruma mekanizmasının sürekli iyileştirilmesi, yabancı yatırım erişiminin negatif listesinin daha da azaltılması ve yabancı yatırımlı işletmelerin ulusal muamelesinin kapsamlı bir şekilde garanti altına alınması dâhil olmak üzere açıklığı teşvik etmek için bir dizi yeni önlem açıkladı.
Bu bir kez daha gösteriyor ki Çin'in pazar odaklı, hukukun üstünlüğüne dayanan ve uluslararası bir iş ortamı kurma kararlılığı değişmeyecek ve yabancı yatırımlara ayrımcılık yapılmadan kaliteli hizmet sunma politikası değişmeyecek.
Dünyanın en iyi yatırım hedefi olan Çin, gerçekten yeri doldurulamaz bir ülke mi?
Son yıllarda Batı medyası, Çin'deki işgücü maliyetlerindeki artışı ve bazı Batılı şirketler tarafından sanayi zincirlerinin Güneydoğu Asya'daki gelişmekte olan ekonomilere aktarılması gibi haberleri sürekli gündeme getirdi. Ancak gerçekler, Çin pazarının bu şirketler için vazgeçilmez olduğunu kanıtlıyor.
Girişimciler, piyasaya karşı en hassas koku alma duyusuna sahip kesimdir. Çin'deki Amerikan Ticaret Odası tarafından bu yıl yapılan bir ankete göre, Çin'deki Amerikan şirketlerinin yüzde 66'sı önümüzdeki iki yıl içinde Çin'deki yatırımları sürdürecek veya artıracak. Bu yılın ilk 10 ayında Çin'de yıllık yüzde 32,1 artışla 41,947 yeni yabancı yatırımlı işletme kuruldu. Bu, yabancı yatırımcıların Çin’e duydukları güvenin göstergesidir ve aynı zamanda şunu da doğrular: Gelecekte Çin pazarını terk edenler fırsatları kaybedecek ve geleceğin dünyasından kopacaktır.
Bir sonraki Çin yine aynı Çin’dir. Çin’i seçmek, geleceği seçmektir.