Batılı ülkelerin Çin karşıtı güçleri, Xinjiang hakkındaki yalanları nasıl uyduruyor? Akademisyen yanıt verdi!
Son yıllarda Batılı ülkelerdeki Çin karşıtı medya kuruluşları, düşünce kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve bazı siyasetçiler ortak hareket ederek, Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde sözde “zorla çalıştırma” uygulandığı yalanını uydurdular ve Çin’in ulusal imajını karalamaya çalıştılar. Xinjiang Üniversitesi Basın ve İletişim Fakültesi’nden Doçent Tursun Abay, kısa süre önce “Batılı ülkelerin uydurduğu ‘zorla çalıştırma’ iddiasının evrimi ve Çin’in buna karşı alması gereken önlemler” başlıklı bir tez yazarak, “zorla çalıştırma” yalanının gerçek yüzünü aydınlattı. Şimdi Tursun Abay’ın konu hakkında Çin Medya Grubu muhabirine verdiği özel demeci sunuyoruz.
1. Muhabir: “Batılı ülkelerin uydurduğu ‘zorla çalıştırma’ iddiasının evrimi ve Çin’in buna karşı alması gereken önlemler” başlıklı teziniz yayınlandıktan sonra, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu tezi yazmanızın amacını bize anlatır mısınız?
Tursun Abay: Son yıllarda Batılı ülkelerin Çin karşıtı güçleri, sözde “zorla çalıştırma” yalanını uydurup, Çin’in Xinjiang politikalarına, özellikle de bölgede kırsal iş gücünü istihdam etme ve mesleki eğitim önlemlerine iftira attılar. Çin karşıtı güçler, “yasa tasarıları”, “kararlar” çıkarıp, Çin’e karşı “yaptırım” uyguladılar ve Çin’in ekonomik çıkarlarına zarar vermeye ve ulusal imajını zedelemeye kalkıştılar. Ben, Xinjiang’da doğup büyüyen ve azınlık etnik gruplardan gelen bir akademisyen olarak söz konusu yalanları püskürtme sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Xinjiang’da yaşayan farklı etnik grupların tüm üyelerinin çıkarlarının korunmasına katkı sağlamak için bu tezi yazmaya karar verdim.
2. Muhabir: Yazdığınız tezde, Batılı ülkelerin Çin karşıtı güçlerinin uydurduğu “zorla çalıştırma” yalanının onların uydurduğu yeni bir söylem modeli ve anlatım çerçevesi olduğunu savunuyorsunuz. Bu söylem modelinin evrimi hakkında bize kısaca bilgi verebilir misiniz?
Tursun Abay: Aslında Batılı ülkeler, öteden beri Çin’in Xinjiang bölgesindeki kırsal işgücü fazlasını istihdam etme politikasını karalıyor ve suçluyor. 1990’lı yıllarda Çin’in çeşitli eyaletlerinde köylülerin istihdam olanaklarını artırmak ve gelirlerini yükseltmek yoluyla kırsal işgücü fazlasını istihdam etme politikası uygulandı. Xinjiang’da da buna benzer istihdam politikası uygulandı. Ancak Çin karşıtı güçler, söz konusu politikaların azınlık etnik gruplara yönelik bir asimilasyon olduğunu ve bu politikanın Xinjiang’daki Uygur iş gücünü özellikle de kadın iş gücünü Çin’in iç kesimlerine transfer etmeyi, Uygurlar ile Hanlar arasında zorunlu evlilik yapmayı amaçladığını iddia etti.
Daha sonra, Xinjiang yerel hükümeti kırsal iş gücü fazlasını istihdam etme politikasını daha da mükkemelleştirdi ve kırsal iş gücünün uzağa gitmeden oturdukları köyde bile istihdam edilmesi için yoğun çaba harcadı. Batılı ülkelerin Çin karşıtı güçleri ise Çin’i karalamada kullandıkları söylem modelini değiştirip, Xinjiang’ın kırsal kesimlerindeki iş gücü fazlasının istihdam edilmesinin “zorla çalıştırma” olduğunu iddia ettiler. Özellikle Xinjiang’da mesleki eğitim merkezlerinde eğitim gören kursiyerlere iş fırsatı sağlama önleminin de “zorla çalıştırma” olduğunu ileri sürdüler.
3. Muhabir: Son yıllarda Batılı ülkelerin Çin karşıtı güçlerinin “zorla çalıştırma” yalanını ortaya koymasının hemen ardından, Çin’e karşı ekonomik yaptırım ve siyasi kuşatma yöntemlerine de başvurmaya kalkıştılar. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tursun Abay: Sözde “zorla çalıştırma” yalanı, Batılı ülkelerin Çin karşıtı güçlerinin yaptığı uzun vadeli bir komplo ve planlamanın bir sonucu. Çin karşıtı güçler, öncelikle kamuoyunda karalama ve suçlamaya, sonra da hukuki baskı ve ekonomik yaptırıma başvurdular, dolayısıyla Çin’in Xinjiang politikasına çok yönlü bir suçlama ve karalamada bulundular. Onların yaptırım hedefleri, Xinjiang’da üretilen ürünlerin ve Xinjiang’da faaliyet gösteren işletmelerin yanı sıra, Xinjiang’lı işletmelerle ticari ilişki kuran yabancı işletmeler oldu. Kamuoyu suçlaması aşamalı olarak ekonomik kuşatmaya dönüştü. “Zorla çalıştırma” yalanı, Batılı ülkelerin Çin’in kalkınmasını engellemek için uyguladıkları stratejinin bir parçası haline geldi.
4. Muhabir: Size göre, Batı medyasının siyasi önyargılarla Çin’in Xinjiang politikasını karalamasına karşı, Çin tarafı nasıl karşılık vermeli ve ne gibi önlemler almalı?
Tursun Abay: Çin tarafı, Arap ülkeleri dahil tüm gelişmekte olan ülkelerle kültürel ve medya iş birliğini ve değişimi pekiştirmeli, Xinjiang hakkında sosyal araştırmalar artırmalı, özellikle yurtiçi ve yurtdışında çelişkili görüşlerin bulunduğu kültür ve tarih konularında araştırmalar yoğunlaştırmalı ve çok dilli iletişime önem vermeli. Aynı zamanda Çin, Xinjiang hakkında insan hakları ve ifade hakkı inşasını yoğunlaştırmalı, Xinjiang’da kaydedilen insan hakları konusundaki ilerlemeler daha etkin şekilde dış dünyaya anlatmalı. Çinli işletmelerin ve bireylerin yasal haklarını korumak için Çin tarafının yasal siyasi ve ekonomik çıkarlarını zedeleyen personel ve örgütlere karşı soruşturma yürütülmeli.