Kadim İpek Yolu’nun İzleri:"Yaldızlı Bakır İpek böceği" ve "Batu Hitam Batığı"

2023-09-05 10:51:26

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 2 Haziran’da başkent Beijing'de geleneksel kültürlerin aktarılması ve geliştirilmesi konulu bir seminere katıldı. Xi Jinping, seminerde yaptığı konuşmada, kültürel refahın gerçekleşmesinin, kültürel açıdan güçlü bir devlet inşa edilmesinin ve Çin milletinin modern medeniyetinin oluşturulmasının yeni dönemde Çin halkının kültür alanındaki misyonu olduğunu vurguladı.

Xi Jinping, sağlam bir kültürel özgüvene sahip olarak, yeni kültürel misyonların üstlenilmesi ve Çin ulusunun modern bir medeniyet inşa etme hedefi için çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Xi, farklı vesilelerle kültürel eserler üzerinden medeniyetler arası temaslara dair öyküler paylaştı. Farklı medeniyetlerin karşılıklı saygı ve uyum içinde bir arada yaşaması çağrısında bulunan Xi Jinping, medeniyetler arası temasların dünya halkları arasındaki dostluğu artıran bir köprü, insanlığı ilerleten bir motivasyon kaynağı ve dünya barışını koruyan bir bağ hâline getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Şimdi, “Xi Jinping’in Paylaştığı Kültürel Eserlerle Medeniyetler Arası Temasların Öyküsü” dizisinin “Kadim İpek Yolu’nun İzleri - Yaldızlı Bakır İpek Böcekleri ve Batu Hitam Batığı” adlı bölümünü paylaşacağız:

2 binden fazla yıldır Kara İpek Yolu ve Deniz İpek Yolu üzerindeki etkileşim ve ticaretin parçası olmuş çok sayıda zarif kültürel eser, bu güzergâhtaki kültürel ve ticari temasları en iyi şekilde yansıtıyor. Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 14 Mayıs 2017’de Beijing’de Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, iki önemli kültürel eser olan “Yaldızlı Bakır İpek Böceği” ve “Batu Hitam Batığı”nın önemine değindi.

Xi Jinping, konuşmasında şunları söyledi:

“2 bin yıl önce atalarımız, tüm zorluklara rağmen çayırlar ve çöller boyunca seyahat ederek Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan Kara İpek Yolu’nu açtı. Atalarımız dizginlenemez dalgalarla mücadele ederek, Doğu ve Batı’yı bağlayan Deniz İpek Yolu’nu oluşturdu. Kadim İpek Yolu, dünya ülkelerinin dostça iletişimi için yeni bir pencere, insanlığın gelişmesi için de yeni bir sayfa açtı. Shaanxi Tarih Müzesi’nde sergilenen, bin yıl öncesine ait ‘Yaldızlı Bakır İpek Böceği’ ve Endonezya kıyılarında bulunan ‘Batu Hitam’ gibi kültürel eserler, kadim İpek Yolu’nun tarihine tanıklık etti.”

“Yaldızlı Bakır İpek Böceği” (Shaanxi Tarih Müzesi)

 Aralık 1984'te, Shaanxi eyaletinin Ankang şehrine bağlı Shiquan ilçesinin Chihe kasabasındaki birkaç çiftçi, nehirde altın ararken, kum havuzunun içinde gerçek bir ipek böceği ile aynı boyutlarda olan, altın kaplamalı bir bakır ipek böceği buldu. 5,6 santimetre uzunluğundaki bu yaldızlı bakır ipek böceğinin gövdesinin üst kısmı hafifçe kavislidir, başı da ipek örüyormuş gibi yukarı kalkıktır. Çin klasiklerindeki altın ipek böceklerine dair kayıtlar çok eski tarihlere dayanır. Peki, bu altın kaplama bakır ipek böceği hangi hanedan dönemine ait? Shaanxi Tarih Müzesi'nin Koleksiyon İdaresi Bölümü yöneticisi He Daxin, şu bilgileri aktardı:

