"Çin ile Dünya Arasındaki Dostane Temasın Tanığı: Sri Lanka'daki Zheng He Yazıtı"
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 2 Haziran’da başkent Beijing'de geleneksel kültürlerin aktarılması ve geliştirilmesi konulu bir seminere katıldı. Xi Jinping, seminerde yaptığı konuşmada, kültürel refahın gerçekleşmesinin, kültürel açıdan güçlü bir devlet inşa edilmesinin ve Çin milletinin modern medeniyetinin oluşturulmasının yeni dönemde Çin halkının kültür alanındaki misyonu olduğunu vurguladı.
Xi Jinping, sağlam bir kültürel özgüvene sahip olarak, yeni kültürel misyonların üstlenilmesi ve Çin ulusunun modern bir medeniyet inşa etme hedefi için çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Xi, farklı vesilelerle kültürel eserler üzerinden medeniyetler arası temaslara dair öyküler paylaştı. Farklı medeniyetlerin karşılıklı saygı ve uyum içinde bir arada yaşaması çağrısında bulunan Xi Jinping, medeniyetler arası temasların dünya halkları arasındaki dostluğu artıran bir köprü, insanlığı ilerleten bir motivasyon kaynağı ve dünya barışını koruyan bir bağ haline getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Şimdi, “Xi Jinping’in Paylaştığı Kültürel Eserlerle Medeniyetler Arası Temasların Öyküsü” dizisinin “Çin ile Dünya Arasındaki Dostane Temasın Tanığı: Sri Lanka’daki Zheng He Yazıtı” adlı bölümünü aktarıyoruz.
“Güzel Asya: Asya Medeniyetleri Sergisi”nde yer alan Zheng He Yazıtı’nın replikası.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’nin çağrısıyla “Asya Medeniyetleri Diyaloğu Konferansı” Mayıs 2019’de düzenlendi. Xi, o esnada konferansın açılışına katılmak için Çin’e gelen yabancı liderlerle birlikte Çin Ulusal Müzesi’nde düzenlenen “Güzel Asya: Asya Medeniyetleri Sergisi”nden seçilen 9 parça kültürel eseri inceledi. Sri Lanka’dan getirilen “Seylan’daki Budist Tapınaklarına Bağışa Dair Yazıt’ın (Galle Üç Dilli Yazıt) kopyası küçük çaplı serginin girişinde yer aldı.
Bu yazıt, Hint Okyanusu’na 7 deniz seferi yapan Ming Hanedanı (1368-1644) döneminin ünlü denizci ve diplomatı Zheng He tarafından 1409 yılında Sri Lanka’da dikildi, işte bu nedenle “Zheng He Yazıtı” olarak adlandırılıyor.
Xi, yabancı liderlere verdiği bilgilerde, Zheng He’nin liderliğindeki gemi filosunun gittiği her yerde bir hatıra yazıtı dikerek buralara savaş yerine barış ve refah getirdiğini söyledi.
Son yıllarda Cumhurbaşkanı Xi, farklı etkinliklerde Zheng He’nin deniz keşiflerinden bahsetti. Mart 2014’te UNESCO merkezinde konuşan Xi, Zheng He’nin büyük seferlerini örnek alarak Çin medeniyetinin kendi köklerinden beslenirken aynı zamanda diğer medeniyetlerle sürekli olarak iletişim ve paylaşım içinde bulunduğunu kaydetti. Xi, şu ifadeleri kullandı:
“15. yüzyılın başlarında, Ming Hanedanı döneminin ünlü denizcisi Zheng He’nin filosu, birçok Doğu Asya ülkesini deniz yoluyla ziyaret ederek Afrika’nın doğu kıyısındaki Kenya’ya kadar ulaştı. Zheng He, bu seferler boyunca çeşitli halklarla dostluk ilişkileri kurdu.”
1911’de İngiliz mühendis S. H. Thomlin, Sri Lanka’nın güneyindeki liman kenti Galle’de bir kanalizasyon kanalında kapak olarak kullanılan bir taş tablet keşfetti. 144,5 cm yüksekliğinde, 76,5 cm genişliğinde ve 12,5 cm kalınlığındaki tabletin alın kısmı kemerli olup, ön ve arka yüzünde boncuklarla oynayan 2 ejderhanın zarif kabartmaları işlenmiştir. Ön dikdörtgen gövdenin etrafı Çin tarzı desenli oymalarla süslüdür.
Sri Lanka’daki Colombo Ulusal Müzesi’nde bulunan Zheng He Yazıtı
Taş tabletin ön yüzünde Zheng He’nin Seylan Devleti’ni (bugünkü Sri Lanka) ziyaret ettiği ve yerel Buda tapınaklarına para bağışladığına dair bilgiler Çince, Tamilce ve Farsça olmak üzere üç dille kaydedilmiştir. Uzun süreli erozyon nedeniyle yazıtta Tamilce ve Farsça ile yazılan bölümün bir kısmı ciddi hasar görmüş ve tam olarak tespit edilemez hale gelmiştir. Ancak Çince ile yazılan bölüm sadece hafif hasar görmüş ve genel olarak anlaşılır durumda. Daha sonra bu antik yazıt “Seylan’daki Budist Tapınaklarına Bağışa Dair Yazıt” olarak adlandırılır.
Tarihi kayıtlara göre Zheng He, büyük seferler sırasında Sri Lanka'yı birçok kez ziyaret etti. İkinci deniz seferi sırasında dikilen bu yazıt, antik Deniz İpek Yolu boyunca Çin ile yabancı ülkeler arasındaki iletişime tanıklık ettiği gibi, farklı etnik grupların, dillerin ve dinlerin bir arada yaşama geçmişini yansıtıyor.
