Maui yangını Amerikalı politikacıları uyarabilir mi?

2023-08-18 10:38:57

Yüzlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi kayıp, binlerce konut tahrip oldu... Dün itibarıyla ABD’nin Hawaii eyaletine bağlı Maui adasında yangın halen kontrol altına alınamadı.

“Çevremdeki her şey kül oldu, burası bir savaş alanına benziyor artık.”

“Memleketimiz, cennetten cehenemme dönüştü.” 

“Bize herhangi bir yangın ihbarı ulaşmadı.” 

“Arama ve kurtarma vaktinde başlasaydı, birçok kişi sağ kalabilirdi.” 

Maui adasındaki büyük yangının mağdurları, medya kuruluşlarına bu şikayetleri iletti. ABD yönetimine olan kızgınlıklarını hiç saklamıyorlar. 

Maui yangını, ABD’de son bir yüzyıldan fazla bir süre içinde en büyük can ve mal kaybına yol açan yangın. Bu yangın nasıl meydana geldi? Bunun arkasında sert rüzgar, kuraklık ve yangına hassas bitki örtüsü gibi doğa nedenlerin yanı sıra, bu ülkede daha önce meydana gelen birçok kaza ve felaket gibi, esas olarak ABD’li siyasetçilerin sorumsuzluğu da yatıyor.

ABD basınında çıkan haberlere göre Maui'de yaklaşık 400 sirenin konuşlandırıldığı güçlü bir kamu güvenliği erken uyarı sistemi bulunuyor. Ancak yangın Maui'yi etkisi altına aldığında bu sirenler çalmadı. 

Geliştirilen uyarı sisteminin başarısızlığı, kurtarma ekibinin geç gelişi, devasa ABD ordusunun eylemsizliği... Amerika Birleşik Devletleri'nin bu düşük afet yardım kapasitesi, politikacıların halkın ıstırabına olan ilgisizliğini yansıtıyor.

Amerikalı politikacılar nasıl oluyor da Maui felaketini umursamıyor? Bu tür bir kayıtsızlık, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki rekabetçi parti siyasetinde kök salmıştır. Hawaii, Amerika Birleşik Devletleri'nin denizaşırı bir bölgesidir ve Maui'de yaşayanların çoğu yerli Amerikalılardır. Amerikalı politikacılar bu grubun çıkarlarını her zaman görmezden gelmiştir.

Bazı ABD medya organları Biden'in bir sonraki seçimlerde yine de Hawaii eyaletini kazanabileceğine dikkat çekiyor, çünkü Hawaii Demokrat Parti'nin oy deposu. Oyların etrafında dönen seçim oyunu, Amerikalı politikacıların bencilliğini daha da güçlendiriyor ve sonuçta doğal afetlerin felakete dönüşmesine ve ağır kayıplara neden olmasına yol açıyor.

Ön tahminlere göre, Maui orman yangını yüzlerce aileyi yerinden etti ve yalnızca tahmini hane kaybı 66 milyar dolardır. ABD Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı yangın bölgesinde 2,3 milyon dolarlık yardımı onaylarken, bir gün önce Biden yönetimi Ukrayna'ya 200 milyon dolar daha askeri yardımda bulunduğunu açıkladı. Böylesine güçlü bir karşıtlık, birçok Amerikalının sosyal medyada tepkisini çekti: "Hawaii'nin adı Ukrayna olarak değiştirilirse belki daha fazla yardım alabilir!” “Ukrayna elbette daha önemli, çünkü Ukrayna seçimde oy getirir, ama Hawaii’ye yardım oy getirmez!”

Maui'deki orman yangınları hala yayılıyor. Bu yangın sadece birçok Amerikalının evlerini yakmakla kalmadı, aynı zamanda politikacıların eylemsizliğini ve Amerikan sisteminin hastalıklarını da gün ışığına çıkardı.

Etkilenen insanların acı çağrısı ve dış dünyadan gelen sert eleştirilerle karşı karşıya kalan Amerikalı politikacıların çıkarabileceği ders şu olabilir: Uluslararası alandaki yangınla mücadeleyi bırakmak ve kendi evindeki yangını söndürmeye odaklanmak.