“Söz konusu bölgeden çıkarılan diğer eserlere bakıldığında, kalıntıların Batı Han Hanedanı(M.Ö.202-M.S.8) dönemine ait olduğu tahmininde bulunulabilir. Böylece, yaldızlı bakır ipek böceğinin Han Hanedanı döneminden kalma önemli bir kültürel eser olduğu kesinleşti. Eserin, o dönemde ipek böceği yetiştiriciliği esnasında ipek böceği tanrıçasına tapınmak için kullanılan önemli bir ritüel nesnesi olduğu düşünülüyor. Bu, söz konusu dönemde Shaanxi’nin güney bölgelerinde ipek yetiştiriciliğinin son derece yaygın olduğunu da teyit ediyor. İpek Yolu güzergâhındaki ticaretin, bilhassa da ipek ürün ticaretinin tarihiyle ilgili sağlam bir somut temel oluşturan bu gelişme, Çin ile Batı arasındaki kültürel iletişim üzerinde büyük etki yarattı.”

Çin’deki ipek böceği yetiştiriciliğinin geçmişi çok eskiye dayanıyor. Han Hanedanı döneminde bu alanda ileri bir noktaya gelindiği, devlete ait zanaat atölyeleri kurulduğu biliniyor. Batı Han döneminde ipek ürünler, sadece Çin coğrafyasında değil, İpek Yolu üzerinden Batı Asya ve Avrupa’ya da satıldı. Yaldızlı bakır ipek böceği, Han Hanedanı dönemindeki ipek endüstrisinin ve İpek Yolu’nun önemli bir simgesi ve kanıtı olma özelliğini taşıdığı gibi, İpek Yolu’nun geçmişte Çin ile Batı arasında yürütülen ticaretteki önemli konumunu da yansıtıyor.

“Batu Hitam Batığı”nın maketi (Shanghai Müzesi)

9. yüzyılın ilk yarısında Çin’den yola çıkan bir ticaret gemisi, Endonezya yakınlarında karaya oturdu ve battı. Gemi, 1998 yılında keşfedilene kadar yüzlerce yıl denizin dibinde sessizce yattı. Gemiye, büyük bir siyah resifin yakınında battığı için “Batu Hitam" (kara kaya) adı verildi. Arkeologlar, genellikle Araplar tarafından kullanılan iki veya üç direkli bir yelkenli olan Batu Hitam’ın, Çin’den ayrılarak Güneydoğu ve Güney Asya üzerinden Arap Yarımadası’na dönerken bir karaya çarpıp battığına inanıyor. Gemide Tang Hanedanı(618-907) dönemine ait toplam 25 ton ağırlığında on binlerce parça kültürel eser bulundu.

Batan gemiden çıkarılan bazı eserler, günümüzde Singapur'daki Asya Medeniyetleri Müzesi'nde (ACM) kalıcı olarak sergileniyor. Müzenin Çin sanatlarından sorumlu direktörü Kevin Lam, gemiden çıkarılan kültürel eserlerin o dönemde Doğu ile Batı arasındaki deniz ticaretine dair net bir tablo ortaya koyduğunu belirtti.

(ses fonu3)

“Batu Hitam gemisi, bin 100 yıl öncesinde Tang Hanedanı ile batıdaki Arap devletleri arasındaki deniz ticaretini kanıtlaması açısından benzersiz bir öneme sahip. Gemide bulunan eserler, o dönemdeki eserlerin ambalaj tarzı, Batılı ve Ortadoğulu alıcıların ilgi duyduğu eşyalar ve Çin’in el sanatı seri üretim becerisi dâhil olmak üzere o dönemki ticari temasların hem çeşitliliğini hem de boyutunu yansıtıyor.”

“Batu Hitam” gemisinden çıkarılan mavi-beyaz seramik tabak (Singapur Asya Medeniyetleri Müzesi)

 “Batu Hitam” gemisi, Çin medeniyeti ile diğer medeniyetler arasındaki iletişimin bir yansıması. Gemiden çıkarılan kültürel eserler arasında mükemmel bir şekilde  korunmuş üç adet mavi-beyaz seramik tabak da bulunuyor. Palmiye yaprağı desenli zarif tabaklar, tipik Orta Asya stilini taşıyor.

Kevin Lam, Çin kültürü ile Batı kültürünün buluşmasına ışık tutan bu tabakların aynı zamanda mavi beyaz seramiklerle ilgili araştırmalar için de önemli bir referans sağladığını dile getirdi.