Bu kültürel eserin korunması için Çin ve Sri Lanka arasında yakın iş birliği gerçekleştirildi. Sri Lanka’nın Beijing Büyükelçiliği, Jiangsu Eyaleti Yönetimi ve Nanjing Müzesi’nin desteğiyle, Çin tarafından sağlanan koruyucu kalkan, Colombo kentinde bulunan Sri Lanka Ulusal Müzesi’ne gönderildi. Taş tabletteki yazıtların iyi bir şekilde kaydedilmesi için, Nanjing Müzesi’nden uzmanlar da gönderildi.
Colombo Ulusal Müzesi
Galle Üç Dilli Yazıt’ın yer aldığı Sri Lanka Colombo Ulusal Müzesi Başkanı Ranjith Hewage şu ifadeleri kullandı:
“Galle Üç Dilli Yazıtı, Sri Lanka ile Çin arasındaki dostane ilişkileri yansıtan önemli bir tarihi eserdir. Bu taş tablet üzerindeki yazıtlar, farklı dinler ve kültürlere gösterilen saygının ifadesidir. O dönem Seylanlılar, Çin’in son derece özel bir önem taşıdığının bilincindeydi.”
Nanjing kentinde Zheng He'nin “hazine gemisi” modeli
Zheng He, gerçekleştirdiği 7 deniz seferinde dünyada 30'dan fazla ülke ve bölgeyi ziyaret ederek deniz ticaret kanallarını açtı. Zheng He’nin liderliğindeki filo, o zamanlarda dünyanın en büyük ve en gelişmiş filosu olma özelliğini taşıyordu. Güvenlik nedeniyle beraberinde çok sayıda silah da taşıyan filo, bir kez binlerce kişi ve onlarca savaş gemisinden oluşan korsan filolarını mağlup etti. Ancak Zheng He, yedi deniz yolculuğu sırasında bir karış toprağı bile işgal etmedi, sadece kültür ve teknolojiyi yaygınlaştırarak dostluk ve refahın peşinden gitti. Bu seferler, Çin medeniyeti ile dünya medeniyetleri arasındaki etkileşime dair önemli kayıtları miras bırakmıştır.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, haziran ayında başkent Beijing'de kültürel mirasın sürdürülmesi ve geliştirilmesi konulu bir seminerde yaptığı konuşmada, Çin medeniyetinin barışçıl doğasının, Çin’in her zaman dünya barışını savunan ve küresel kalkınmaya katkı sağlayan bir ülke olmasının temeli olduğunu söyledi. Çin’in kültür alanında hegemonya yerine paylaşım gözettiğini kaydeden Xi, kendi değer yargılarını ve siyasi sistemlerini başkalarına dayatma gibi bir alışkanlıkları olmadığının altını çizdi.
Xi, bu özelliğin aynı zamanda Çin’in iş birliğine sadık kalarak çatışmaya girmeme ve asla küçük gruplar oluşturmama iradesini sağlamlaştırdığını kaydetti.
Çin Siyaset Bilimi ve Hukuk Üniversitesi’nin Uluslararası Hukuk Akademisi’nden Profesör Huo Zhengxin,Zheng He Yazıtı ve Zheng He’nin büyük seferlerinin Çin medeniyetinin barışçıl doğasının somut bir örneği olduğu görüşünde:
“Tıpkı Cumhurbaşkanı Xi’nin söylediği gibi, Çin medeniyeti belirgin barışçıl bir mizaca sahiptir. Zheng He, büyük seferler sırasında bir karış toprağı bile işgal etmedi ve diğer halklara barış, dostluk ve medeniyetler arası iletişim götürdü. Birçok yerde rastlanan Zheng He yazıtları, yerli halkların Çin filosunu memnuniyetle karşılamasının ispatı olduğu gibi Çin medeniyetinin barışçıl doğasının da kanıtıdır. İşte bu ‘iyilikle yaklaşma ve komşu ülkelerle uyum içinde bir arada yaşama’ ruhunun yansımasıdır.”
Rus Delovoy Peterburg gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Igor Shnushenko, Çin medeniyetinin barışçıl doğasının günümüzde insanlık toplumu ve insanlık medeniyetinin gelişimi için büyük önem taşıdığını söyledi:
“Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Çin medeniyetinin barışçıl doğasının aynı zamanda Çin’in uluslararası arenada hep ortak kalkınmaya dayalı dış politika izlemesine vesile olduğunu söyledi. Tıpkı Xi’nin dediği gibi, Çin barışçıl kalkınma yolunu izleyerek kendi değer kavramını başka ülkelere dayatmıyor ve uluslararası toplumda hep iş birliği ve eşitlik içindeki bir küreselleşme sisteminin kurulması çağrısında bulunuyor.”
Colombo Ulusal Müzesi Başkanı Ranjith Hewage, günümüzde dünyada çeşitli meydan okumaların üst üste kendini gösterdiği bir ortamda, farklı medeniyetler ve ülkeler arasında iletişim, değişim ve paylaşım gerçekleştirildiği sürece, evrensel bir bilgeliğin oluşabileceğini ve bunun da küresel zorlukların göğüslenmesine güç katacağını söyledi:
“İnsanlar, farklı medeniyetlerin bir arada bulunduğu bir ortamda iletişimde bulunarak birlikte çalışıyor. Her tür medeniyete ihtiyaç duyuyoruz. Tıpkı Cumhurbaşkanı Xi’nin söylediği gibi, Çin ulusu tarihten beri barışı seven bir millettir. İnsanlık medeniyetinin istikrarlı gelişmesi isteniyorsa, her ülke Çin’in yaptığı gibi farklı medeniyetlere saygı duymalıdır.”