“Bu üç tabak, Çin’de imal edilen mavi-beyaz seramiklerin tarihi hakkında bilgi edinmemize katkı sağlıyor. Mavi-beyaz seramiklerin ilk çıkışı hakkındaki bilgimiz az. Sadece Yuan Hanedanı(1271-1368) döneminde popüler olduklarını biliyoruz. Bu üç tabak sayesinde, Yuan Hanedanı öncesinde, Tang Hanedanı’na kadar erken bir zamanda da zanaatkârların kobalt mavisi kullanarak beyaz seramik parçalar üzerinde süslemeler yaptığı bilgisine sahip olduk.”

“Batu Hitam” gemisinden çıkarılan sekizgen altın kupa (Singapur Asya Medeniyetleri Müzesi)

 “Batu Hitam” gemisinden çıkarılan eserler arasında sekizgen bir altın kupa da yer alıyor. Kupanın sekiz kenarına ellerinde farklı müzik aletleri tutan Soğdlu müzisyen figürleri oyulmuş. Soğdlular, bir dönem kadim İpek Yolu üzerinde yoğun faaliyet gösteren bir Orta Asya halkıdır. Tang Hanedanı dönemindeki muhteşem bir müzik sahnesini yeniden canlandıran sekizgen altın kupa, aynı zamanda şimdiye kadar keşfedilmiş Tang Hanedanı dönemine ait en büyük altın kupadır.

Kevin Lam, bu eserle ilgili şunları söyledi:

"Altın kupanın etrafında süsleme olarak çok sayıda müzisyen figürü bulunuyor. Yüz hatlarına bakıldığında, bunların Çinli değil, Orta Asyalı müzisyenler olduğu söylenebilir. Bu tür süslemeler, o dönemde Çinlilerin Orta Asyalıların müzik konusunda özel bir yeteneğe sahip oldukları inancını da yansıtıyor.”

Bunun dışında, gemi enkazında altın ve gümüş eşyalar, gümüş külçeler, bakır paralar ve baharatlar da bulundu. Gemiden çıkarılan Fars tarzı seramik eşya, bir cam şişe ve Güney Asya tarzı birkaç bronz aynanın ise mürettebatın kişisel eşyası olduğu tahmin ediliyor.

Tüm bu değerli eserler, bize antik Deniz İpek Yolu’nun refahını hatırlatıyor.

ACM’yi ziyaret eden bir öğrenci, duygularını şu sözlerle paylaştı:

"Denizcilik tarihi öğrencisiyim. Hindistan'ın güneyinde yer alan, antik ticaret güzergâhındaki önemli bir liman şehrinden geliyorum. Bu kültürel eserleri gördüğüm için çok mutluyum. Sanki 8. ve 9. yüzyıllara, eski çağlara dönmüş gibi hissediyorum.”

Antik Kara İpek Yolu ve Deniz İpek Yolu ile ilgili önemli eserler olan “Yaldızlı Bakır İpek Böceği” ve “Batu Hitam Batığı”, Çin kültürünün diğer medeniyetlere yönelik kapsayıcılık ve açıklığını, Çin’in medeniyetler arası paylaşım arayışını da gösteriyor.

Günümüzde kadim İpek Yolu yeniden canlandırılıyor. Kuşak ve Yol’un yüksek nitelikli inşasında görkemli başarıların kazanılmasıyla, tüm ülkelere refah ve mutluluk getiren bu güzergâh daha da genişletiliyor.

Çin Devlet Konseyi’ne bağlı Kalkınma Araştırmaları Merkezi araştırmacılarından Ding Yifan, Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in ortaya koyduğu Kuşak ve Yol İnisiyatifi ve Küresel Medeniyet İnisiyatifi’nin Çin medeniyetinin en önemli özelliklerinden biri olan kapsayıcılığı en iyi şekilde yansıttığını kaydetti.

Ding, şu ifadeleri kullandı:

“Medeniyetimiz kapsayıcıdır, diğer medeniyetleri dışlamaz. Küresel Medeniyet İnisiyatifi, medeniyetler arasında diyaloğun, karşılıklı paylaşımın ve karşılıklı anlayışın korunması anlamına geliyor. Kalkınmanıza yardım sağlayabilir, aynı zamanda farklı konseptlerinize anlayış gösterebiliriz. İşte bu, Çin’in geleneğinin ve Çin medeniyetinin evrim sürecinin bir tezahürü.”